adscode
adscode

2019 Yılında Okullar Tam Gün Eğitime Geçmelidir!

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin 24 Mayıs 2017 tarihinde katıldığı bir toplantıda ‘2019 yılında tam gün eğitime geçileceğini’ açıkladı.

alaaddindincer@egitimajansi.com




Daha öncede Bakan ve Hükümet yetkilileri bu yönde açıklamalarda bulunmuştu. Aynı açıklamalar paralelinde Hükümetin 2017 programında ve Bakanlığın 2017 bütçe sunuşunda benzer hedefler bulunmaktaydı. Ayrıca Bakan değişik zamanlarda yaptığı açıklamalarda derslik açığını 77 bin olarak ifade etmişti. Hiç kuşkusuz bu hedef hem çocuklarımız hem de ülkemiz için çok sevindirici bir durum. Gecikmeli de olsa böyle bir hedefin konulmuş olması çok anlamlı ve doğru bir yaklaşım. Ancak bu hedefin tutturulabilmesi için geçmiş yıllarda yıllık ortalama olarak yapılan derslik sayısını en az bir kat artırmak gerekecektir. Bakanların görev değişimi sürecinde yapılan açıklamada derslik ihtiyacı aşağıda yer alan açıklamada belirtilen sayılarla ifade edilmişti.

“TEKLİ EĞİTİME GEÇME KARARI: Bakanlığın projeleri arasında, 5. sınıflarda yabancı dil ağırlıklı hazırlık eğitimi olması, tüm okullarda ikili eğitimden tekli eğitime geçilmesi ve okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınması açıklandı. MEB, 2019 yılına kadar tam gün eğitime geçilmesi ve okul öncesi eğitimin zorunlu hale gelmesine yönelik taslak çalışmayı Başbakanlığa sundu. Bakanlığın tam gün eğitim modeli için derslik başına düşen öğrenci sayısını baz alarak yaptığı çalışmaya göre, 24 kişilik sınıflar için 163 bin 408, 30 kişilik sınıflar için 77 bin 799, 34 kişilik sınıflar için 40 bin 198 yeni derslik gerektiği bildirildi.”

Yukarıda yer alan hesaplamalar içerisinde okulöncesi eğitimin zorunlu olması ile bütün okul düzeylerinde çağ nüfusunun yüzde yüz okullaşması durumunda oluşacak derslik ihtiyacının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 2017 MEB İstatistiklerinde resmi okulöncesi eğitim kurumlarında 4 ve 5 yaşta 1 milyon 112 bin 443 öğrenci 45 bin 259 derslik bulunduğu bilgisi yer almaktadır. Okul öncesinde dersliklerde en fazla 20 öğrenci bulunması gerekir. Rakamlardan okulöncesi eğitim sınıflarında da ikili eğitim yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu sayılar bize okulöncesi eğitimde tam gün eğitim için mevcut ihtiyacın 10 bin 363 olduğunu anlatmaktadır. Rakamlara okulöncesi ve özel eğitim için gerekli derslik ihtiyacı ile okul türlerinin tamamında yüzde yüz okullaşma oranlarına ulaşılmasının yaratacağı derslik ihtiyacını eklediğimizde derslik açıklarının Bakanlığın açıkladığı rakamların çok üzerinde bir sayıya ulaşmış olacağını söyleyebiliriz.

Hükümetin 2017 Programında tam gün eğitim yapılan okullarda okuyan öğrenci oranları, ilkokullarda yüzde 49,ortaokullarda yüzde 51,ortaöğretimde ise yüzde 89,8 bilgisi yer almaktadır. Buna göre örgün eğitim sistemi içinde yer alan resmi ilkokul, ortaokul ve liselerde okuyan öğrencilerin yüzde 63,27’ü tam gün eğitim yapan okullarda yüzde 36.83’ü ikili eğitim yapan okullara devam etmektedir. MEB’in 2017 verilerinde resmi ilkokul, ortaokul ve liselerde 13 milyon 572 bin 223 öğrenci eğitim görmektedir. Bu oranlardan yola çıkarak tam gün eğitim almayan öğrenci sayılarına baktığımızda ilkokullarda 2 milyon 426 bin 606,ortaokullarda 2 milyon 86 bin 573,liselerde ise 380 bin 56 öğrenci toplamda 4 milyon 893 bin 235 öğrencinin tam gün eğitim almamış olduğu sonucuna ulaşmaktayız.

İlkokullarda 2 milyon 330 bin 371,ortaokullarda 3 milyon 2 bin 639 liselerde 3 milyon 345 bin 985 toplamda 8 milyon 678 bin 221 öğrenci tam gün eğitim yapan okullarda okumakta olduğu sonucuna ulaşıyoruz. 2017 programında birleştirilmiş sınıflarda eğitim gören öğrenci oranı ilkokullarda yüzde 2,5 oranında olduğu bilgisi yer almaktadır. Rakamsal karşılığı 118 bin 925’tir.Hükümet programında derslik ihtiyacının en yoğun olduğu iller göç alan büyük şehirler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan illerin olduğu ifade edilmektedir. Aynı programda 2015-16 tarihi itibarı ile açık liseye giden öğrenci oranın yüzde 26,4’e ulaştığı, bunların yüzde 82’sinin çağ nüfusu dışına çıkanlardan, yüzde 18’nin (276 bin) ise çağ nüfusu içinde bulunan kişilerden oluştuğu bilgisi yer almaktadır. Çağ nüfusu içinde olanların yüzde 41’i kızlardan yüzde 59’u erkeklerden oluşmaktadır.

Sonuç olarak, program hedeflerinde tam gün eğitime geçilecek olması olumlu bir gelişmedir. Bu hedefin tutturulabilmesi zor gibi görünse de imkansız değildir. Asimilasyon olarak gördüğüm ve kişisel olarak doğru bulmadığım eğitim çağına gelmiş Suriyeli 1 milyon çocuğun geçici barınma merkezlerindeki okullardan alınarak Türkiyeli çocuklarla aynı sınıflarda birlikte eğitim sürecine dahil edilmeleri derslik hedefini tutturmada zorluklar yaşanmasına neden olabilecek bir faktör gibi görünmektedir.

Tam gün eğitime 2019 yılında geçebilmek için oluşan derslik ihtiyaç tablosu beraberinde ciddi kaynak sorunu yaratacaktır. Kaynak sorununu çözmek için 2017 yılı bütçesine ek,2018 ve 2019 bütçelerinde de eğitime ayrılan payda daha yüksek oranlı rakamlara çıkılması gerekecektir. Tam gün eğitim eşitsizliklerin azalmasına niteliğin artmasına katkı sağlayacaktır. O nedenle de tam gün hedefi mutlaka gerçekleştirilmesi gereken bir hedef olarak görülmeye devam edilmeli, hedeflerden sapmaya yol açacak olumsuzlukların yaşanmasına izin verilmemelidir. Unutulmamalıdır ki eğitime yapılan her yatırım aynı zamanda ülkenin ve toplumun geleceğine yapılan yatırımdır.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    1 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (1)