adscode
adscode

Çocukların Üstün Yararı, Özel Okulları Güçlendirerek Korunamaz!

Eğitim bir hak aynı zamanda kamusal bir hizmet. Bu hakkın ve hizmetin bütün yurttaşlara bedelsiz ve eşit sunulması devletin temel görevi. Ancak 1980 sonrası uygulamaya konulan iktisat politikalarının

alaaddindincer@egitimajansi.com




Eğitim bu özelleştirme politikalarının uygulandığı 2000’li yıllara kadar kamusal işlevini büyük oranda korudu.1980’den 1995 yılına kadar geçen 15 yıllık sürede açılan özel okul, dershane ve benzeri kurum sayısı ile kamu okullarında velilerden toplanan katkı paylarının oransal büyüklüğü özelleştirme hedeflerinin uzağında kaldı. 1995 yılında imzalanan GATS Antlaşması ille birlikte eğitim hizmetinin kamusal hizmet olma özelliği hızla kaybolmaya başladı.

2000 yıllar ve özellikle 444’lük yasa sonrası dönem eğitim hizmetinin özelleştirilmesine dönük büyümenin tavan yaptığı yıllar oldu. Hükümetin,10. Kalkınma Planında öngörüldüğü şekli ile Bakanlığın 2015-2019 Stratejik Planında yer alan bilgilerde özel sektörün payının artırılması hedeflenmektedir. Bunu gerçekleştirmek üzere teşvik uygulamalarının geliştirilmesi ve geliştirilen teşvik ve finansman uygulamalarının izleme ve değerlendirilmesinin güçlendirilmesi planlanmaktadır.

2012 yılında yapılan yasal düzenlemeler ve mevzuat değişiklikleri ile özel okul ve öğrenci sayısı arttı. Özel öğretim kurumlarından hizmet satın alma anlayışına dayalı olarak geliştirilen kaynak aktarma(teşvik) yöntemiyle kamunun kaynakları özel okullara aktarıldı. Teşvik kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte özellikle dershanelerden temel liseye dönüşen kurumların sayısı hızla arttı. Adı özel temel lise olsa da öğrencileri sınavlara hazırlama amaçlı bir işlev gören bu kurumların sayısının artması özel okul ve öğrenci sayısının da artmasını sağladı.

Özel öğretim kurumları 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa göre açılan örgün ve yaygın eğitim kurumlarını kapsamaktadır. Bakanlığa bağlı olarak faaliyet gösteren bu kurumlar; okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, özel eğitim okullarından oluşan örgün eğitim kurumları ile çeşitli kurslar, motorlu taşıt sürücü kursları, hizmet içi eğitim merkezleri, öğrenci etüt eğitim merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden oluşan yaygın eğitim kurumlarıdır.

BU teşvikler kapsamında olmak üzere, özel okullarda istihdam edilecek öğretmen ve eğitim personeli ihtiyacının karşılanması için program şartlarını taşıyan özel öğretim kurumları ile sözleşme imzalayan ve fakültelerin felsefe grubu ve sosyoloji bölümü mezunlarına yönelik 224 saat rehberlik kursu düzenlenmektedir. Ayrıca özel öğretim kurumları ile sözleşme imzalayan okul öncesi, çocuk gelişimi ve eğitimi veya sınıf öğretmenliği alanlarına kaynaklık eden program mezunlarına 160 saati teorik 80 saati uygulama olmak üzere toplam 240 saat, özel eğitim alanında destek eğitimi verecek uzman öğreticilik kursları sertifika programları düzenlenmekte bu yolla da önemli ölçüde özel okulların güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Özel öğretim kursları verilen ilkokul ve ortaokul öğrencileri için derslerine, çalışmalarına, ödev ve projelerini yapmalarına katkı sağlamak ve kültürel faaliyetler yürütmek üzere kurulan paralı özel etüt eğitim merkezleri bulunmaktadır.

 

A-Özel Öğretim Kurumları Öğrenci Sayısı ve Oranları

MEB Bütçe Sunuş Raporunda ‘Özel öğretim kurumlarının nitelik ve niceliğinin artırılması, eğitim sistemimizde kalite ve rekabet odaklı eğitim hizmetlerinin verilmesine katkı sağlayacaktır. Bakanlığımız 2015-2019 Stratejik Planında özel öğretimin payı okul öncesinde 9,16’dan 23’e, ilkokullarda 3,31’den 6’ya, ortaokullarda 3,51’den 7’ye ve ortaöğretimde 4,78’den 12’ye çıkarılması hedeflenmektedir.’ Denilmektedir.

 

10. Kalkınma Planında da ifade edilen hedeflere ulaşılması amacıyla örgün eğitimde özel okullaşma oranının artırılmasına yönelik çalışma ve faaliyetler yürütülmektedir. Özellikle özel okullarda öğrenim gören öğrencilere sunulan eğitim ve öğretim desteği ve diğer teşvikler ile dönüşüm programları sayesinde sağlanan katkılar neticesinde 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında tüm özel okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranı (açık öğretim hariç) %7,47 Örgün eğitim içerisindeki özel okul sayılarının toplam okul sayısına oranı ise %15,65’e ulaşmıştır. Son yıllarda özel okullara yönelik teşvik ve dönüşüm programı sayesinde özel okul sayılarında önemli bir artış kaydedilmiştir. Örneğin 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında 1.603 özel ortaöğretim okulu bulunmakta iken, 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında toplam özel ortaöğretim okulu sayısı 2.923’e ulaşmıştır.

Tablo 1-Öğrenci Sayıları (2006-2016)

 

 

Resmi Öğrenci

Özel Öğrenci

Toplam Öğrenci

Özel Öğrenci

Özel Öğrenci /

 

Yı l

Toplam Öğrenci

 

Sayısı

Sayısı

Sayısı

Artış Oranı (%)

 

 

(%)

 

 

 

 

 

 

 

2006-2007

13.873.208

360.042

14.233.250

-

2,53

 

2007-2008

13.784.080

386.797

14.170.877

7,43

2,73

 

2008-2009

14.074.079

423.253

14.497.332

9,43

2,92

 

2009-2010

14.688.342

458.108

15.146.450

8,24

3,02

 

2010-2011

15.164.318

498.118

15.662.436

8,73

3,18

 

2011-2012

14.821.197

535.788

15.356.985

7,56

3,49

 

2012-2013

15.239.702

613.064

15.852.766

14,42

3,87

 

2013-2014

15.228.934

698.912

15.927.846

14,00

4,39

 

2014-2015

14.950.897

823.515

15.774.412

17,83

5,22

 

2015-2016

14.540.339

1.174.409

15.714.748

42,61

7,47

 

 

KAYNAK: MEB Resmi İstatistik Kitapçıkları

Not: Öğrenci sayılarına yıllar itibarıyla T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına (Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü) bağlı açılan kreş öğrencileri dahil edilmiştir

 

Tablo 2-Örgün/Yaygın Özel Okul ve Derslik Sayıları

Eğitim Kademesi

Okul Sayısı

Derslik Sayısı

Okul Öncesi

3.714

16.699

İlkokul

1.389

23.019

Ortaokul

1.555

17.317

Ortaöğretim

2.923

41.727

Ara Toplam

9.580

98.762

Özel Yaygın Eğitim

10.357

61.176

Genel Toplam

20.118

159.958

Kaynak: MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı 2015-2016.imageimageimage

Not: T.C. Aile ve Sosyal Politika Bakanlığına Bağlı özel okul öncesi kurumlar dâhil edilmiştir.

 

Bakanlığımız 2010-2014 Stratejik Planında dershanelerin özel okula dönüştürülmesine ilişkin stratejik hedefi doğrultusunda mevcut dershanelerin belirli bir süre verilerek özel okula dönüştürülmelerini teşvik edici düzenlemeler; 6528 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılmış olup 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununda da değişiklik yapılmıştır.

 

Yapılan değişikliklerle özel okula dönüşmek isteyen dershanelere yirmi beş yıla kadar arsa tahsisi veya on yıla kadar bina kiralama imkânı tanınmıştır. Ayrıca özel öğretim kurumları mevzuatında değişiklik yapılarak, okula dönüşme taahhüdünde bulunan özel dershanelerin 2018-2019 eğitim ve öğretim yılı sonuna kadar bulundukları binalarda okul olarak faaliyet göstermelerine imkân tanınmıştır.

 

Özel okula dönüşmek isteyen özel dershanelerin MEBBİS modülü üzerinden dönüşüm programı başvuruları 02.06.2014 ile 31.08.2015 tarihleri arasında 7 dönem şeklinde alınmış ve 2.405 kurum dönüşüm programında yer almıştır. Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararından sonra, bu Kararın gerekçelerinde atıfta bulunulan okul dışı seçeneklerinin çoğaltılması amacıyla yeni düzenlemeler yapılmıştır.

 

Bu Karar dikkate alınarak Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği ve Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesinde gerekli değişiklikler yapılarak kişilerin, Bakanlıkça belirlenmiş bilim gruplarına uygun eğitim ortamlarında, öğrenim seviyelerine, ilgi ve isteklerine uygun öğretim programları doğrultusunda, bilgi, beceri, yetenek ve deneyimlerini geliştirdiği, serbest zamanlarını değerlendirdiği çeşitli kurs kapsamındaki özel öğretim kurumları ve etüt eğitim merkezlerinin açılması sağlanmıştır.

 

20.10.2016 tarihi itibarıyla açılmış olan 677 özel öğretim kuruluşunun kurum kontenjanının 12.377 olduğu, kurum kontenjanının bir kurumda aynı anda derse girebilen öğrenci sayısını ifade ettiği, bu kursların %26’sının matematik, %20’sinin Türk dili ve edebiyatı, %17’sinin fizik bilim gruplarından program açtıkları anlaşılmaktadır.

 

Dönüşüm Programına dâhil olan kurumlar, 2018-2019 eğitim ve öğretim döneminin sonuna kadar eğitim faaliyetlerine devam edebilecekler ve bu dönem sonunda taahhüt ettikleri okul türüne dönüşecektir. Dönüşüm işlemlerini yerine getirmeyen kurumlar resen kapatılacaktır.

 

Kurum türlerine göre dönüşüm işlemleri tamamlanan kurumların sayısı Tablo 29’da belirtilmiştir.

 

Tablo 3- Özel Okula Dönüşen Kurum Sayıları

Kurum Türü

Sayı

Türk Okul öncesi

16

Türk İlkokulu

14

Türk Ortaokulu

212

Temel Lise

1.225

Anadolu Lisesi

5

Toplam

1.472

Kaynak: 1 Ekim 2016 tarihi itibarıyla MEBBİS sisteminden alınan verilerdir.

 

Örgün Eğitim Yapan Özel Okullarda Okuyan Öğrencilerin Desteklenmesi

Eğitim ve öğretim desteği; yörenin kalkınmada öncelik derecesi ve gelişmişlik durumu, öğrencinin ailesinin gelir düzeyi, eğitim bölgesinin öğrenci sayısı, desteklenen öğrenci ve öğrencinin gideceği okulun başarı seviyeleri ile öncelikli öğrenciler gibi ölçütler ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak belirlenmektedir.

 

2014-2015 eğitim ve öğretim yılında Bakanlığımızın başlatmış olduğu eğitim ve öğretim desteği uygulaması, devlet okullarındaki ikili eğitim yükünün ve derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılmasına önemli derecede katkı sağlayacaktır. 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında 166.563 öğrenciye 532.832.625 TL, 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında ise 337.375 öğrenciye 1.160.534.862 TL ödeme yapılmıştır.

 

2016-2017 eğitim ve öğretim yılında geçen yıllardan hak kazanan ve bu eğitim ve öğretim döneminde yeni katılan 75.000 öğrenci ile toplamda 315.716 öğrencinin eğitim ve öğretim desteğinden faydalanması planlanmıştır. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında ödeme miktarları Maliye Bakanlığı ve Bakanlığımızın müştereken belirlediği oranda artırılarak, eğitim ve öğretim kademesine göre yıllık 2.860 TL ile 4.000 TL arasında değişen eğitim ve öğretim desteği ödenecektir.

 

Tablo 4-Özel Okullara Verilen/Verilecek Olan Eğitim ve Öğretim Desteği (2016-2017)

Özel Okul Kurum Türü

Destek Tutarları

Destek Verilen/Verilecek Öğrenci Sayıları

Okul Öncesi

2.860

5.831

İlkokul

3.440

82.856

Ortaokul

4.000

84.850

Lise

4.000

73.291

Temel Lise

3.440

69.465

Toplam

*3.480

315.716

*3.480 lira destek tutarlarının toplamının beşe bölümünden bulunmuştur. 3480x315.716=1.098.691.680 lira ödeme yapılacaktır.

 

B-Özel Mesleki ve Teknik Okulların Desteklenmesi

Organize sanayi bölgelerinde açılan özel mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören her öğrenci için 2012-2013 eğitim ve öğretim yılından başlamak üzere, resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul türüne göre devlete maliyetinin bir buçuk katını geçmemek üzere, her eğitim ve öğretim yılı itibarıyla Maliye Bakanlığı ile MEB tarafından müştereken belirlenen tutarda teşvik verilmesine yönelik olarak 5580 sayılı Kanunun 12. maddesinde yapılan değişiklik 04.07.2012 tarihinden itibaren uygulamaya konulmuştur.

Ayrıca, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 12’nci maddesi çerçevesinde organize sanayi bölgeleri dışında açılan özel meslekî ve teknik okullarda öğrenim gören öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği verilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile OSB dışında açılacak özel mesleki ve teknik eğitim okullarına da eğitim ve öğretim desteği verilmesinin esasları belirlenmiştir.

Söz konusu düzenleme Bakanlığın sunuş raporunda ‘mesleki ve teknik eğitimde kalitenin artırılması, sanayi kuruluşlarına kaliteli iş gücünün sağlanması ve istihdamın artırılması hedeflenmektedir. Özellikle mesleki ve teknik eğitime sanayi ve meslek odalarının yatırımı teşvik edilerek eğitim kurumu ve sanayi işbirliği sağlanacaktır. Özel mesleki ve teknik eğitim okullarına devam eden öğrenci sayısının daha da artmasını sağlayacak uygulamaların hayata geçirilmesi ile birlikte organize sanayi bölgeleri içindeki ve dışındaki özel mesleki ve teknik eğitim okullarına yatırım artacak, böylece sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli ara eleman yetiştirilmesi sağlanacaktır. Bununla birlikte sanayide nitelikli ara eleman istihdamında artışın da önünün açılmış olacağı’ görüşü savunulmaktadır.

Sunuşun yapıldığı gün itibarıyla raporda, ‘resmi ve teşvik kapsamına alınan OSB içinde 26, OSB dışında ise 7 özel mesleki ve teknik eğitim okulu olmak üzere toplamda 33 özel mesleki ve teknik eğitim okulunda öğrenim gören 23.683 öğrencinin eğitim ve öğretim desteği ödemesi Bakanlığımızca karşılanacaktır.’ İfadesi yer almaktadır.

2016-2017 eğitim ve öğretim yılında Organize Sanayi Bölgelerinin içi ve dışında açılan özel okullarda öğrenim görülen alanlara göre öğrenci başına ödenecek miktarlar Tablo belirtilmiştir.

 

Tablo 5-OSB’lerde Eğitim ve Öğretim Desteği Verilecek Alanlar ve Tutarları (2016-2017)

 

Sıra No

Alan Adı

Destek Tutarı (TL)

1

Makine Teknolojisi

6.300,00

2

Metal Teknolojisi

5.765,00

3

Elektrik Elektronik Teknolojisi

6.300,00

4

Tekstil Teknolojisi

5.605,00

5

Mobilya ve İç Mekân T asarımı

5.150,00

6

Plastik Teknolojisi

5.875,00

7

Motorlu Araçlar Teknolojisi

6.300,00

8

Gıda Teknolojisi

5.765,00

9

Kimya Teknolojisi

5.875,00

10

Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri

5.875,00

11

Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme

5.150,00

12

Yenilenebilir Enerji Teknolojileri

6.675,00

13

Biyomedikal Cihaz Teknolojileri

5.340,00

14

Ayakkabı ve Saraciye Teknolojisi

4.590,00

15

Matbaa Teknolojisi

6.300,00

16

T arım Teknolojileri

6.300,00

17

Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı

4.800,00

18

9. Sınıf

4.270,00

 

C-Destek Eğitimi Alan Engelli Öğrenciler

Her bireyin temel hak ve özgürlüklerine eşit erişim hakkı sağlanması ve bu kapsamda özel eğitim ihtiyacı olan tüm bireylerin eğitim hakkının güvence altına alınması esastır.

 

Bakanlığımız bu kapsamda görme, işitme, dil-konuşma, ses bozukluğu bulunan; ortopedik, zihinsel, otistik, sosyal, duygusal bozukluğu olan engelli bireylerden, özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından destek eğitimi almaları uygun görülenlerin eğitim giderlerini, sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın 1 Haziran 2006 tarihinden itibaren karşılamaktadır. Bu bağlamda, engellilerin eğitim ve rehabilitasyonuna ilişkin olarak 2006 yılından 2016 yılı Eylül ayına dek Bakanlığımız bütçesinden yaklaşık 12.188.990.633,00 TL kaynak ayrılmıştır.

 

Ocak 2016 tarihi itibarıyla Bakanlığımıza bağlı olarak faaliyet gösteren 1.950 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi bulunmaktadır.

 

Ülke genelinde okullarda yürütülen rehberlik hizmetlerinin koordine edilmesi, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitsel değerlendirme ve tanılamalarının yapılması, bu bireylere ve ailelerine rehberlik hizmetlerinin sunulması amacıyla 81 il merkezi ile birlikte nüfusu 200.000 ve üzeri olan ilçelerimizde hizmet veren rehberlik ve araştırma merkezi sayısı 234 olmuştur.

 

2016 yılında 5580 sayılı Kanun kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde engelli bireylere verilen destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, katma değer vergisi hariç

olmak üzere bireysel eğitim için aylık 472 TL, grup eğitimi için aylık 133 TL olarak belirlenmiştir.

 

Engelli bireylerin, sunulan destek eğitimi hizmetlerinden tam olarak yararlanabilmelerini, almaları gereken ve hakları olan eğitimi fiilen almalarının sağlanması amacıyla Biyometrik Kimlik Doğrulama Sisteminin uygulanması amaçlanmaktadır.

 

Destek Eğitimi Alan Engelli Öğrenci Sayıları

(2006-2016)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

*Ekim 2016 tarihleri için ödeme (tahsis) yapılan öğrenci sayısıdır. Yılsonu resmi verilerine göre farklılık arz edebilir.

 

Yorum ve Sonuç, kamunun piyasa odaklı ve öncelikli dönüşümünün eğitim alanı ile ilgili yasal çerçeve ve bu çerçeveye bağlı uygulamalar özel yönlendirme ve özeli kamusal teşvikler ile güçlendirerek eğitimin maliyetini azaltmaya, bu yolla eşit fırsatlar yaratıldığına dair söylemler tamamıyla toplumu ve kamuoyunu manipüle etmeye dönük algı yönetimidir. Bu yolla eşitliğin sağlanamayacağı çok açıktır. Teşviklerin ardından özel okullara giden öğrenci sayısında belirgin bir artış olmuştur. Ancak teşviklerden yararlanabilmenin yolu öncelikle ailelerin gelirlerinin çocuklarını özel okula gönderecek bir bütçeye sahip olmasından geçmektedir. Farklılık göstermekle birlikte en düşük özel okul ücreti 8 bin en yüksek özel okul ücreti 52 bin liradır. Standartları tutturabilen tam donanımlı bir özel lisede öğrenci maliyeti 16 bin liradır. Bu rakama servis ve diğer eğitim harcama kalemleri eklendiğinde maliyet 20 bin liraya çıkmaktadır.4 bin lira teşvik alan bir ailenin geri kalan 16 bin lirayı ödeyebilmesi için yıllık gelirinin 50-60 bin lira olması gerekmektedir. Yıllık gelir ortalaması 50-60 bin lira olan aileler ise TÜİK’in verilerinde orta üstü ve üst gelir grubunda gösterilmektedir. Öğrenci maliyetini yıllık 8 bin lira yapan okullar birer eğitim kurumu olmaktan çok öğrencileri sınavlara hazırlayan özel öğretim kurs merkezleri işlevi görmektedir.

 

2014-15 Eğitim öğretim yılından bu yana özel okullara parasal teşvik adı altında kaynak aktarılmaktadır. Aktarılan kaynağın üç yıllık toplam tutarı 3 milyar lirayı aşmış bulunmaktadır. OSB Açılacak özel meslek liseleri ve özel eğitim rehabilitasyon merkezleri dışında kalan kurumlara bu yıl aktarılacak destek/teşviklerin tutarı 1.1 milyar lirayı bulmaktadır. Organize Sanayi Bölgelerinde açılmış Özel Meslek Liselerine devam eden 23.683 öğrenciye verilecek teşvik tutarı 110.330.097 lira tutmaktadır. Bütün bu teşvikler sonucunda uygulamanın ilk yılında 534.526.500,ikinci yılında 750 milyon, üçüncü yılında meslek liseleri ile birlikte 1,2 milyon toplamda 2.484.526.500 lira kaynak aktarılmıştır. Bu kaynakla maliyeti 100 bin lira olan her birine 30 öğrencinin rahat rahat yerleşebileceği 25 bin derslik yapmak mümkün. Bulunan bu rakamlar ile İstanbul’un derslik sorunu çözülmüş, İstanbul’un bütün okulları tam gün eğitime kavuşmuş olacaktı. Sunulan bu destekler sonrası son üç yılda özel okul öğrenci oranları %3.60 oranında artış göstermiştir. Hükümetin ve Bakanlığın stratejik plan hedeflerine yakın sayısal artışlar olduğunu söyleyebiliriz. Özel özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden destek eğitimi alan yaklaşık 300 bin öğrenciye ise 1.8 milyar lira eğitim desteği verilecektir. 2017 yılında toplamda yaklaşık 3 milyar liralık kamusal kaynak özel ve özel özel eğitim ve öğretim kurumlarına ödenmiş olacaktır. Özel okullara ayrılan 1.2 milyar kaynak ile yılda 1000 liradan 1.2 milyon çocuğa burs vermek olanaklı iken, bu kaynağın 315 bin özel okul öğrencisine teşvik olarak dağıtılması ideolojik tercihlerin sonucudur. Bakanlığın stratejik plan hedefi olan 2019 yılı sonuna kadar rakamın yıllık tutarının söz konusu artış oranlarına göre, 2018’de 1,4 milyar,2019’da 1,7 milyar olması kaçınılmaz olacaktır. Böylece beş yıl içerisinde 5,5 milyar liralık kamusal kaynak özel okullara aktarılacaktır.

 

Kamu okulları velilerden topladıkları değişik adlar altındaki paralarla kendi ‘öz kaynaklarını’ yaratarak eğitim ve öğretim hizmetini vermeye devam etmektedir. Tablonun hiçbir hamasete yer bırakmayacak netlikte olduğunu görmek gerekiyor. Özel okulculuğu kalkındırarak eğitimde eşit fırsatlar yaratamazsınız. Tam tersine fırsatların eşitsizliğini teşvik etmiş olursunuz. Her ne kadar destek için belli kriterler getirilmiş olsa da bu kriterleri tutturan öğrenci ailesinin destek dışında kalan maliyetleri karşılayacak ekonomik gücü yoksa kayıt yaptırmamaktadır. Nitekim başvurular yeterli olmamakta kontenjanlar boş kalmakta, kayıt sureleri sürekli uzatılmaktadır. Eğitimde adaleti sağlamak bir yana ayrıcalıklı katmanlara yeni ayrıcalıklar sağlanmış olmaktadır. Ortaya çıkan bu tablonun diğer türlü ifade edecek olursak, alt gelir gruplarından aldığınız vergileri üst gelir gruplarına aktarmak, sınıfsal ayrımcılık yapmaktır. Özel okullara sağlanan avantajların bu okullarda okuyan öğrencilere sağladığı faydaları önümüzdeki yıllarda ÖSYS’ye yapılan başvurularda ve lisan programlarına yerleşme oranlarındaki artışlarda daha somut görmüş olacağız. Üstelik bu görünüm söz konusu okullara devam eden çocuklara ülkenin en iyi üniversitelerinin lisans programlarının kapısını aralama fırsatı yaratarak ultra ayrıcalık sağlanmaktadır.

 

Kamusal hizmetlerin sunumunun piyasalaşıp ticari birer faaliyet alanına dönüşümünün arka planında ideolojik aidiyetler yatmaktadır. Eğitim hizmetinin kamusal hizmet olmaktan çıkarılması, nitelikten yoksun bırakılarak piyasanın insafına terk edilmesi çocukların uluslararası sözleşmelerden doğan eğitim haklarının tahrip edilmesi anlamına gelmektedir. Kamusal hizmet olan eğitim hizmetinin böyle bir yaklaşımla düzenlenmesi, çocukların tamamının üstün yararını koruma ve güçlendirme, çocukların kendilerini gerçekleştirme ve geliştirme yollarının önüne engeller çıkarmak anlamına gelmektedir. Bütün bu eleme süreçlerinin sonunda yoksul ve alt gelirli ailelerin çocuklarının payına açık öğretime, çok programlı liseler ile meslek liselerine gitmek düşmektedir. Oysa sosyal devlet bir sosyal hak olan eğitimi bütün yurttaşları için öngörülebilir ölçütlerde olanakların eşit dağılımı üzerine kurmak ve yapılandırmak durumundadır. Devletin görevi bütün okullar arasında ayrımcılık yapmamak, olabilen en üst düzeyde okullar arasındaki dengeyi kurmak ve kurduğu bu dengeyi korumaktır.

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)