adscode
adscode

Kamu Üniversitelerinde Kadın Rektör Sayısı Azalıyor!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün üzerinden 10 gün geçti.

alaaddindincer@egitimajansi.com




8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün üzerinden 10 gün geçti.10 gün önce devleti yöneten en yetkili şahsiyetlerden başlayarak en alt birim yöneticilerine kadar bütün yetkililerin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili içinde metaforlar olan hamasi nutuklarına tanık olduk. Bir gün daha kutlandı ve geçmiş bir gün olarak takvim sayfalarında kaldı. Bu yıl 8 Mart çocuk yaşta evliliklerin, kadına yönelik şiddetin, tacizin, tecavüzün, cinayetlerin, kadın işçi ölümlerinin ve işten atmaların tavan yaptığı bir dönemde kutlandı. İşsizliğin yüzde 12,5 olduğu, bu işsizlerin yüzde 70’inin kadınlardan, kadınların 2015-16 verilerine göre yüzde 30,3’nün iş gücüne katıldığı bir kadınlar gününü daha geride bıraktık. Resmi rakamlar bürokraside kadın yönetici oranının yüzde 9,8 oranında olduğunu gösteriyor.

Geçmiş yıllarda 10’lu rakamlar ile ifade edilen kamu üniversitelerindeki kadın rektör sayısı bu dönemde üçe kadar düşmüş durumda. İçinde Askeri Akademiler ile Milli Savunma Üniversitesinin de bulunduğu 118 kamu üniversitesinin üçünde (Düzce, İzmir Demokrasi ve Ege Üniversiteleri) kadın rektör bulunuyor. Ege Üniversitesindeki kadın rektörün açığa alınan rektörün yerine vekaleten görevlendirme olduğunu hesaba kattığımızda kamu üniversitelerindeki kadın rektör oranı yüzde 1,69’a gerilemiş oluyor. 65 Özel üniversitenin ise onunda kadın rektör görev yapıyor. Geçen yıl 8 Martta Cumhurbaşkanının davetine katılan kadın rektörlerin 6’sı kamudan,10’u özel üniversitelerdendi. Cumhurbaşkanının göreve geldiği 2014 yılında üniversitelerde görev yapan kadın rektör oranı yüzde 9,7’dir.Son 2,5 yılda Cumhurbaşkanı 2 kadını rektör olarak atamıştır.

YÖK’ün 2016-17 Verilerine göre açık ve örgün yükseköğretimde 7 milyon 277 bin 908 öğrenci öğrenim görmektedir. Kadın/Kız öğrenci sayısı 3 milyon 347 bin 403’tür.Oranı ise yüzde 45,99’dur.2017’de Akademide çalışan kadın sayısı 67 bin 17 oranı yüzde 44,05’tir.Akademik kadro ve unvan dağılım oranlarının yüzde 48,1’ini kadın araştırma görevlileri, yüzde 31,8’ini kadın doçentler, yüzde 29,3 kadın profesörler oluşturmaktadır. 2015-16 Yılında Türkiye’de var olan üniversite mezunlarının yüzde 11,7’sini kadınlar oluşturmaktadır. Ağustos 2015’te dört seçilmiş alanda kadın mezun oranları. Yüzde 63,4 tıp ve sağlık, yüzde 48,2 fen bilimleri, yüzde 45 tarım ve gıda, yüzde 24,8 mühendislik

Kaynak, YÖK verileri 2015-16-17


 

OHAL KHK’sı Sonrasında Rektör Atamaları

OHAL KHK’sı ile birlikte üniversite rektörlük atamalarında yeni yönteme geçildi. Bu yönteme dayanarak yapılan ilan sonrasındaYÖK’ün 19 üniversite için aradığı rektör adaylığı için toplam 358 kişi başvuruda bulundu. YÖK’ün açıkladığı listeye göre en fazla başvuru 43 ile İzmir Demokrasi Üniversitesi’ne olurken, en az başvuru da 4 adayla Siirt Üniversitesi için gerçekleşti.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi için 12, Ardahan Üniversitesi için 13, Artvin Çoruh Üniversitesi için 15, Bartın Üniversitesi için 18, Batman Üniversitesi için 10, Bitlis Eren Üniversitesi için 9, Çankırı Karatekin Üniversitesi için 30, Gümüşhane Üniversitesi için 15, Hakkari Üniversitesi için 8, Iğdır Üniversitesi için 22, İzmir Bakırçay Üniversitesi için 28, İzmir Demokrasi Üniversitesi için 43, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi için 19, Kırklareli Üniversitesi için 20, Kilis Üniversitesi için 8, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi için 26, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi için 18, Siirt Üniversitesi için 4, Yalova Üniversitesi için 40 profesör başvuruda bulundu.358 başvurunun 336’sı erkek 22’si kadınlardan oluştu. Ancak 19 üniversiteye yapılan atamalarda 1 kadın rektör olarak atandı.19 Üniversitenin yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi de OHAL KHK’sı ile kuruldu.

Üniversiteler YÖK’ün Kararlarına Uymakta Zorlanıyorlar

Geçen yıl Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerde açık olan dekan ve rektör yardımcısı kadrolarına en az 1'erkadın dekan ve rektör yardımcısı ataması yapılmasını istedi. Şu an itibariyle 183 üniversitede toplam 13 kadın rektör bulunuyor. Üniversitelerde bulunan akademik personel kadrolarında kadınların sayısının az olması nedeniyle YÖK, kadınlara pozitif ayrımcılık hakkı tanıdı. Hal böyle olunca YÖK, boş olan kadrolara kadın akademisyenlerin atanmasını ve mevcut kadrolarda da buna göre düzenleme yapılmasını istedi.
Konuyla ilgili açıklama yapan YÖK Başkanı Yekta Saraç, ‘kız öğrenciler için tutum belgesi yayınladıklarını, üniversitelerdeki kadın olgusuna farkındalığın oluşması için çeşitli çalışmalar başlatıldığını’ açıkladı.

Başkan Saraç açıklamalarında: “Özelikle örgün eğitimde öğrenci sayımızın yarısına yakını kız öğrencilerden oluşuyor. Yükseköğretim sistemindeki kadın öğretim üyesi sayısı bakımından pek çok AB ülkesinin ilerisindeyiz. Sadece üst yönetici açısından bazı ülkelerin gerisindeyiz. Fakat o hususta da makas çok açık değil. Bu konuda önümüzdeki bir-iki yıl içinde olumlu gelişmeler kat etmeyi planlıyoruz. Geçen hafta içinde gerçekleştirilen Üniversitelerarası Kurul’da (ÜAK) bu sorunun çözümüne dair YÖK başkanı olarak bir teklif dile getirdim.  Üniversitelerimizde en az bir rektör yardımcısının ve en az bir dekanın kadın öğretim üyelerinden seçilmesini istedik. Bütün ÜAK üyeleri istisnasız bu teklifimizi kabul etti. Artık rektörlerimiz bu mutabakatın gereğini yerine getirecekler ve bizler de bundan sonra üniversitelerden gelen teklifleri değerlendirirken buna dikkat edeceğiz. Yeni YÖK olarak bu konuda pozitif ayırımcılık yapmaya kararlıyız. Tecrübelerimizden hareket ederek bunun yükseköğretim sisteminin ve üniversitelerimizin yararına olacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ancak an itibarı ile aralarında köklü ve kuruluş tarihi çok eski yıllara dayanan üniversitelerinde bulunduğu 59 üniversitenin kadın rektör yardımcı sayıları incelendiğinde YÖK Başkanının açıklamaları ile örtüşmeyen bir tablo karşımıza çıkmaktadır. İncelenen bu 59 üniversitede 176 rektör yardımcısı görev yapmaktadır. Kadın rektör yardımcısının bulunduğu üniversite sayısı 12,kadın rektör yardımcısı sayısı ise 19’dur.Oranı yüzde 10,86’dır.Bu üniversiteler; Dokuz Eylül ve Van Yüzüncü Yıl 3,Boğaziçi ve ODTÜ 2,Mimar Sinan, Gazi, Hacettepe, Uludağ, Ankara, Atatürk, Batman, Ege ve Çukurova Üniversitelerinde 1 kadın rektör yardımcısı görev yapmaktadır.

Aralarında İstanbul, Marmara, Yıldız, Anadolu, Kocaeli, Sakarya, On Dokuz Mayıs, Karadeniz Teknik Üniversitesi gibi üniversitelerin bulunduğu incelenen 47 üniversitede ise kadın rektör yardımcısı bulunmamaktadır. İncelenen bu 59 üniversite bünyesinde Türkiye’deki akademisyen ve öğrencilerin yüzde 90’nını barındırmaktadır. Üniversitelerin yönetsel görev organlarından olan rektör yardımcılığı görevinde kadın rektör yardımcısı bulunmaması, üstelik YÖK’ün kararına ve YÖK’te Akademide Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi kurulmasına rağmen aradan geçen bir yıldan bu yana kadın rektör yardımcısı görevlendirilmemiş olması ülke ve üniversitelerdeki erkek egemen ataerkil bakış açısının katılaşarak sürdüğünü göstermektedir.




2015-16Yılında Bazı Kadrolarda Kadın Akademisyenleri Sayısal ve Yönetsel Durumu

Sonuç olarak, ülkede kadın sorununa salt bürokratik yönetsel pencereden bakmak eksik bir bakış açısı olacaktır. Kadın haklarına tamamlayıcı ve bütünleşik bir pencereden bakmak üniversite yaşamında ve toplumsal yaşamda kadına biçilen geleneksel toplumsal rollerin aşılmasında üniversitelere ve bilim insanlarına çok önemli sorumluluklar düşmektedir. Kadınların yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcı uygulamaların örtük ya da açık türevlerinin üniversitelerde bu denli yoğun yaşanıyor olması, bütün iyi niyetli girişim, açıklama ve çabalara atfedilen değeri geçersiz kılmaktadır.

Siyasilerin, bürokratların, kurum ve kuruluşlar adına kamuoyuna 8 Mart öncesi ve gününde yaptıkları açıklamaların inandırıcılığı, söylenenlerin sözde kalmaması yaşama geçmesi ile anlam kazanacaktır. Kadınların ve kadın emeğinin özgürleşmesi, kadınların yaşamın her alanında söz yetki ve kararlara eşit ve örgütlü katılım ve temsilinden geçmektedir. Var olan kazanımları korumak, yeni kazanım ve haklar elde etmek günübirlik çıkara dayalı politikalarla mümkün değildir. Kadınlara yönelik asimetrik ve irrasyonel ablukanın dağıtılması ancak örgütlü ve uzun soluklu bir mücadele ile başarılabilecektir. 

Alaaddin dinçer/eğitimci/18.03.2017


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)