adscode
adscode

Öğretmen Sayıları, Aylıklar ve Gerçekler!

Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi genel bütçe içerisinde TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girdi. MEB bütçe rakamlarının diğer başlıklarda yer alan verilerinin analizi sonraya bırakılmak üzere bu yazım

alaaddindincer@egitimajansi.com




MEB bütçe rakamlarının diğer başlıklarda yer alan verilerinin analizi sonraya bırakılmak üzere bu yazımızda atanan öğretmen sayıları ile aylıklardaki olguları ele alacağız. Yazımıza Milli Eğitim Bakanının bütçe sunuş konuşmasının beraberinde sunulan rapordaki verileri kaynak olarak kullanacağız. Amacımız reel bir kıyaslama yapmak ve bugün sistemin ihtiyaç duyduğu öğretmen sayısını, öğretmenlerin içinde bulunduğu ekonomik tabloyu ortaya koymaktır. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 2016 Aralık ayı itibarı ile 68 bin 85’idareci,814 bin 262’si kadrolu,17 bin 820’si sözleşmeli olmak üzere toplamda 900 bin 168 öğretmen görev yapmaktadır. 19.12.2003 tarihi itibarıyla 2003 yılında sisteme kayıtlı öğretmen sayısı 497.997′dir.2016’da 900 bin 168 öğretmen olduğuna göre 14 yılda artış oranı reel olarak %181 olmuştur

 

Milli Eğitim Bakanı Bütçe Sunuş Konuşmasında ‘Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim kurumlarında görev yapan 900.168 öğretmenimiz bulunmaktadır. Bildiğiniz üzere 10 Ekim 2016 tarihinde atanan 18 bin 506 sözleşmeli öğretmenle birlikte son 14 yılda 561 bin 135 öğretmenin ataması yapılmış olup bu sayı mevcut öğretmen sayısının %62,34’üne karşılık gelmektedir.

Eğitim kurumlarının ihtiyacı olan öğretmen sayıları, norm kadrolara ilişkin yönetmelik esaslarına göre belirlenmektedir. Son sözleşmeli öğretmen atamasıyla birlikte norm kadro doluluk oranları Doğu Anadolu Bölgesinde %89,93’e, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde %87,06’ya, ülke genelinde ise %89,69 seviyesine ulaşmıştır. Hedefimiz ülke genelinde, her ilde, her bölgede %100 doluluk oranı ile eğitim öğretim hizmetini sunmaktır. Nitekim bugün itibarıyla bazı illerde norm kadro doluluk oranı noktasında bu hedefe ulaşmış durumdayız.

 

Kamuda görev yapan personelin büyük çoğunluğunu, Bakanlığımızdaki öğretmenler oluşturmaktadır. Bir milyona yaklaşan öğretmen sayımıza karşın, aile birliği mazereti başta olmak üzere, çeşitli nedenlerle atandıkları kurumlarda kısa süre görev yaparak ayrılan öğretmenlerin oluşturduğu sirkülasyonun yoğun olduğu illerde, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak üzere, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi illeri ağırlıklı olacak şekilde kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerdeki Bakanlığın boş öğretmen norm kadrosu bulunan örgün ve yaygın eğitim kurumlarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamında sözleşmeli statüye geçilmiştir.

 

Kamu Personeli Seçme Sınavı KPSS’ye son 14 yılda giren öğretmen sayıları ÖSYM tarafından paylaşıldı.2003 yılından bu yanan KPSS’ye giren ÖSYM’nin açıkladığı rakamlar ile MEB’in 2017 Bütçe Raporunda KPSS Sınav sonuçlarına göre 14 yılda atanan öğretmen sayılarının dökümü aşağıda bulunan iki tabloda yer almaktadır. Tablo 1 12 yıllık zorunlu eğitim öncesini tablo 2 sonrasını göstermektedir. Meslekten ayrılmada 2008 yılına kadar ağırlıklı emeklilik olmak üzere bir artış yaşanırken,2009’dan sonra ayrılanların sayısında azalma gözlenmiştir.

 

Tablo 1/2003-2011 Yılları Arasını Kapsayan Öğretmen Sayılarının Karşılaştırması

Yıl

KPSS’ye Giren İşsiz Öğretmen Sayısı

Ataması Yapılan Öğretmen Sayısı

*Meslek Ayrılan Öğretmen Sayısı

 

Atananların KPSS’ye Girenler İçindeki Oranı %

2003

127,973

18.473

24,190

14,44

2004

182,160

17.900

23,999

9,83

2005

173.328

20.000

28,173

11,54

2006

201,877

50,333

19.135

24,93

2007

205,701

44,841

19.051

21,80

2008

237,123

39,786

15,338

16,78

2009

243,569

27,509

10.112

11,29

2010

234,392

36,193

9,510

15,44

2011

229,767

36,650

7,645

15,96

 

Tablo 2/2012-2016 Yılları Arasını Kapsayan Öğretmen Sayılarının Karşılaştırması

Yıl

KPSS’ye Giren İşsiz Öğretmen Sayısı

Ataması Yapılan Öğretmen Sayısı

Meslekten Ayrılan Öğretmen Sayısı

Atananların KPSS’ye Girenler İçindeki Oranı %

2012

299,709

55,254

8,800

18,45

2013

252,745

40,687

7,877

19,66

2014

325,419

49,002

7,975

15,06

2015

398,000

**81,025

10,988

20,35

2016

414,000

***14,700

41.000

3,55

Toplam

3.525.763

532,353

233,793

15,10

-14 yılda toplam 3.525.159 öğretmen KPSS’ye Girmiştir.

*Meslekten ayrılma; emeklilik, işten çıkarma, istifa, başka kurumlara geçme, ölüm vb gibi nedenlere bağlı ayrılmalardır.

**2015 yılında görünen 81,025 öğretmen sayısının içinde 2016 yılının Şubat ayında yapılan 29 bin 633 öğretmende yer almaktadır.2016 KPSS’den sonra atanan öğretmen sayısı 14 bin 700’dür. Bütün Şubat ayı atamaları bir önceki yılın KPSS sonuçlarına göre gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 2016 yılının Ekim ayında 3 bin 800 dershane öğretmeni sözleşmeli olarak atanmıştır. Bu rakamların içine hemen her dönem için yapılan kurumlar arası geçişler ile açıktan atanma sayıları dahil değildir.3 bin 233 engelli öğretmen EKPSS’e sonuçlarına göre 14 yıllık süre zarfında öğretmen olarak atanmıştır.

 

-2016 yılında meslekten ayrılma sayısının yüksek olma nedeni OHAL sonrası meslekten ihraç edilen 30 bin öğretmenin sayıya eklenmesinden kaynaklanmaktadır.

-14 Yılda KPSS’ye giren öğretmenlerin ortalama yüzde 15,10’u MEB’te öğretmen olarak atandı. www.memurlarahaber.com

 

MEB’te 2003’ten bu yana her yıl ortalama 40 bin,14 yılda 90 bin326’sı sözleşmeli,470 bin 809’u kadrolu olmak üzere toplamda 561 bin135 öğretmen ataması yapılmıştır.2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında atanan 71 bin 820 sözleşmeli öğretmen 2011 yılında kadroya geçirilmiştir. OHAL Süreci ile birlikte sözleşmeli öğretmenlik istihdam biçimine yeniden dönüş yapılarak 18 bin 506 öğretmenin ataması yapılmıştır. Ancak atanan bu sözleşmeli öğretmenlerden 17 bin 820’si göreve başlatımıştır.686 öğretmen ya göreve başlamamış ya da güvenlik soruşturmasına takılarak göreve başlatılmamıştır. 541 bin 855 öğretmen ilk defa atanırken, diğer kurumlarda çalışmakta olan 20 bin 515 öğretmen kurumlar arası geçiş, açıktan ve 28 Şubat süreci ile ilişkili olarak yeniden atanma yoluyla MEB’te öğretmenliğe başlatılmıştır. Aynı dönem içerisinde 76 bin 650’si son beş yılda olmak üzere 233 bin 793 öğretmen emekli, istifa, başka kuruma muvafakat, vefat, müstafi ve devlet memurluğundan çıkarılma yoluyla meslekten ayrılmıştır. Bu durumda ilk defa devlet memuru olmak üzere atanan öğretmen sayısı reel olarak 327 bin 342 olmaktadır. Oluşan bu rakamlar üzerinden tartışmayı yürütmek daha sağlıklı bir yol olacaktır.

 

Bir öğretmene düşen öğrenci sayısının hesaplanmasında da çok gerçekçi tutum izlenmemektedir. Hesaplamalar toplam öğrenci sayısının öğretmen sayısının toplamına bölünmesi üzerinden yapılmaktadır. Oysa 68 bini idareci,2 bini yurt dışında ve AR-GE’lerde görevli olmak üzere 70 bin öğretmenin toplam sayıdan düşülerek bölme yapılması daha gerçekçi bir yaklaşım olacaktır. Çünkü bu öğretmenler aktif olarak öğrencilere ders anlatma, sınıf içi etkinliklere katılma sürecinden uzaktır. Bakan yaptığı başka bir açıklamada öğretmen ihtiyacının 97 bin olduğunu söylemiştir. Erken çocukluk eğitiminde okullaşma oranının 4 ve 5 yaş için yüzde yüz olması, tam gün eğitime geçilmesi için gereken öğretmen ihtiyacı 150 bine çıkmaktadır.2019 yılına kadar geçmiş meslekten ayrılma sayılarına bakarak yaklaşık 35 bin öğretmenin meslekten ayrılacağı tahmin edilmektedir. Önümüzdeki 3 yılda Hükümet Programında öngörülen eğitim hedeflerinin gerçekleşebilmesi için ataması yapılması gereken öğretmen sayısı emekli olanların yerine yapılacak atamaklar ile birlikte 185 bin olmaktadır. Bu hesaplamaya göre 2017’de 60,2018’de 60,2019’da 65 bin öğretmen atamasının yapılması gerekmektedir.

 

Aldığımız Aylıkların Yetmediğini Eğitimi Yönetenlerde Bilmektedir

 

Bakan bütçe sunuş konuşmasında öğretmen aylıkları ile ilgili yaptığı açıklamalarda ’2002 yılında Bakanlığımız bünyesinde göreve yeni başlamış 9. derece1.kademedeki bir öğretmenimizin maaşı 470,20 TL iken, 01.07.2016 tarihi itibarıyla %459 artışla 2.628,41 TL'ye yükselmiştir. 2002 yılında ek ders ücretinin saati net 2,75 TL (brüt 3,26 TL) iken 2016 yılında net 11,00 TL (brüt 13,06 TL) olmuştur. Bu durumda haftada 15 saat, aylık toplam 60 saat ek ders veren öğretmenimizin ek ders ücreti 2002 yılında 165 TL iken, 01.07.2016 tarihi itibarıyla %300 artışla net 659,83 TL’ye yükselmiştir. Haftada 15 saat ek ders veren bir öğretmene 2002 yılında maaşı ile birlikte toplam 635,20 TL ödenirken, 2016 yılının ikinci yarısında toplamda %418 artışla 3.288,24 TL ödenmektedir. Tüm öğretmenlere, her eğitim ve öğretim yılında, bir defa, eğitim ve öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenmektedir. Yapılan ödeme 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında 175 TL iken, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında %471 artışla 1.000 TL'ye yükseltilmiştir.’ Diye ifade etmiştir.

 

Bakanın açıklamaları içerisinde yer alan öğretmenlerin 14 yıllık aylık ve ek ders kıyaslamalarında yer alan rakamlar doğrudur. Ancak yine de bazı hususların saptanmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu hususlar, yoksulluk sınırı diye bilinen insanca yaşam koşullarını içeren ve bir ay geçinmek için gereken aylık rakam. Aylıkların bu rakamı karşılama oranı. Öğretmenlerin ek ders ücreti alma durumu. TÜRK İş’in açıkladığı rakamlara göre Kasım ayı yoksulluk sınırı 4 bin 665 TL’dir.9.derecenin 1.kademesinden aylık alan bir öğretmenin aldığı aylıkla aylık giderlerini karşılama oranı %56.33’tür.Bu oran 2002’de %43.55’ti.Aradan geçen 14 yılda %12.78’lik iyileşme olduğu görülmektedir. Bu iyileşmeye rağmen aylıkların bugünün ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediği gerçeğini de görmek gerekmektedir. Ek dersler ile ilgili olarak birkaç konuya açıklık getirmek gerekmektedir.

 

Ek ders ödemelerinde Bakanın ifadelerinden bütün öğretmenlerin ayda ortalama 60 saat ek ders aldığı gibi bir algı oluşmaktadır. Oysa MEB’te iş gören bütün öğretmenler haftada 15 ayda 60 saat ek ders almamaktadır. Bu durum ilkokul, okulöncesi, meslek liselerinin meslek dersleri ve engelliler öğretmenliği için geçerli olabilir. Ancak lise ve ortaokul branş öğretmenlerinden ayda 60 saat ek ders alan öğretmen sayısı sınırlı sayıda ve oranı çok azdır. Ayrıca öğretmenler yılın sadece okullar açık olduğu günlerinde ve maaş karşılığı girmek zorunda oldukları ders süresini doldurduktan sonra ek ders alabiliyorlar. Öğretmenlerin okul türlerine dağılımına bakıldığında 814 bin öğretmenin %50’si ayda 60 saat ve üzeri ek ders ücreti alırken,%30’u 20 saat ve üzeri ek ders ücreti almaktadır. Öğretmenlerin %20’si ise sadece maaş karşılığını doldurabilmekte hiç ek ders ücreti alamamaktadır.

 

Bu artış rakamlarına göre 14 yılda öğretmenlerin aylıklarımda her bir yıl için ortalama 150TL,her bir aya yansıyan ise 12 lira 5 kuruştur. Ek derslerin payına bu artış rakamlarına göre her bir yıl için 589 kuruş zam düşmektedir. Asıl yapılması gereken bu komik artışlar ile övünmek yerine, öğretmenlere iş doygunluğunu ve aylık giderlerini tam olarak karşılayacak bir ücret politikası yürütmektir. Öğretmenlerin iş doygunluğunu karşılayacak, insanca yaşamalarını sağlayacak ekonomik ve sosyal koşullar oluşturmak sadece öğretmenlere fayda sağlamayacak aynı zamanda bu ülkenin ve toplumun yararına olacaktır.

Günde 2 Lira 68 Kuruş Zam İki Simit Almaya Yetmiyor!

2017 yılının Ocak ayında memur aylıklarında yapılacak iyileştirme rakamları belli oldu. Artış oranları öğretmenlerin yoğun tepkisine neden olmaktadır. Yapılan %3’lük zam 9.derecenin 1.kademesinde ki bir öğretmene günlük olarak 2 lira 68 kuruş olarak yansıyacak. Günlük 2 lira 68 kuruş olan bu artış ile bir çay ve simit bile alınamıyor. Günlük 2 lira 68 kuruşluk komik zam ile başka ne alınabileceğinin hesabını yapmaya bile gerek kalmamaktadır. Üstelik öğretmen aylıklarının geçen yıllardan daha erken %20’lik vergi dilimine girmesi nedeniyle bu artışın tamamı birkaç ay sonra eriyip buharlaşacaktır.

 

Çok uzak tarihe gitmeye gerek yok 10 yıl öncesi ile bugünü kıyasladığımızda artışların GSYH’da büyük değişikliklere neden olmadığını görebiliriz. Bakanlığın 2006- bütçe verilerine göre Bakanlıkta görev yapan kadrolu personel sayısı yaklaşık 630 bindir.2006 yılında Bakanlık Personeline ayrılan payın GSYH’ya oranı %1,O4’tür. 10 yıl sonra 2016’da MEB’te iş gören kadrolu personel sayısı 955 bine çıkmıştır. 10 yılda Milli Eğitim Bakanlığı personel sayısında %51,59 oranında artış olmuştur. 2016 yılında ise MEB personeline ayrılan bütçenin GSYH’tya oranı %1,31 olmuştur. Kadrolu personel sayısı 10 yılda %51,59 oranında artarken, GSYH’daki artış binde 25 oranında kalmıştır. Bulgulardan yola çıkarak GSYH’daki binde 25’lik artışın personelin ekonomik ve sosyal sorunlarını çözmeye yetmediğini söyleyebiliriz.

 

Sonuç olarak,14 yıllık dönemde öğretmen atamalarında ve aylıklarda artış yaşanmış olması olumluluk olarak görülmelidir. Ancak her iki konuda yapılan artışların yetersiz kaldığı da bir gerçektir. Üniversiteden mezun olduktan sonra işsiz kalan ve atanmayı bekleyen öğretmen sayısının katlanarak artması önemli bir sorundur. Öğretmenlerin yaşam koşullarını daha üst seviye çıkaracak ekonomik sosyal olanakların sağlanması nitelikli eğitim için çok önemli bir olgudur. Önümüzdeki dönemde yapılacak yeni atamalarla öğretmen açıklarının kapatılması, aylıkların insanca yaşam için gereken düzeye çıkması aynı zamanda ülkenin ve toplumun geleceğine yapılan yatırım anlamına gelecektir. Eğitimin çilesini ve yükünü çekenlere hak ettikleri değeri vermek gerekir. Sadece imgeler oluşturmanın sorunları çözmeye yetmediğini karar yetkisinde olanların çok iyi bildiğine inanıyoruz. İmgeler, sorunlara çözüm üretildikçe değerini bulacak, muhatabında uzun süre kalıcı etkiler bırakacaktır.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)