adscode
adscode

Sayıların Dilinden Üniversiteler

Sayıların Dilinden Üniversiteler. Nicelik Artıyor Ya Nitelik…

alaaddindincer@egitimajansi.com




Mart ayında yapılan YGS ile başlayan üniversiteye giriş maratonun ikinci etabı LYS, üçüncü etabı tercih ve yerleştirmeler, dördüncü etabını ise kayıt ve öğretime başlama süreci oluşturmaktadır. Üniversite kapısını aralayarak içeri girenler yeni bir yaşamın heyecanını yaşarken, giremeyenler hayallerini ve umutlarını başka bahara ertelemek zorunda kaldılar.

Girenlerin büyük bir bölümü her ne kadar üniversite hayatı adı altında yeni bir yaşam hayali olsa da aslında bizler bu öğrenim sürencin lise hayatından bir farkının olmadığının bilincindeyiz. Bunun en somut göstergesi akademisyen kadrolarında ve 116meslek yüksek okulu ile 54 fakülte ve yüksekokulda 1 ile 100 arasında öğrenci bulunmasından anlıyoruz. Aynı zamanda bu kurumların büyük bir bölümü taşrada yer alan ilçelerde bulunmaktadır. 

Türkiye üniversitelerinde 2014-15 istatistiklerine öre açık ve uzaktan öğretim, ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora programlarında 6 milyon 62 bin 886 öğrenci bulunmaktadır. 2 milyon 862 bin 343(%47,2) öğrenci ön lisans ve lisans programlarında açık öğrenim yoluyla yüksek öğrenim görmektedirler. 3 milyon 200 bin 543(%52,8) öğrenci ise örgün lisans, yüksek lisans ve doktora programlarında yüz yüze öğrenimlerine devam etmektedirler. Üniversitelerde 16 yaş altından 65 yaş üstüne kadar eşitli yaş gruplarında öğrenci öğrenimlerine devam etmektedirler.

YÖK’ün 2014-15 Verilerine göre kamu ve özel olmak üzere Türkiye’de 188 üniversite bulunmaktadır. Bu üniversitelerin bir bölümünde henüz kuruluş aşamasında olmaları nedeniyle öğrenci ve akademisyen bulunmamaktadır.184 Üniversitenin bünyesinde 2908 birim yer almaktadır. Bu birimlerde 6 milyon 62 bin 886 öğrenci; açık, ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora için öğrenim görmektedir. Bu öğrencilerin 5 milyon 615 bin 293’ü kamu,447 bin 593’ü özel üniversitelerinde öğrenimlerine devam etmektedir. Öğrencilerin 348 bin 141’i yüksek lisans,78 bin 223’ü doktora öğrencisidir.

2014-15 yılı başında tüm programlara yeni kayıt yaptırmıştır. 1 milyon 383 bin 232’dir.  64 bin 13!ü kadın,84 bin 780’i erkek olmak üzere toplamda 148 bin 903 akademisyen üniversitelerde görev yapmaktadır. Üniversitelerin örgün programlarında yer alan öğrenci dağılımına bakıldığında; Sosyal Bilimler İş ve Hukuk 2 milyon 96 bin 917(%57,78),beşeri bilimler ve sanat 413 bin 341(%11,39),mühendislik, imalat ve inşaat 388 bin 577(%10,71) kişi ile ilk üç sırada yer almaktadır. Onları eğitim 275 bin 495(%7,59),sağlık ve refah 192,003(%5,29)  fen bilimleri, matematik ve bilgisayar 153 bin 454(%4,23),hizmetler 74 bin 142(%1,80),tarım veterinerlik 44 bin 305(%1,20),alanı belirlenemeyen 3 bin 515(%0,10) kişi ile izlemektedir.

İller esas alınarak yapılan gruplamalarda öğrenci sayısı 40 binin üzerinde olan 23 il örneklem alınarak gruplama yapılmıştır. 23 ilde 2 milyon 156 bin 364 öğrenci bu illerde bulunan üniversitelerde yüksek öğrenimlerine devam etmektedir. 23 İlde 102 bin 334 akademisyenin görev yapmakta olduğunu saptamış bulunmaktayız. Toplam akademik personelin %68,72’sine tekabül etmektedir. 

Bu gruplama kapsamında 1.Grup iller İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Kocaeli’nde 1 milyon 204 bin 356 öğrenci öğrenim görmekte,63 bin 601 akademisyen bu illerde görev yapmaktadır. İkinci grup iler Erzurum, Sakarya, Isparta, Bursa Eskişehir olup bu illerde toplamda 322 bin 534 öğrenci öğrenim görmekte,12 bin 911 akademisyen görev yapmaktadır.

3.Grup iller, Kayseri, Trabzon, Antalya, Gaziantep ve Kütahya illeridir. Bu illerde öğrenim gören öğrenci sayısı 276 bin 575 olup, akademisyen sayısı ise 11 bin 468’dir.4.Grup iller Samsun, Denizli, Adana, Sivas, Manisa, İçel, Çanakkale, Balıkesir illeridir. Bu illerde okuyan öğrenci sayısının toplamı 352 bin 899 olup, akademisyen sayısı ise 14 bin 354’tür.Bu sayılara Eskişehir’de bulunan Anadolu Üniversitesi 2 ve 4 yıllık açık ve uzaktan yükseköğretim programlarına devam eden öğrenciler dahil değildir. 

Örnekleyecek olursak, İstanbul’da bir akademisyen 21,Ankara’da 14,İzmir’de 14 öğrenciye yükseköğrenim hizmeti verirken, bu sayı Kütahya’da 40,Balıkesir’de 37,Sakarya’da34,Kocaeli’nde 31 örenciye yüksek öğrenim hizmeti vermektedir.

4 ve 2 Yıllık örgün, açık ve uzaktan yüksek öğrenim programları ile enstitülerde 2014-15 sene başı verilerine göre sayısal durum;

-82 Fakülte türünün 1304 biriminde 4 milyon 572 bin 851 öğrenci öğrenim görmektedir. Bu fakültelerde 19 bin 999 profesör,13 bin 182 doçent,28 bin 624 yardımcı doçent görev yapmaktadır. Fakültelerde bir profesör 229,bir doçent 350,bir yardımcı doçente ise 160 öğrenciye yükseköğrenim hizmeti vermektedir.

-29 yüksekokul(4 yıllık) türünün 280 biriminde 150 bin 747 öğrenci öğrenim görmektedir. Bu yüksek okullarda 341 profesör,455 doçent, bin 901 yardımcı doçent görev yapmaktadır. Yüksek okullarda bir profesör 442,bir doçent 331,bir yardımcı doçent ise 79 öğrenciye yükseköğrenim hizmeti vermektedir.

-29 meslek yüksekokul (2 yıllık) türünün 834 biriminde 918 bin 964 öğrenci okumaktadır. Meslek yüksek okullarında 276 profesör,353 doçent,2491 yardımcı doçent görev yapmaktadır. Meslek yüksek okullarında bir profesöre 3 bin 330,bir doçente 2 bin 603,bir yardımcı doçente 335 öğrenci düşmektedir.

-41 Enstitü türünün 485 biriminde 427 bin 546 yüksek lisans ve doktora programlarına devam etmektedir. Bu birimlerde 172 profesör,100 doçent,178 yardımcı doçent görev yapmaktadır. Enstitülerde ortalama olarak bir profesör 2 bin 486,bir doçent 4 bin 275,bir yardımcı doçent 2 bin 402 öğrenci ile mastır ve doktora programı gerçekleştirmektedir.

-21 bin 112 öğretim görevlisinin %63’ü iki yıllık meslek yüksek okullarında,%10,35’u24 yıllık meslek okullarında,%25,15’i fakültelerde,%1,5’ diğer alanlarda grev yapmaktadır. 2 yıllık meslek yüksek okullarının yükünün öğretim grevlilerin omuzlarına yüklenmiş olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca oluşum aşamasında olan 56 fakülte, enstitü ve araştırma merkezinde öğrenci bulunmamaktadır.

Fakültelerin öğrenci,birim ve öğretim eleman sayılarını kıyaslama.

Fakülte Türü

 Birim Sayısı

Öğrenci sayısı

Profesör sayısı

Doçent sayısı

Yardımcı doçent

Tıp 

       83

     65.879

      6.586

      2.778

     4.338

Mühendislik

     101

   254.370

      1.934

      1.445

     3.216

İİB

     131

   313.996

      1.015

         998

     2.369

Fen

       27

     37.396

         988

         591

        684

Fen Edebiyat

       98

   174.150

      1.630

      1.488

     3.129

Edebiyat

       27

     85.755

         496

         380

     1.032

Diş Hekimliği

       40

    14.963

         551

         304

        640

*Eğitim

       92

  219.374

         762

      1.152

     3.151

**ilahiyat

       56

    74.019

         495

         231

        895

Veterinerlik ve ziraat

       51

    40.869

      1.512

         638

        935

Hukuk

      67

    53.704

         388

         178

       671

Güzel Sanatla

      52

    26.560

         217

         149

       441

İletişim

      45

    43.080

         194

         192

       454

***İşletme

      27

  806.870

         231

         177

       395

*Eğitim fakülteleri aynı zamanda eğitim bilim fakülteleri ile birlikte değerlendirilmiştir.

**İlahiyat fakültelerinde 8 kadın profesör,11 doçent,104 yardımcı doçent görev yapmaktadır.

Bir profesöre tıpta 10,mühendislikte 131,İİBF’de 309,fen ve edebiyat’ta 107,eğitimde 288,ilahiyatta 149 öğrenci düşmektedir. Veterinerlik ve ziraat fakültelerinde ise bir profesöre 27 öğrenci düşmektedir.

***İşletme fakültesinin sayılarına açık öğretim fakültesinde yer alan toplam sayı dahildir.

Yoklar;

*Verilerde yer alan fakülte, enstitü,4 ve 2 yıllık meslek yüksek okullarının birim bilgilerine göre; 49 birimde profesör,54’ünde doçent,29’unda yardımcı doçent bulunmamaktadır. Listede yer alan diğer birimlerin 20’sinde 1 profesör,26’sinda 1 doçent 13’ünde 1 yardımcı doçent görev yapmaktadır.27 Üniversitede kadın profesör,24 üniversitede kadın doçent,3 üniversitede ise kadın yardımcı doçent yoktur.

Gümüşhane Üniversitesinde profesör görünmemektedir. Erzurum Teknik, Bayburt, Artvin, Ağrı, Amasya, Bitlis, Hakkari, Iğdır, Karaman, Kilis, Muş, Nevşehir, Siirt, Şırnak ve Tunceli Üniversitelerinde 1-10 arası profesör görev yapmaktadır. Toplamı 90’dır.108 bin 473 öğrencinin öğrenim gördüğü adı geçen üniversitelerde ortalama olarak bir profesöre 1205,doçente 498,yardımcı doçente 85 öğrenci düşmektedir.15 ilde toplam 3 bin 826 akademik personel bulunmaktadır.

Üniversitelerde Sosyal ve Kültürel Hayat

Üniversitelerde sosyal ve kültürel hayat büyük oranda üniversite içerisinde şekillenmekte ve çeşitlenmektedir. Hal böyle olunca kültürel ve sanatsal yaşam resmi törenlerin ötesine geçmemektedir. En yaygın sosyal faaliyet sosyal kulüpler üzerinden yürütülen faaliyetler olarak görülmektedir. Eğer kentte ve üniversitede opera, tiyatro, sinema salonları yoksa pek çok öğrenci bu kültürel etkinliklerden yoksun yaşamlar sürdürmektedir. Anadolu bulunan üniversitelerde ise yaşam ev-üniversite, kentte varsa AVM-yurt-kefe arasında geçmektedir. Hal böyle olunca kültürel ve sanatsal yaşam 

Ülkedeki opera, sinema ve tiyatro salonlarının yetersizliği büyük oranda üniversiteler bünyesinde de kendini göstermektedir. Büyük kentleri ve Güzel Sanatlar Fakültesi olan üniversiteleri dışarıda tutarsak bu alanda bir fukaralıktan söz etmek mümkündür. TÜİK 2014 Verilerine göre, ülkemizde 670 tiyatro, 2100 sinema,12 opera ve bale salonu bulunmaktadır. Ülke nüfusu son açıklanan haliyle 77 milyon 695 bin 904 olduğuna göre kişi başına düşen opera, sinema ve tiyatro salonu hesaba yer bırakmayacak kadar kötü bir tabloyu önümüze koymaktadır. Üniversite ortamlarının genel durumdan farklı olduğunu kimse iddia edemez diye düşünüyorum. 

Aynı durum kütüphane ve bu kütüphaneler de bulunan kitap sayısı için geçerlidir. Ülke genelinde 1118 halk kütüphanesi bu kütüphanelerde 16 milyon 099 bin 993 kitap yer almaktadır. Okuryazar nüfusa böldüğümüzde kişi başına 4 kitap düşmektedir. Milli kütüphane de ise 1 milyon 444 bin 021 kitap bulunmaktadır. Bunları da eklediğimizde kişi başına düşen kitap sayısı çok büyük değişiklik göstermemektedir. Üniversitelerde ise 533 kütüphane bu kütüphanelerde 13 milyon 408 bin 150 kitap yer almaktadır. En azından her fakülteye (1304) bir kütüphane yapılması hedeflenmelidir. Genel üniversite öğrenci sayısına böldüğümüzde bir kütüphaneye 11 bin 373 öğrenci düşmektedir. 

Kitap sayısına böldüğümüzde ise her bir öğrenciye ortalama 2 kitap düşmekte olduğunu hesaplamak hiçte zor olmasa gerek. Ülkedeki gazete ve dergi sayısı diğer göstergelerden farlı değildir. Günlük gazete tirajlarından bunu anlamak daha kolaydır. Sosyal hayat yoksunluğunun ileride telafisi mümkün olmayan kişilik arızalarına neden olduğu bir gerçek. Bu nedenle üniversite ortamlarını olabildiğince sosyalleştirmek, yapılan yatırımları buna uygun yapmak, gençlerin yaşamlarının en güzel yıllarının anti sosyal geçmemesini sağlamak kişinin ve tolumun geleceği açısından önemi olacaktır. Gençlerin kafalarını kuru bilgilerle depolayan, içeriği boş, birbirini tekrar eden konulardan, ırkçı yaklaşım ve her türlü ayrımcı, baskıcı, anti demokratik uygulama ve tutumları üniversiteden uzaklaştırmak gerekmektedir. 

Sonuç olarak, üniversite yaşamı öğrenimi; alt yapısı, fiziki ortamları, barınma ve beslenme olanakları, idare şekli, akademik kadrosu, müfredat içerikleri, sosyal ve kültürel yaşam alanlarıyla bir bütündür. Üniversitelerin değiştirici ve dönüştürücü bir misyonu bulunmaktadır. Bu misyonu yeterince yerine getirebilmesi için gerekli kamusal kaynaklar üniversiteden esirgenmemelidir. Üniversiteler arası rekabet yerine dayanışma, daneyim ve bilgi paylaşımı daha doğrudur. Sayısal verilerde de görüldüğü gibi üniversiteler arasında her bakımdan büyük eşitsizlikler bulunmaktadır. 

Bu eşitsizlikleri ortadan kaldırmak, gençlerin üniversite sonrası iş ve yaşam tercihlerinin koşullarını olabildiğince eşitlemenin olanaklarını yaratmak yasama ve yürütme organlarının sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun gereklerini zamanında yerine getirmemek gençlerin, toplumun ve ülkenin yarınlarından endişe duyulmasına neden olabilir. Unutulmamalıdır ki, ekonomik anlamda kalkınmanın, sosyal ve ruhsal anlamda sağlıklı birey ve toplum olmanın, siyasal anlamda demokratik ve özgür olmanın yolu doğru, temelde yapılandırılmış güçlü ve bilimsel bir eğitim ve üniversite sisteminden geçmektedir.

                                                                                     06.08.2015/alaaddin dinçer/eğitimci 

 

 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)