Paragraf Soruları: Bitmeyen Roman !..
Değerli öğrenciler,
Hayatınıza yön verecek olan sınava artık çok kısa bir zaman kaldı. Bu sınavda Türkçedeki 40 sorunun büyük bir kısmını, geçmiş yıllarda olduğu gibi, anlam soruları özellikle paragraf soruları oluşturmaktadır.
Bu konulardan karşınıza gelecek olan soru sayısı otuz civarında olacaktır. Bu konulara bu kadar ağırlık verilmesindeki amaç, okuyan, okuduğunu anlayan, anladığını iyi yorumlayan, düşünceleri doğru ayırt edebilen, sınıflandırabilen öğrencileri belirlemektir.
Anlam soruları okumayı seven bir öğrenci için, anlatımı ne kadar yoğun olursa olsun, bulmaca çözmekten daha kolaydır. Fakat kitapla arası iyi olmayan arkadaşlar için bu sorular “bitmeyen bir roman” gibidir. Sonu gelmeyen cümleler, anlamı derinleştiren ifadeler, günlük dilde pek karşılaşılmayan kavramlar soru çözümünü daha da zor hale getirmektedir.
Bu sorular, “aşırı dikkat” isteyen sorulardır. Hiç acele etmeden dikkatli bir şekilde soruları okumalıyız. Sözcükte anlam ve cümle yorumlama sorularında sözcüklerin ve cümlelerin anlamını, kelimenin, cümlenin bağlamına göre düşünüp değerlendirmeliyiz. Özellikle paragraf sorularında önce soru kısmını, sonra paragrafı okumalıyız. Önemli gördüğümüz kelime ve kelime gruplarını seçeneklerle eşleştirmeliyiz. Eğer o anda soruyu çözemiyorsak, o soruyu boş bırakıp bir diğer soruya geçmeliyiz. Bu arada boş bıraktığımız sorunun yerine diğer sorunun cevabını işaretlemeyelim. Cevap anahtarında yapılan kaydırmalar, bu zamana kadar birçok öğrenciyi üzen bir durum olmuştur.
Sayısı az olan dil bilgisi, yazım ve noktalama işaretleri soruları net bilgiler içeren sorulardır; yoruma dayalı değildir. Bu tür sorularda emin olduğunuz “Kesinlikle bu doğrudur…” dediğiniz soruları işaretleyin.
“Ya tutarsa” diyerek şık işaretlemek, unutmayalım ki doğru yaptığınız soruları da götürecektir. Dört yanlış bir doğruyu götürdüğü için doğrularınızın azalmasına neden olacaktır.
Yeri gelmişken heyecan ve strese de değinmek gerekir. Şunu kesinlikle kabul edelim ki bu iş heyecansız ve stressiz olmaz. Bu bilinen bir gerçektir. Heyecanınız kontrol edilir bir düzeyde olmalıdır. Sınavımızı etkileyecek şekilde olmamalıdır. “Kaygımız ne çok olmalı ne de az olmalı.” sadece yeterli düzeyde olmalıdır. Yeterli düzeydeki bir kaygı, bizim moral kaynağımızdır aynı zamanda...
Değerli öğrenciler,
Şimdiden hepinize başarılar dilerim. Her zaman doğru cevap, sizin işaretlediğiniz seçeneklerde olsun.
Saygılarımla
Engin Özdemir
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
