adscode
adscode

“Mustafa Kemal”di Adı, Atatürk’tü…

Tarih yazmak kolay değildir… Ama ondan da zor olan, yazdığın tarihte yüzyıllarca yaşamaktır.

damlaaktan@gmail.com





İşte o, bu nedenle yalnızca Mustafa Kemal değil, Mustafa Kemal Atatürk’tü. Adı vardı, ruhunun gücünü yansıtan...

Kalbi vardı, kendisi için atmayan, ama milyonlara nefes olmak isteyen. Mucize adamdı derler ya hani, mucizeydi gerçekten.

Şimdi siz ben mucize deyince, böyle insanüstü güçleri falan olan birini hayal ettiniz değil mi? Öyle ya, öyle tanıtıldı bize Atatürk… Her cümlenin arasına eklenen ve onun bu dünyaya ait olmadığını düşündüren kelimelerle dinledik biz onu büyürken…ve belki de ruhu bu dünyaya ait değildi gerçekten…  Ama o buralıydı… Bizdendi… Bizim gibiydi.

O da sizin benim gibi etten kemikten, kalbi, gözyaşları, acıları, anıları, duyguları olan biriydi… Küçüktü boyu, ama kalbi kocaman, kendi kocaman adamdı…

İnandıkları uğruna savaşırken o da korktu… O da defalarca ne yaptığını bilemediği hayal kırıklıkları yaşadı… Hayallerini dillendirdiği nice kapılar yüzüne kapandı defalarca. Mektuplar yollayıp hayallerini yazdığı “paşalar” onu beklediklerini söylediği için kalkıp Selanik’e kaçıp gittiğinde, çaldığı kapı yüzüne kapandı onun da… (bkz. Tek Adam-Şevket Süreyya Aydemir) Gecenin soğuğunda kapıda kaldı o da bazılarınız gibi elinde hayalleri, kalbinde hayal kırıklıklarıyla bazen. Ama o, başkalarının kırdığı hayal kırıklıklarını toplayıp yapıştırmayı, ve etrafını daha güçlü bir camla sarmayı becerendi.

Onu diğerlerinden ayıran, hani şu cesaret dedikleri şeydi.  Korkmaması değil de, belki herkesten çok korktuğu halde devam etmesiydi inanmaya…  Kendine de değil, insanına inandı o.  Kendinden çok insanına inandı belki de…

Sana inandı, bana inandı, kardeşine inandı, ablana inandı, abine ya da eşine inandı… BİZE inandı… Şimdi düşünüyorum da, bu devirde kim bunca koşulsuz inanıyor çevresine? Korkup evimizde dillendirdiğimiz duygulardan başka, kimle paylaşabiliyoruz hayallerimizi ya da hayal kırıklıklarımızı? Yargılarımızı bir kenara bırakıp adam olmayı, adam gibi paylaşmayı, kırmamayı, incitmemeye çalışmayı, sevmeyi, sevdirmeyi, kendimiz için değil de yanımızdaki için de hayal kurmayı, önemsemeyi, ve inanmayı hangimiz beceriyoruz? Hangimiz bir şeyler değiştirmek istiyoruz gerçekten?

Paranın tuzağında yaşanan hayatlardan kopup, kapitalist düzende kukla olmayı benimsemeyeceğimizi hayal etmişti Mustafa Kemal…

Şimdi kim bu düzeni bozuk dünyada onun yüreğiyle yaşamaya cesaret ediyor? Neden değişiyor insanım dost sohbetlerini kültürle birleştirdiği sohbet sofralarını, son ses bağırıp kulak tırmalayan alkollü gecelere?

“Benim gencim” diyendi o! Dans eden, dans ettirendi…  Zeybek ve valsi aynı anda oynayan adamdı o. Rakı içen, ama asla dozunu kaçırmayandı hayatın içki sofralarında… Amacı da, aracı da iyi bilendi o…

Geleceği görendi kabul… Ama biraz kendini dinlemeyi hatırlasa insanım başkalarının hayatlarına kulak misafiri olmak için harcayacağı çaba kadar, herkes geleceği görebilir bir parça aslında…İş bakmayı, dinlemeyi, hissetmeyi bilmekteydi… ve o, bunu yapandı…

Kaç lider vardır ki, yüzyıllar boyunca herkese ve her şeye rağmen kendini hatırlatacak kadar büyük olsun. İşte o böyle bir liderdi… Hayalleriyle hayal kırıklıklarını yapıştırıp bir hayat yaratacak kadar güçlü, sevgisiyle bir milleti yönetecek kadar inançlı, yargılamayacak ama yargılanacak hiçbir tavra da izin vermeyecek kadar ileri görüşlü, değişimin temelini atacak kadar yürekli, adam gibi adamdı…

Sarı saçları, mavi gözleriyle gelen, ışık olandı ve ışık saçandı güne… Gün gelip gözlerini senin, benim, hepimizin bir gün yapacağı gibi usulca yumup, ardında sonsuza dek yaşayacak bir efsane bırakan adamdı! İnsanı için içi titreyen, insanının içini titretendi. O, yazdığı tarihte yüzyıllarca yaşayan,yaşatılan, ve yaşatılacak olandı…

Mustafa Kemal’di adı, Atatürk’tü…

Şimdi bugün yattığımız sıcacık evde rahat uyuyabiliyorsak, adını anmamız gerekendi aslında…

“Ey Türk Milleti, Atatürk’ü Allah’a, geri kalan herşeyi Atatürk’e borçlusun”… Doğru… İşte onun için;

Biz seni özlerken, aslında davasına sahip çıkan bir yüreği, duygularıyla aklını aynı anda konuşturabilen bir zekayı, kendimizden kaçmakta ustalaştığımız bir dünyada kendiyle yüzleşme ve en çok kendine inanma cesareti gösteren, o inançla bir milletin kendine inanmasına yol açan bir adamı, biz ADAM GİBİ ADAM, İNSAN GİBİ İNSAN olmayı özlüyoruz Atam. 

Yolun yolum, öngörülerin duam, sesin takip ettiğim cümleler, gözlerin baktığım yarındır. Seni çok özlüyor, saygı ve minnetle anıyoruz!

Rahat uyu Atam, emanetinin bekçisiyiz.

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Güle güle Mario Levi…
Milyonluk haber: 9.05