adscode
adscode

ÖZÜR DİLERİZ ÇOCUK!

“Bize kalmayacak dünya için, bize kalacak günahlar işliyoruz.” Malcolm X

damlaaktan@gmail.com




Masal dinleyerek uyur çocuklar… Güzel bir dünyaya, adalete, mutlu sonlara, iyiliğin kazanacağına inandırılarak büyürler.

İp atlar, düşer, dizleri kanar, bir pamuk şeker, bir oyuncak arabayla gülümserler. 

Saklambaç oynar çocuklar, kısa süreli her kayboluştan sonra, köşeden koşarak çıkar ve sobe derler hayata. Ölmezler çocuklar…

Yeni yeni öğrendikleri kelimelerle şarkı söyler çocuklar. Lüksü varsa şımarıklık yapar, yoksa küçük adam olurlar. Adam olamadan ölmezler çocuklar. 

Bir oyuncak için kavga eder, bir sarılmayla barışıverir çocuklar. Barışı bilmeyen biz büyüklere, adeta ders verircesine… Kavgaların içinde boğulmaz çocuklar.

En büyük hırsları dondurmadır. Alınması hevesle beklenen bir çift ayakkabı, sabah uyanınca içine düşülen çizgi filmdir çocuk olmak. Çocuklar, renklerden bir tek siyahı bilmezler, rengarenk bir dünyadır onlarınki.

Utanmaktır, korkmaktır, sevmektir, mutlu olmaktır çocuk olmak. Duyguların en saf halidir çocuklar, hiç el değmemiş, törpülenmemiş, dünyanın ağırlığı altında ezilmemiş.

Sabah küçük bir bebek dünyaya geldi bugün, pamuk gibi bembeyaz. Ona merhaba derken, içine doğduğu dünyanın acılarından en az payı almasını diledik. 

Her umuda bir şarkı yazar gibi, her bebeğe temiz bir yaşam vadedebilmek değil miydi esas başarısı insanlığın? Biz nerde başarısız olduk da hala silip baştan yazamıyoruz bu masalı?

Coğrafya derslerinde övünerek anlattığımız, çocuklara öğrettiğimiz “üç tarafı denizlerle çevrili” güzel ülkem. Kıyılarına vuran dalgaların arasında, adını bilmediğim o küçücük bedenle, bize bizi çarptın da, hala, senin küçücük kalbinin büyüklüğünden daha küçük olan dünyamızın içinde boğulduğumuzu göremiyoruz. 

Afedersin güzel çocuk. Biz, senin çocuk olduğunu unutarak büyüdüğümüz bir dünya yarattık, ve sana anlattığımız masalları kendi satırlarımızda kirlettik! Çocukların denizden çıkmak için değil, denizlerde 5 dakika daha fazla oyun oynamak için mücadele ettiklerini unuttuk!

Üzerimize düşenleri unuttuk, üzerine düşenleri yapması gerekenlere hatırlatmamız gerekenleri unuttuk. 

Dilerim, olduğun yer içinde yok olduğun sudan daha temiz ve aydınlıktır… En büyük sevabın çocuk olmaktı, bizim en büyük günahımızsa, senin o en güzel ve en masum sevabına layık olamamak…

Sen bizi affedebilecek misin bilmiyorum ama, Tanrı bizi affetsin… Bize kalmayacak bir dünya için, bize kalacak günahların ortağı olduğumuz için özür dileriz.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Güle güle Mario Levi…
Milyonluk haber: 9.05