80 bin ücretli öğretmen için başvurular başladı

Milli Eğitim Bakanlığı’nın alacağı ücretli öğretmenler için başvurular başladı.

Öğretmenler bir yıl boyuna KPSS sınavına hazırlandılar ve 150 TL sınav ücreti ödeyerek branşlarında aldıkları puanla atanmayı bekliyor. Ancak öğretmenlerin kadrolu olarak atanma şansları çok az. Çünkü her 4 öğretmen eksiğinin sadece 1 tanesine kadrolu öğretmen atanacak. Geriye kalan 3 kadro ya boş kalacak, ya da ücretli öğretmenlerle doldurulacak.

Maliye Bakanlığı’nın ekonomi yönetimi sebebiyle 120 bin öğretmen açığının tamamına devlet kadrolu öğretmen atayamıyor. Bunun yerine taşeron sistemine benzer şekilde, üçte bir maaşla öğretmenler ücretli olarak çalıştırılıyor.

Ücretli öğretmenlik başvuruları İl veya İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine yapılıyor. Ücretli öğretmenler girdikleri ders saati kadar ortalama 900 TL ücret alıyor. Sigortaları genelde tam yatmadığı için, kendileri para ödeyerek tamamlıyor. Yol parası ve yemek parasını kendileri ödedikleri için, aldıkları 900 TL maaştan geriye bir şey kalmıyor. Evli olanlar çalışmaya başladığı için eş yardımı alamıyor.

Ücretli öğretmenlere tatillerde para ödenmez, izin ve rapor hakları da yok. Kadrolu öğretmenler tatil için “kar yağsın” diye dua ederken, ücretli öğretmenler kar yağmasın diye dua eder.

Birçok ücretli öğretmen, göreve başladıktan sonra, para kazanamadığını, hatta üste para harcadığı fark ediyor ve görevi bırakmak zorunda kalıyor. Göreve devam edenler ise, her an yerime kadrolu öğretmen gelebilir ve işimi kaybedebilirim kaygısı ile görev yapıyor. Özür grubu, il içi, il dışı ve ilk atama ile kadrolu öğretmen geldiğinde, aynı gün görevine son veriliyor. Arkasından teşekkür eden olmadığı gibi, işsizlik maaşı, tazminat vb. hakları da yok.

Cumhurbaşkanı’nın Ramazan ayında meyve-sebze halinde çalışan hamal bir işçinin evinde iftar yaptığı ve işçinin günlük ücretinin 60 TL olduğu basına yansımıştı. Halde çalışan hamalın ücretli öğretmenlerden daha iyi koşullara sahip olduğu görülüyor. Öğretmenlerin kötü koşullarda ücretli olarak çalıştırılması, binlerce öğretmenin, ailelerinin ve vatandaşın tepkisine neden oluyor.

MEB 37 bin kadrolu öğretmen atanacağını bir müjde veya ikram gibi duyursa da, 120 öğretmen açığına karşı 37 bin kadrolu öğretmen alımı maalesef üzücü bir durumdur. Aslında MEB mevcut açığı kapatamadığı gibi, emekli olması gerekenler kadar bile alım yapamamaktadır. Geriye kalan 80 bin açığa atama yapılmadığı için, sınava gören öğretmenler “ataması yapılmayan öğretmenler” durumuna düşmüş oluyor. Ne yazık ki açık olmasına rağmen atama yapmayanlar değil, açıkta kalan öğretmenler başarısız olarak gösterilmeye çalışılıyor.

Geçen yıl 280 bine düşen ataması yapılmayan öğretmen sayısı, bu yıl dağıtılan 180 bin formasyonla 420 bine çıktı. 2000 TL formasyon parası ödeyen 180 bin kişi de atanma ümidiyle bekleyen öğretmenler arasına dahil oldu. Atama bekleyen öğretmen sayısının bu hızla yakında bir milyona ulaşacağı öngörülüyor. Öğretmen yetiştiren fakültelerin sayısı azaltılsa da, bunu etkisi ancak 5 yıl sonra görülebilecek. 5 yıl sonra çözülecek sorunun, yıllardır bu sorundan mağdur olmuş ve atama bekleyen öğretmenlere ise hiçbir faydasının olmayacağı düşünülüyor.

Yıllardır iyi puan alan, ancak küçük puan farklıya atamayı kaçıran öğretmenler, çok fazla yeni mezun olması sebebiyle atanma ümitlerini kaybetmiş vaziyetteler.

Atama bekleyen öğretmenlerin bu yıl sadece 37 bini sevinebilecek. Geriye kalan öğretmenler çoğunluğun yaptığı gibi “bir dahaki sefere” diyecek. Her yıl yeni bir kötü sürprizle karşılaşan öğretmenler, bu yıl hatalı sorularla ve 420 bin kişinin sınava girmesi ile şok olmuştu. Gelecek yıl ise nasıl bir kötü sürprizle karşılaşacakları meçhul…