Van’da yaşanan depremin ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde eğitim bir türlü normale dönemedi. Üniversitede eğitim alacak öğrenciler gruplara bölünerek farklı dönemlere ayrıldı. 20 bin öğrencisi olan üniversitede şu an sadece 750 öğrenci eğitim alabiliyor.
Üniversite yönetimi, depremden sonra 1. dönemin devam zorunluluğunu kaldırarak sınavları 2. dönemin başına erteledi. İsteyen öğrencilere, 1. dönemde kaçırdıklarını telafi etmek için 20 günlük ‘yoğunlaştırılmış eğitim programı’na katılma seçeneği sunuldu. Bu programa katılan öğrencilerin bölümlerine göre 4 gruba ayrılarak farklı tarihlerde okula gelmesine karar verildi.
Bu sırada yapılan bir anket sonucunda beklenmeyen bir sonuç çıktı: Devam zorunluluğu olmamasına rağmen, öğrencilerin yüzde 94’ü okula dönmek ve hızlandırılmış kura katılmak istiyordu. Bu öğrencilerin yüzde 73’ü konteynirlerde, yüzde 14’ü de devlet yurtlarında kalmak istediğini belirtti. Oysa depremden önce öğrencilerin yalnızca yüzde 27’si devlet yurdunda kalıyordu. Beklenmeyen talep, idarenin tüm hesaplarını altüst etti.
Twitter’dan kampanya
Yoğun talep üzerine hızlandırılmış kura bir grup daha eklendi ve 2. dönemin başlangıç tarihi 1 ay ileri sarkıtıldı. Şu ana kadar 1. grupta 350 öğrenci hızlandırılmış kuru tamamladı, 2. grupta 750 öğrenciyse kura devam ediyor. Kurlar tamamlandıktan sonra 2. dönem eğitim görecek 16 bin 500 öğrenci, 2 grup halinde okula alınacak. İlk grup 16 Nisan-3 Haziran; ikinci grup da 3 Haziran-22 Temmuz arası eğitim görecek.
Öğrenciler, aylardır devam eden belirsizlikten kötü etkilendiklerini belirtiyor, yurtların çoğu hasarlı olduğundan kalacak yer bulamayacaklarından endişeleniyorlar.
Twitter’dan ‘Yüzüncü Yıl Susmayacak’ kampanyası başlatarak sosyal medyanın dikkatini barınma sorunlarına çeken öğrencilerden Güngör Başdinç, “Artık okula dönmek istiyoruz” diyor. Türk Dili ve Edebiyatı 2. sınıf öğrencisi Başdinç, depremden önce birçok Vanlı arkadaşı gibi ailesiyle kalıyordu. Evi ağır hasar gören aile Kocaeli’ne taşınınca Güngör de konteynirde kalmak için başvurdu. Konteynirlerde kalmak isteyen öğrencilerden 175 lira depozito isteniyor. Gıda Mühendisliği öğrencisi Mehmet Ziya Bahadır, hızlandırılmış kurs için okula gitmek istese de nerede kalacağının belli olmadığını söylüyor. Okulu uzatan öğrencilere yurt sözü verilmediğini belirten Bahadır, “İçimde bir korku var” diyor ve soruyor: “Acaba bana konteynir verilecek mi?”
Oturacak yer yok
Eğitim alabilen öğrencilerin de fiziksel imkânları kısıtlı. Tıp fakültesi öğrencileri için ilk dönem dersleri 26 Aralık’ta tekrar başlatılmış, 40 gün sabah 08.00’den 17.00’ye kadar, cumartesi ve pazar dahil aralıksız ders görmüşler. Fakülte binası ağır hasarlı olduğü için dersleri Radyoloji binasında gördüklerini anlatan 2. sınıf öğrencisi Rojin Alpergin, “Derste oturacak yer bulamayanlar oldu. Programda gözükmesine rağmen bütün laboratuvar derslerimiz iptal edildi. Anatomi, fizyoloji derslerimizi laboratuvarsız gördük. Biz ileride doktor olacağız, insanların hayatları elimizde olacak. Temel tıbbı anlamadan nasıl iyi doktor olacağız?” diyor.
‘Hocalarımız gİdecek dİye korkuyoruz’
40 gün 9 metrekarelik konteynirde iki kişi kaldıklarını belirten Rojin Alpergin, içeride masa koyacak yer bile olmadığını anlatıyor.Alpergin’in bir diğer endişesi de öğretmenlerın Van’ı terk etmesi: “Bazı hocalarımız konteynır bile bulamadı. Tek anatomi hocamız vardı, gitmeyi düşünüyor. Lütfen hocalarımıza da gerekli imkanlar sağlansın.” Rektör Peyami Battal ise “Barınma sorunu yok, hatta konteynir fazlamız var. Gece gündüz çalışıyoruz. 72 dersliği yetiştirmek için geceleri beton döktürdüm. 3 hafta içinde 6 yurt, 1 aya kadar da 8 yurt onarılmış olacak. Hiçbir öğrenci dışarıda kalmayacak” diye konuştu.
(RADİKAL)
