adscode
adscode

Abbas Güçlü'den çarpıcı açıklamalar: Bıraksınlar takım tutar gibi, siyasi parti tutmayı!

Abbas Güçlü katıldığı radyo programında eğitimi, sınavları, seçimleri konuştu.

Abbas Güçlü'den çarpıcı açıklamalar: Bıraksınlar takım tutar gibi, siyasi parti tutmayı!
Eğitim
Abbas Güçlü, Radyo Viva'da yayınlanan "Özay Şendir ile İnce Ayar" programına konuk oldu. Çarpıcı açıklamalarda bulundu.

 

Özay Şendir: Eğitimde bu kadar dert var. Okul müdürleri kantinde kız ve erkek öğrencilerin ilköğretimdeki bir okulda bile aynı sırada beklemesin, ayrı ayrı dursun bununla uğraşıyormuş

 

Abbas Güçlü: Niye 4+4+4 yaptık bunun için, 4.sınıftan sonra artık kız öğrencilerle, erkekler yanyana gelmesin diye. 4+4+4 olarak sistemin parçalanmasının bir nedeni de bu. Öğrencileri daha minik yaştan itibaren ayrıştırmak.

 

Özay Şendir: Bir okul müdürünün tek derdi bu mu olmalıdır?

 

Abbas Güçlü: Bu, çünkü o prim yapıyor şu dönemde. Yarın kominist bir yönetim gelse okul müdürleri, şu anda İslamcı olanlar, Kominist olurlar. Bçyle bir anlayış var. Esen rüzgara göre yön alan okul müdürleri. Böyle insanları değil okul müdürü, öğretmen bile yapmamak lazım. Öğretmenin bir duruşunun, bir saygınlığının olması lazım. Öğretmenlik sıradan bir meslek değil.Öğretmenlik Peygamber mesleğidir, öğretmenlik Mustafa Kemal'in "Bir daha dünyaya gelseydim, öğretmen olurdum" dediği bir meslektir. Öğretmenlerimizin yüzde 99'u böyledir ama yüzde 1'i rüzgar gülü gibi yön değiştirenlerdir.

 

Eğitimin veli, öğrenci arkasında durursa eğitim düzelir ve eğitimi düzeltmeden ne bizim ülkemizde ne de dünyada hiçbir şey olmaz. 

 

Bizim fizikçi, kimyacı, matematikçi yetiştirmeden önce insan yetiştirmemiz lazım, önce saygıyı öğretmemiz lazım.

 

16 YILDA BİR TANE MİLLİ EĞİTİM BAKANI ÇIKARTILAMAZ MI?

 

Özay Şendir: Okullarda kaynak kitap, yardımcı dergi, ek kitap vs önerilmesi çok sorulmuş. Çok yönlendiriliyor öğrenciler değil mi?

 

Abbas Güçlü: Zorunlu hale getiriyorlar. Bunun üzerinden okullar da, öğretmenler de para kazanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı çıkıp şunu niye yapmıyor? Koskoca devletin Milli Eğitim Bakanlığı yardımcı kitap hazırlayamıyor mu? Ücretsiz kitap vereceğine yardımcı kitap hazırlayıp onları dağıtsın. Ana kitabı parayla satsın, yardımcısını ücretsiz verdi. Yani yardımcı kitaba bir de niye gerek kalsın, kurslara, dershanelere niye gerek olsun. Bir yandan biz diyoruz ki; dershaneleri, kursları kaldırdık, öte yandan bütün okullarda hafta sonu dershane gibi kurs verilmeye başlandı. Böyle birşey olabilir mi? Sen okulda verdiğin dersten emin değil misin? Süresi kısaysa süreyi uzat. Niye çocuğu dershaneye, kursa zorunlu kılıyorsun. Ya da tümüyle kaldır, ben okuldaki performansına göre çocuğu yönlendireceğim de. Dünyanın her yerinde böyledir, öğretmen sınıfı yönlendirendir. Şunu diyebilir ki " Bu çocuk meslek lisesine gitmeli, bu çocuk sağlık meslek lisesine gitmeli, bu turizme, bu fen lisesine gitmelidir". Ve hiçbir aile de ona tepki göstermez. Çünkü çocuğu en iyi tanıyan odur. Çocuğu yönlendirecek olan odur. Ama öğretmene önce o saygınlığı ve güveni vermeniz gerekir. Öğretmenin işini en adil şekilde yapmasını sağlayacak ortamın oluşturulması gerekir. Bunları yapmadığınız zaman işte bir yanlışlar silsilesi gidiyor. 16 yılda bir tane Milli Eğitim Bakanı çıkartılamaz mı ya? Son 30 yılda bırak 16'yı, son 50 yıl içerisinde Milli Eğitim Bakanı yok. Eğitimde kafasını yormuş, " Ben birgün Milli Eğitim Bakanı olacağım, olunca da şu şu şu sorunları çözeceğim" diye sorunları bilen yok. Bizim Milli Eğitim Bakanlarının ortak özelliği; bakan oldukları gün eğitimle ilgilenmeye başlayıp, bakanlığı bittiği gün eğitime olan ilgisi de bitiyor. Hatırlayın Cumhuriyet tarihinin en büyük reformu diye getirdikleri reformlar çöpe atıldığında o bakanlara ben baktım,ağızlarını açmadılar. Türkiye bu kadarını da haketmiyor. 

 

Bu seçimlerde artık şunu sorsunlar: Benim Milli Eğitim Bakanım kim olacak? 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NİN 3 TANE İNGİLİZCE KİTABI HAZIRLAYACAK KAPASİTESİ YOK MU?

 

Özay Şendir: Bazı okullarda, devlet okullarında ingilizce ağırlıklı sınıflar oluşturuyorlarmış, ingilizce kitap parası ve öğretmen parası alıyorlar. Bir de özel okullara bu sene dediler ki; alt fiyat kırımlarını açıklayın. Ya eskiden bana kitap listesi verirlerdi okullar ben gider kitapları alırdım. Şimdi mesela özel okullarda da aynı şey var; "Bu kitapları alacaksın", ee parası kaç lira "3 bin lira". Özel okul belki ordan da kar ediyor…

 

Abbas Güçlü: Formadan kar ediyor, yemekten kar ediyor, servisten kar ediyor. Ve devlet de napıyorsun demiyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin oturup 3 tane ingilizce kitabı hazırlayacak kapasitesi yok mu? Oxford Üniversitesi'nin en büyük gelir kaynağı, Oxford Yayınlarıdır. Bizim onca üniversitemiz var, niye bi tanesi oturup da ders kitapları yazmıyor. 

 

Özay Şendir: Türkiye'den bütün özel okullar Oxford'un kütüphanesine üye, para veriyorlar oraya.

 

Abbas Güçlü: Bizim anlı şanlı üniversitelerimiz niye kitap yayınlayamıyor. Biz bir ara Milliyet olarak farklı farklı dillerde sözlükler verelim dedik. Yok, üniversitelerimizin sözlüğü yok. Oysa git bir batılı ülkeye her birinin hazırladığı onlarca sözlük vardı, onlarca kitap vardır. Milli Eğitim Bakanının biri çıkıp da, herhangi bir üniversiteden ben şu nitelikte , şu düzeyde, bizim kültürümüze, bizim insanımıza göre hazırlanmış İngilizce kitaplar istiyorum dese hazırlarlardı ama kimse istemiyor. Nasılsa dışardan ithalata alıştık, nasıl mercimeği, bulguru, somonu dışardan ithal ediyorsak, ders kitabıyla ne uğraşacağız İngilizler hazırlamışlar işte veriyoruz parayı alırız. Tabi her tarafımızdan para fışkırıyor ya bizim. 

 

HERKES MAHALLESİNDEKİ OKULA GİDİYORSA O SERVİSLER NEYİN NESİ?

 

Özay Şendir: Veli soruyor: Çocuk liseye geçiş sınavına girdi kazanamadı, ne yapacağım ben?

 

Abbas Güçlü: Bu haziran başında kılavuz çıktığı zaman, 5 tane anadolu lisesi, 5 tane imam hatip lisesi, 5 tane de meslek lisesi tercihi sunulacak. Onlardan seçecek. Mahallesinde, ilçesinde sitediği lise türü olmayanlara deniyor ki; yakındaki ilçeye git, yakındaki ilçede yoksa yakındaki ile git deniyor. Yani mahalledeki yakın okula gidecek derken, iş yan ile kadar gidiyor. Yahu mahalledeki liseleri biz niye kapattık? Klasik liseleri niye kapattık? Bunun mantığını anlamak mümkün değil.

 

Özay Şendir: Mahalle mektebi meselesi bitti Türkiye'de…

 

Abbas Güçlü: Bitti tabi, ben mahallemde karşımdaki okula gidemeyeceğim, bu okul iyi bir okulmuş deyip uzaktaki gelecek ordan ev kiralayacak o oraya gidecek. Not ortalaması iyidir, şişirilmiş notlar… O girecek ben giremeyeceğim. Şimdi diyorlar ki, son 5 yıldır bu sistemi uyguluyorlarmış, ikamete dayalı kayıt sistemi diyorlar, herkes kendi mahallesindeki okuluna gidiyor gözüküyor. İstanbul'daki iyi okulların her birinin önünde 20 tane servis var, herkes mahalledeki okula gidiyorsa o servisler neyin nesi?

 

Özay Şendir: İnsanlar şunu diyorlar; öğretmenlik kutsaldır diyorsunuz ama, iş bulamayan insanların tercih ettiği alanlardan birtanesi olmadı mı son yıllarda? Öğretmenlerin muhteviyatını ve öğretmen kalitemizi sorguluyorlar. Şimdi mesela çok politize olmuş eğitim sendikaları var, eğitim haricinde her konuda konuşuyor. Eğitim odaklı kimsenin bir derdi yok, ya iktidara çok yakın, ya çok karşı ama eğitime dair birşey söylemiyor sendikalar. Sendikalar da eğitimi bıraktı.

 

Abbas Güçlü: Anne babalar çocukları söz konusu olduğu halde konuşuyor mu ki , çocuğunun eğitimi için oy veriyor mu ki, sendikalar farklı olsun. Yani ülkenin insanı bu. Kendi için önemli olanı göz ardı ediyor, önemsiz olanın peşinde koşuyor. Popülizmin esiri olmuşuz hepimiz, o yetmedi şimdi bir de sosyal medya çıktı ona esir olduk. İnsanların önceliklerini saptaması lazım, bunlar konusunda ben ne yapıyorum sorusunu sorması lazım. Hep başkalarını eleştiriyoruz da kendimiz ne yapıyoruz. 

 

Eğitimin sil baştan değişmesi lazım, anaokulundan üniversiteye kadar yeniden yapılandırılması lazım ama ben şu anda liderlere bakıyorum, hiçbirinden bu yönde bir çaba yok. 

 

HAVA ALANI YAPILIRKEN VİNÇ OPERATÖRÜ BULUNAMADI!

 

Özay Şendir: Birşey söyleyeyim, şu anda Çin bütün dünyadan pilot çekiyor ve gelecek 20 yıldaki uçak siparişlerinin 4'te 3'ü de Asya tarafından verilmiş. Türk Hava Yolları bile artık yabancı pilot bulamıyor. Pilot yetiştirme meselesinde belki daha fazla bişeyler yapmak lazım. Türk Hava Kurumu Üniversitesi vardı onun başı belada hep özellerde. Hemşire… Hemşire bulamıyoruz, bir sürü şehir hastaeleri yapıyoruz onu yapıyoruz bunu yapıyoruz diyoruz…

 

Abbas Güçlü: Sen onu bırak hava alanı yapılırken vinç operatörü bulunamadı, Malezya'dan getirildi. Pek çok şey var. Hep gazetelere çıkar, çoban bulamıyorsun. Yani bizim her şeyin akıllısını, tarımın da akıllısını, turizmin de akıllısını yapmamız lazım. Yıllarca  Türkiye'de bilgisayar operatörü yoktu, yurt dışından geldi, o emar, tomografi cihazlarını ingiliz teknisyenler gelip kurdular, tamirini bakımını yaptılar. Milyonlarca işsizin var, öte yandan işe yarayacak adamın yok. Onun için üniversitelerin sil baştan değişmesi gerek diyorum, onun için meslek çeşitliliğinin artması gerek diyorum. Bana bir tane diplomalı oto tamircisi göster, diplomalı fayansçı göster çünkü diploma demek disipline olmak demektir, eğitim demek aklını kullanmak demektir. 

 

Hiçbir konuda doğru düzgün ustamız yok. Meslek liselerinden meslek derslerini kaldırdık, atölyeleri kapattık hadi hepinizi üniversiteye hazırlıyoruz. Yahu bizim üniversite mezunununa ihtiyacımız yok ki. 8-10 milyon üniversite mezunu var.
 

HAYATTAN KOPUK İNSANLAR YETİŞTİRİYORUZ

 

Özay Şendir: Marangoz tutkanılı bilmeyen genç arkadaşlar biliyorum ben abi

 

Abbas Güçlü: Çünkü hayatında görmemişler. Bizim zamanızda tarım dersleri vardı. Bir ağacı nasıl aşılarsın, nereye dikersin öğretilirdi. Çilek tarlada mı yetişir yoksa ağaçta mı yarısı bilmez. kış bitkilerini say desem sayamaz. Ağaçları hiç tanımıyorlar. Hayattan kopuk insanlar yetiştiriyoruz. Ondan sonra da ya bu çocuklar hiçbir şey bilmiyor. Kabahat onların değil ki, onlara biz ne verirsek onu öğreniyorlar. Burda hem gençler hem anne babalar siyaseti sorgulasınlar. Bıraksınlar takım tutar gibi, siyasi parti tutmayı. Desinler ki sen benim için ne yapıyorsun arkadaş, benim geleceğim için ne yapacaksın? Bugün Türkiye'yi bu noktaya getiren bu duyarsızlıktır, böyle devam ederse bugünleri de arar noktasına geliriz.


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)