adscode
adscode

Avrupa Dershaneler Birliği Lizbon’da toplandı!

ENESCO’ya TÖDER adına katılan TÖDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Taşel, toplantıda Türkiye’deki eğitim sistemini ve sınavları anlattı. Taşel, “Dünyanın bütün okulları, en kaliteli düzeyde…

Avrupa Dershaneler Birliği Lizbon’da toplandı!
Kurslar

 

ENESCO’ya TÖDER adına katılan TÖDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Taşel, toplantıda Türkiye’deki eğitim sistemini ve sınavları anlattı. Taşel, “Dünyanın bütün okulları, en kaliteli düzeyde de olsa; öğrenciler arasında bireysel anlama farkları vardır. Dershaneler okulların alternatifi değil, yardımcısıdır” dedi.

 

Avrupa eğitiminin kalite, erişilebilirlik, etkinlik ve verimliliği yararına resmi ulusal eğitim sistemlerine paralel ve tamamlayıcı işleyen özel eğitim birimlerinin tanıtımı ve korunması,    tamamlayıcı ve destekleyici eğitim alanlarında adil rekabetin başlatılması ve genişletilmesi ve haksız devlet müdahalesinin ortadan kaldırılması amacıyla kurulan, Europan Network of Edicational Support&Concern (ENESCO) kuruluş toplantılarının ikinci etabını Portekiz’in başkenti Lizbon’da gerçekleştirdi. Avrupa ülkelerinde dershane ve benzeri kursların temsilcileri 28 Aralık’ta bir araya gelerek birliğin tüzüğünü oluşturdu.

Toplantıya Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Almanya, Fransa ve Portekiz’den temsilciler katıldı. Toplantıya Türkiye’den Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük, TÖDER Başkan Yardımcıları İbrahim Taşel, Ali Oğuztürk, TÖDER Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Hançerlioğulları ve TÖDER Denetleme Kurulu Üyesi Hüseyin Ulusal katıldı.                 

 

Her ülkede dershane var

 

Toplantı ENSCO Koordinatörü George Hagitegas’ın açılış konuşmasıyla başladı. Hagitegas konuşmasında “Avrupada mevcut olan ENESCO dernekleri büyük bir gelişme aşamasındadır. Dershane dernekleri bazı Avrupa ülkelerinde uzun zamandan beni faaliyet gösteriyor. Bazı Avrupa ülkeleri içinde yeni bir çalışma. Bu nedenle toplantımızı dershane derneklerinin henüz kurulmadığı ancak dershanelerin yaygın olduğu Portekiz’de yapıyoruz” dedi. Dershanelerin benzerlerinin varlığından habersiz olsalar da her ülkede mutlaka var olduğunu vurgulayan Hagitegas, “Dershaneler öğrencilere sadece üniversiteye girmeleri konusunda değil aynı zamanda okul derslerinde de yardımcı oluyor. Dershanelerin her ülke için ayrı bir adı var. Almanya’da ‘nachhilfe’, Türkiye’de ‘dershane’, Fransa’da ‘soutien, İrlanda’da ‘grind schools”, Yunanistan’da “φροντιστήριο”, Portekiz’de “explicaçoes” scolaire’ İtalya’da ‘preparazione universitaria’ ve ‘scuala privata’, İngiltere’de ‘scholl support’ ve ENESCO’da  ise ‘shadow education’ deniliyor” şeklinde konuştu.

Toplantıya Almanya adına katılan ENESCO Koordinatörü Cornelia Sussieck de konuşmasında “Her sene bizim eğitim sistemimize 3,7 milyar Euro harcanıyor. Almanya’da çok muhteşem bir eğitim sistemi olduğunu düşünebilirsiniz. Ama ne yazık ki öyle değil. Almanya’da eğitimi destekleyen 2 bin 500 özel kurum var. Bunun yanı sıra 2 bin civarında öğretmende bireysel anlamda eğitime destek için özel dersler veriyor. Dershaneler Almanya eğitimine katkı sağlıyor” dedi.

 

Toprağı güçlendiren organik maddeyiz

 

TÖDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Taşel konuşmasında dershanelerin okulların alternatifi değil yardımcısı olduğuna dikkat çekerek, “Bu nedenle okullarla bizi ayıran temel husus yaptığımız şeyin not vermek ya da vermemek olmasıdır. Yani toprakta yabancı ot değil toprağı güçlendiren organik maddeyiz. Biz okulların eksikliğinden yararlanarak para kazanan insanlar değiliz. Dünyanın bütün okulları en kaliteli düzeyde de olsa öğrencilerin bireysel anlama farkları vardır. Bazıları okulda anlar, bazıları ek bir çalışma ile anlar, bazıları ek ilave ikinci çalışma ile anlar. Bu nedenle dershaneler dünya döndükçe var olacaktır. Sokrat’ın Aristo’nun kurdukları da bir dershane biçimiydi” dedi.

Taşel, Güney Kore, Japonya ve Amerika’dan sonra dershanelerin en yaygın olduğu dördüncü ülkenin Türkiye olduğunu belirterek şöyle devam etti; “Biz bu dershanelerin temsil edildiği TÖDER olarak 2002 yılında kurulduk. Hem dershanelerin kamuoyundaki sözcülüğünü yapıyoruz hem dershaneler arasında işbirliği sağlıyoruz hem dershanelerimizin sorunlarını genel müdürlüğümüze aktarıyoruz. Kamuoyunun özellikle de medyanın bakış açısını değiştirmeyi henüz başaramadık. Onlar seçme gereken her yerde mutlaka bir sınavın olması gerektiğini bir türlü anlamıyorlar. Bu yıl hiç sınav sistemi olmayan Norveç objektif seçme yapamıyoruz diye ilk defa sınav koydu. Yani sınavın olmadığı ülkelerde kargaşa daha büyük, seçimler objektif değil. Avrupa’da bizim gibi çalışan meslektaşlarımızla birlikte olmaktan mutluyuz. Avrupa’da dershanelerin güçlü bir örgütlenmeye ihtiyacı vardır.”

 

Yunanistan hiçbir zaman dershanelerden vazgeçmedi

 

Yunanistan Dershaneler Federasyonu Genel Sekreteri John Vafeiadakis ise konuşmasında dershanelerin 19. yüzyılın sonunda Yunanistan’da belirmeye başladığını belirterek, o dönemden bu yana dershanelerin eğitim verdiğini söyledi. Dershanelerde bazı değişiklikler gerçekleştirdiklerini ifade eden Vafeiadakis, hiçbir zaman dershanelerden vazgeçmediklerini vurguladı. Vafeiadakis, yakın geçmişte yaptıkları araştırmalar sonucunda dershanelerin Yunan halkı tarafından daha fazla kabul gördüğünü tespit ettiklerini belirtti. Yunanistan’da dershanelerin amacının normal eğitim veren okulların ve özel okulların eğitimine destek sağlamak olduğunu ifade eden Vafeiadakis, “Öğrencilerin eğitimi oldukça büyük bir problem. Her birinin kişisel öğrenimi, geleceğe yönelik hedefleri birbirinden farklı. Onları teşvik etmek ve başarılarını sağlamak lazım. Üniversitelere bilinçli bir şekilde girmelerine yardımcı olunmalı.

Dershaneler daha az bilgili öğrenciler için hazırlanmıştır. Bu da Yunanistan’daki eğitim sistemini dengelemeye yardımcı oluyor. Şu an Dershaneler Federasyonuna bağlı 2 bin 300 dershane var. Bu eğitim merkezlerinde 20 bin öğretmen çalışıyor. Yılda ortalama 150 bin öğrenciye ders veriliyor. Federasyonumuz birçok dershaneyi sertifikalamaya başladı. Aynı zamanda bu federasyon verilen bütün dersleri organize ediyor. Yunanistan’da dershanelere karşı çıkan çok fazla kişi yok. Yaptığımız çalışmalar ve aynı zamanda da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çıkarılan bir yasa nedeniyle her geçen gün karşı çıkanların sayısı daha da azalıyor” şeklinde konuştu.

 

ENESCO Avrupa’da dershanelerin önemini gözler önüne serecek

 

Güney Kıbrıs Dershaneler Federasyonu Başkanı Adonis Mylonas ise “Bağlı olduğumuz ENESCO sonunda doğru yolu buldu. Eğitim, Avrupa’nın gelişmesi açısından çok önemli bir nokta. Biz özel eğitimin temsilcileriyiz ve elit bir yaklaşımda bulunmamız lazım. İnanıyorum ki ENESCO bizim için çok büyük bir baz oluşturacak. Eğitimimizdeki bakış açımızı tanıtmamızı sağlayacak ve aynı zamanda da Avrupa’da dershanelerin önemini gözler önüne serecek. Güney Kıbrıs’ta şu an federasyonumuzun kurduğu 150 dershane var. Ortalama 4 bin 500 kişi çalışıyor bu dershanelerde; öğretmenler ve çalışanlar dahil. Dershanelerin verdiği destekler ilkokul öğrencilerinden 60 yaşına kadar olan kişileri kapsıyor. Devletin kendi dershaneleri de mevcut. Bunlar başlangıçta sadece dil dersi veren dershaneler olarak açıldı, bu şekilde de öğrencileri toplayabildiler. Şu an diğer dershanelerle rekabete girip bütün dersleri vermeye başladılar. Şu an özel dershanelerin isteği; bu devlet dershanelerinde de okulda çalışan öğretmenlerin değil sadece dershane öğretmenlerinin eğitim vermesi, aynı zamanda da bu devlet dershanelerinde eğitim veren öğretmenlerin sertifikalanıp özel dershanelerde eğitim vermelerine olanak sağlanmasıdır. Devlet dershanelerinin de özel dershanelerle aynı denetime tutulması da bir başka isteğimizdir. Şu anda bu olaylar mahkemeye taşınmış durumdadır. Bu isteklerin yasada yer almasını sağlamak amaçlanmaktadır” diye konuştu.

Portekiz’de özel bir eğitim zinciri olan Teenacademy yöneticisi Isabel Martins Alexandre de şöyle konuştu: “Eğitime destek, özellikle ebeveynlerin çok önem verdiği bir kavram olmuştur Portekiz’de. Teenacademy, Portekizli ailelerin rutin hayatlarında kapatamayacakları eksikliği kapatma amacı gütmektedir. Aileler çocuklarını meslek edinebilmeleri için üniversite eğitimine ulaştırmayı hedeflemektedir. Özellikle orta ve yüksek okul öğrencileri Teenacademy’ye gidiyorlar. Bu demektir ki ‘Herkese eşit okul kavramı’ herkesin talep ve ihtiyaçlarına cevap veremez durumdadır. Önemli bir faktör de sürekli yapılan müfredat değişiklikleridir. Bu değişiklikler sonucu günümüzde verilen eğitim özellikle ebeveynlerin okul zamanında aldıkları eğitimden çok farklı bir düzeye gelmiştir. Ebeveynlerin çocuklarına okul boyunca eşlik etmeleri zorlaşmıştır. Biz çocukların eğitim hayatında ailenin kapatamadığı boşluğu kapatmayı hedefliyoruz. Bunun için güncel müfredat ile ilgili yetişmiş en iyi personellerle hizmet vermeye çalışıyoruz. Bununla birlikte öğrencilerin ödev yapma, proje yapma kabiliyetlerini geliştirmeye yönelik çalışmalarımız da var.”

 

 

 

 

 

 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)