Başöğretmen ATICI Ödülünü Şehit Öğretmenler Adına Aldı

Kuruluşumuzdan bu yana gelenekselleştirdiğimiz 
 
Nazım Hikmet Kültür Merkezi Lokalinde gerçekleşen ödül törenimize başta Sayın ATICI’nın yöneticisi olduğu Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı üyeleri olmak üzere eğitim, sanat, kültür ve siyaset dünyasından çok sayıda değerli konuk katılım gösterdi. Sendikamız yöneticileri ve üyelerinin yanı sıra Sayın Ekrem Kabay,  Halil Dalak, Vedat Tatar, Gül Günönü, Serkan Sağer, Tane Özek, Hamdi Özdemir, Sema Güryuva Mavigül, Özgü Özgür Kadirhan, Gülnur Balkesen Yurdakul, Ezgi Çabuk, Sabiha Çinçin İktu, Aslan Kavlak, Nuran ünal, Zeki Sarıhan, Nazım Mutlu, Refik Saydam, Prof. Dr. Aysıt Tansel, Prof. Dr. Fevzi Öz, Fevziye Özberk, Osman Öz, Abdullah Özkucur, Davut özdemir, Sercan Ünsal, Doğan Gülmez, Halil Nimetoğlu gibi adını sayamadığımız birçok değerli eğitimciyi de aramızda görmüş olmakla gururluyuz. Telgraf ve mesajlarıyla yanımızda olan değerli isimlere de ayrıca teşekkür ediyoruz.
 
Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programımızda açılış konuşmasını Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Sayın Cansel GÜVEN yapmıştır. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü hatırasında değil, öğretisinde yaşatan öğretmenleri onurlandırmak, yüreklendirmek adına Başöğretmenlik Onur Ödülleri geleneği başlattıklarını vurgulayan GÜVEN, geçmiş yıllarda bu ödülü alan ebediyete intikal etmiş isimleri, bu ödüle layık nice isimsiz başöğretmeni saygıyla andıklarını belirtmişlerdir.  Eğitimci Yazar Sayın Erdal ATICI’nın Muğla Ortaca’dan başlayarak hala sürmekte olan eğitim, düşün, yazım öyküsünü kısaca özetleyen Sayın GÜVEN; 2014 Yılı Başöğretmenlik Onur Ödülü Sahibi Sayın ATICI’yı hem yaptığı, yapmakta olduğu çalışmalar, hem de sürdüreceği örnek uğraşılar adına örnek ve özel bulduklarını belirtmiştir. Köy Enstitülerini bir hatıra olmaktan çıkarıp  bir ekol (okul) olarak  eğitim sorunlarımıza çözüm olacak denli “uygulanabilir bir öneri” olarak ortaya koyan eğitimcilerden olan Sayın ATICI’yı kutlayan GÜVEN, bundan sonra yapacağı çalışmalarda kendisi ile yol arkadaşı olmaktan da onur duyacaklarını belirtmişlerdir. Ne milli ne de küresel olabilen, kopyalı ve yamalı eğitim sistemsizliği noktasında eleştirilerini sıralayan GÜVEN, umutsuz olmaya da yer olmadığının altını çizerek “sınıfına girdiğinde Başöğretmen Mustafa Kemal’in öğretisini hatırlayan son öğretmen toprağa düşmedikçe, umut var” demiştir.
 
2014 Başöğretmenlik Onur Ödülü’nün Sayın Erdal ATICI’ya takdim edilmesinden sonra bir konuşma yapan Sayın ATICI; bu özel ödül için arandığı zaman ilk duygusunu “benden önce bu ödüle layık eğitimciler var” şeklinde ifade ederken, ödülle beraber şu ana kadar eğitimci ve Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı yöneticisi olarak üstlenmiş olduğu sorumluluğun daha da ağırlaştığını dile getirmiştir.
 
Sayın Erdal ATICI; Başöğretmenlik Onur Ödülünü yaşamını öğrencilerine adayan ve görevi başında şehit olan tüm öğretmenler adına kabul ettiğini belirterek, “Bu ödülü Sefik Sınığ’ın, Balıkesir’de okuluna giderken donma tehlikesiyle karşılaşınca öğrencilerine götürdüğü kitaplara dokunmadan kazağını yakmaya çalışan, ancak kurtulamayarak donarak ölen Şener Uğur öğretmenden, Diyarbakır’da yoksul köy çocuklarına öğretmenlik yaparken teröristlerce hunharca öldürülen öğretmenlere, Fatma – Numan Konakçı öğretmenlerin, okul sobasını yakarken sobanın patlaması sonucu ölen Aysun Karalar, Burçin Uysal öğretmenlere, atanamadığı için yaşamına kıyan 40’ın üzerindeki öğretmene, en son Sinop’ta canına kıyan Gamze Filiz Arslan’ın anısına, ve yaşamını öğrencilerine adayan tüm öğretmenlere adıyorum” demiştir.
 
“Bu dünyada çoğu meslekte hatalarınızı düzeltme olanağınız vardır. Ama öğretmenlik mesleğinde yapılan hataların tamiri kolay değildir. Mesleğinin malzemesi, geleceğimiz çocuklarımızdır” diyen ATICI,  hiçbir çıkar peşinde koşmadan gecesini gündüzüne katarak ülkenin insanlarının çağdaş bir eğitimden geçmesi için çalışanlara duyduğu saygıyı dile getirmiştir.
 
Geleceğine önem veren ulusların, eğitim dizgesine de önem verdiğini, öğretmenleri baş üstünde tuttuğunu belirten ATICI; “Bizim tarihimize bakarsanız eğitime önem veren, bu konuda her türlü özveriyi gösteren, çalışmaları özendiren tek bir lider vardır. O da Mustafa Kemal Atatürk’tür” demiştir. Başöğretmen Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı başlarında Ankara’da Öğretmenler Kurultayı toplamış olmasını, asıl savaşı öğretmenler ve eğitim üzerinden kurguladığını hatırlatan ATICI; Atamızın eğitime dair özlü sözlerinden seçkiler yaparak dinleyicileri duygulandırmıştır.
 
Atatürk Türkiye’sinin unutulmaz bakanı Mustafa Necati’nin yaşam öyküsü ile devam eden konuşmada köy enstitülerinin kapatılmaması halinde 1956 Yılında okulsuz köy kalmayacağını vurgulayan ATICI, giderek büyüyen eğitim sorununun bir beceriksizlik değil siyasi bir tercih olduğunun altını çizmiştir.
 
Konuşmasında plansız şekilde açılan eğitim fakültelerinden, dağıtılan formasyonlardan, ataması yapılmayan öğretmenlerden de bahseden Erdal ATICI; değersizleştirilen öğretmenlik mesleği ve sınavlarla yarıştırılan nesillerimiz hakkında önemli tespitlerde bulunmuşlardır. Öğretim Birliği Yasası’nın fiilen ortadan kaldırıldığını da örnekleriyle açıklayan Sayın ATICI; laik, bilimsel ve parasız eğitim hedefinden ne denli uzaklaşıldığına dair çarpıcı örnekler sunmuştur.
 
Konuşmasının son bölümünde Başöğretmenlik Onur Ödülü ile kendisini onurlandıran Anadolu Eğitim Sendikası üye ve yöneticilerine teşekkürlerini ileten Erdal ATICI, eğitimin geleceği adına umutsuzluğa kapılanlar için ders niteliğinde bir görev tanımlamıştır. Kaygılı olsak da umudu korumak ve savaşmak gerektiğini hatırlatan Başöğretmen ATICI; sendika, denek, vakıf, kurum temsilcilerini iş birliği içinde birlikte mücadeleye çağırmış, sözlerine “daha çok çalışmalıyım, çünkü Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyum” diyerek son vermiştir.
 
Kendisini, bugüne kadar eğitimci, yazar, sivil toplum lideri olarak gerçekleştirdiği çalışmaları için bir kez daha kutluyor, genç öğretmenlere örnek olan başarılarının devamını diliyoruz.
 
Programın devamında söz alarak öğretmenlik mesleği genelinde ve Erdal ATICI öğretmenimiz özelinde duygularını hatta dizelerini paylaşan konuklarımız hepimizi duygulandırmıştır. Müzik dinletisi eşliğinde ikramlar ve sohbetle süren ödül töreni programına ev sahipliği eden Nazım Hikmet Kültür Merkezi yöneticilerine, çalışanlarına özel olarak teşekkürü borç biliriz.
 
Son olarak; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden ayrılmadan, bizi aydınlatan tüm öğretmenlerimizi saygıyla selamlıyor, her birini ayrı ayrı kutluyoruz.
 
Anadolu Eğitim Sendikası Eğitim ve Sosyal İşler Sekreterliği
24 Kasım 2014 Ankara