adscode
adscode

Büyük sınav büyük risk büyük fırsat

Star gazetesi yazarı Bekir S.Gür, ÖSYM'nin YGS sorularını açıklamama kararını değerlendirdi.

Büyük sınav büyük risk büyük fırsat
Konuk Yazar
ÖSYM’nin YGS sorularının tamamını açıklamayacak olması, değişik tartışmalara yol açtı. Bazı yorumcu ve rehberlik uzmanları, bu uygulamanın dünyada olmadığını ve ÖSYM’nin yanlış yaptığını ifade ettiler. Siyasetçiler, gazeteciler ve yazarların da bir kısmı tartışmaya müdahil oldu. İki milyon kişinin gireceği bir sınavın bu derece tartışılması, gayet normal. Sorun, bu uygulamanın dünyada olmadığı şeklinde düpedüz yalan ve yanlış bilgilerle, sınava girecek öğrenci ve ailelerin kafalarının karıştırılmaya çalışılması. Konuya uluslararası uygulamalar ve bilimsel ölçütler açısından yaklaşmamız lazım.

Uluslararası uygulamalar
Geçmişte TOEFL ve GRE gibi sınavlara girmiş ve SAT ve ACT gibi sınavları yapan College Board ve ACT, Inc. adlı kuruluşları ve sınav süreçlerini bizzat yerinde incelemiş bir kişi olarak, sınava girecek öğrencilere ve velilerine şunu baştan ifade etmek isterim: Bahsi geçen ve uluslararası geçerliliği olan bu sınavların hiçbirinde, bir sınavın bütün soruları sınav ertesi açıklanmaz. Bir başka ifadeyle, ÖSYM’nin soruları açıklamaması veya çok az bir kısmını açıklaması, uluslararası örneklere bakıldığında yaygın ve zaten çok geç kalmış bir uygulama.
Soruların açıklanmamasının ölçme ve değerlendirme açısından makul bir sebebi var. O da hazırlanan soruların sadece bir defa değil, birden çok kullanılması ve böylece farklı zamanlarda yapılan sınavlar arasında da bir kıyaslama yapabilmeye imkân vermesi. Soruların açıklanmaması, daha doğrusu sadece “emekli” edilen ve artık kullanılmayacak eski soruların açıklanması uygulaması, gerek matbu gerekse de elektronik sınavlarda karşılaştığımız bir husus.
Türkiye’nin geleceği açısından konuya bakıldığında, tek bir sınavın öğrenciler üzerinde oluşturduğu baskıyı ülke olarak on yıllardır yaşıyoruz; dolayısıyla, alternatifler üretmemiz lazım. Bu çerçevede, gerek sınavın yılda birden çok yapılması gerekse de önceki yıllarda alınan bir sınav sonucunun daha sonraki yıllarda da kullanılabilmesi gibi imkânların zaman içerisinde araştırılması gerekiyor. Bir başka ifadeyle, her bir alternatifin avantaj ve dezavantajlarının YÖK, ÖSYM ve MEB gibi kurumlar tarafından ortaya konması ve kamuoyunda tartışılması lazım.
Son derece karmaşık ve teknik bir konuyu burada ayrıntısıyla değerlendirmem mümkün değil. Ancak özet olarak söylemeye çalıştığım şey, ÖSYM’nin uluslararası yaygınlığı olan bazı pratikleri benimsemesinde bir sorun yok çünkü bu pratikler önümüzdeki yıllarda değişik alternatifler arayışında olan Türkiye için son derece önemli olacak.

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)