adscode
adscode

Can Çekişen Temel Bilimler, YÖK, Yekta Hoca ve Üniversitelerimiz???

Türk Fizik Derneği, YÖK Başkanı Saraç'a Onur Ödülü verdi. Kendisini canı gönülden kutluyoruz. Önceki Başkanlar, Temel Bilimleri yerle bir etti. O burslarla ayağa kaldırmaya çalışıyor ama çok geç!..

aguclu@milliyet.com.tr




 
 
 
Başkana Saraç, üniversite sınav sonuçlarını değerlendirirken,  "Temel bilimler özelinde, gidişatımızın istediğimiz gibi olmadığını görmekteyiz. TYT'de 40 soruda matematik ortalaması tüm adaylarda 5,9, fen bilimleri testinde 20 soruda ise 2,8'dir. Bu tablo bir şeyler söylüyor, demiyorum bu tablo ikaz ediyor, ihtar ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
 
Peki, bu, yeni bir durum mu?
Kesinlikle hayır.
Hatta çok daha vahim durumdaydı.
Peki ne önlemler alınıyor?
YÖK'ün cılız çabaları dışında, üniversitelerden tık yok!
Oysa temel bilimler olmadan, bilim de olmaz, üniversite de.
Ama bu kimin umurunda ki!..
 
Son yıllara kadar, eğer bir üniversite kurulacaksa, olmazsa olmazlardan birisi de temel bilimler fakülteleriydi. 
Bundan önceki YÖK yönetimleri, aşırı şişirilmiş kontenjanlar dolmuyor diye yeni açılan üniversiteler için Temel Bilimler Fakülteleri açma koşulunu kaldırdı. Mevcut üniversitelerdeki bölümlerin de pek çoğu ya tümden kaldırıldı, ya da kontenjanları azaltıldı.
Ona rağmen yine de kontenjanlar boş kalınca bu kez YÖK bursları getirildi ama şu an için sadece erime durdurulabildi. Yakında burs da yetmeyebilir. Çünkü mezunlar iş bulamıyor!..
 
 
Onur Ödülü ve 4.0 Çağı

Başkan Saraç'ın, Bodrum'da düzenlenen, Türk Fizik Derneği 34'üncü Uluslararası Fizik Kongresi'nde yaptı konuşma takdire şayan.

Birikim var, vizyon var ama söylenenlerle yapılanları karşılaştırdığınızda, ne kadarı örtüşüyor, işte o tartışılır..

Saraç, 21. yüzyıl müfredatının, 4.0 endüstri devrimi, sürdürülebilir kalkınma, dijital akış, bölgesel kalkınma, akıllı uzmanlaşma gibi yeni kavramlar çerçevesinde yol aldığını, bütün bu kavramlar ve dünya üniversiteleri incelenerek, Yükseköğretim Kurulunca üniversitelerin yapısına birçok proje ile çeşitli yenilikler katıldığını söyledi.

Peki, üniversitelerimiz, öğrencilerimiz, sanayimiz, kısacası ülkemiz bu kavramlara ne kadar aşina?

Bu düzenlemelerin bir kısmının, YÖK'ün girişimiyle başlayan süreçlerde yasal dayanaklara kavuşturulduğunu aktaran Saraç, "Kalite çıtasının yükseltilmesi ve kalite eksenli büyüme önceliğimizdir. Bunu söyleyerek yola çıktık. Yükseköğretimde yapısal değişiklik için dört ana proje belirledik." diyor.

 

Çok da haklı. Bu konuda çok önemli adımlar da atıldı. Peki ya uygulamalar? Kalite aranan bir yerde, Türkiye ortalamaları, nasıl böyle yerlerde sürünür? Üç, beş soru yapan adaylar, nasıl üniversiteli olur? Hiç bir donanım kazanmadan mezun olanlar, nasıl doktor, mühendis, öğretmen, avukat olur?..

Sayılar artıyor ama!

 

Mevcut fizik programlarında, 44 devlet üniversitesinde 5 bin 514, 4 vakıf üniversitesinde ise 178 olmak üzere, 5 bin 692 öğrencinin bulunduğunu belirten Saraç, geçen yıl 946 öğrencinin bu programlara yerleştiğini, bu yıl ise bu sayının bin 32'ye yükseldiğini vurgulamış.

Şimdi kendisine soruyoruz:

Bu fakültelere giren öğrencilerin kaçı mezun oluyor, kaçı yarıda bırakıp gidiyor, çok daha önemlisi, kaçı kendi alanında iş bulabiliyor?..

Bölümlerdeki öğretim üyesi sayısına da değinen Saraç, şöyle konuştu:

"Bu bölümlerde 846 öğretim üyesi, 63 öğretim görevlisi, 291 ise araştırma görevlisi olmak üzere fizik programlarında toplam öğretim elemanı sayımız bin 200. Bu sayılar gün geçtikçe daha da olumluya gidiyor. Geçen sene 32'si devlet, 4'ü vakıf üniversitemizdeki 36 fizik bölümüne öğrenci alınmıştı. Bu sene 44'ü devlet, 4'ü vakıf üniversitemizde 48 fizik bölümü öğrenci alıyor. 12 fizik programı daha eğitim öğretime başlayacak. Bildiğiniz gibi, bir dönem temel bilimlere olan ilginin azalması sonucu, birçok üniversitemizde fizik programlarımızın da kontenjanları boş kalmıştı. Bu durum siz değerli hocalarımın ve fizikçilerin de katkıları ile olumlu süreçlere doğru evrilmiştir."

Şimdi yine Sevgili Hocama soruyoruz:

Bölüm açmak, öğrenci almak, mezun etmek elbette önemli ama çok daha önemlisi kendilerine ve ülkeye yaptıkları katkılar, keşke bu konuda biraz daha vizyoner olabilseler, yol haritası ortaya koyabilseler. Ya da var da biz mi bilmiyoruz?..

Temel bilimlerin teknoloji ve uygulamanın esası olduğuna vurgu yapan Saraç, "Temel bilimlerin zayıf olduğu bir ülkede ve yükseköğretim sisteminde, nitelikli bilgi üretiminden ve kalkınmadan söz etmemiz mümkün değil. İnsanlığın geleceğini şekillendiren teknolojinin kaynağında fizik bilimi bulunmaktadır." ifadesini kullandı. İşte can alıcı cümle bu.

Temel Bilimler yoksa gerisi teferruat. Verdiği rakamlara bakıldığında da Temel Bilimler'in hali ortada. Asıl önemlisi bu enkaz nasıl ortadan kaldırılacak. Çağa ve ülkemize yakışır bir Temel Bilimler vizyonu nasıl ortaya konulacak?

2015 yılından önce Temel Bilimler programlarında doluluk oranlarının oldukça düşük olduğuna dikkati çeken Saraç, üç yılda yaptıkları rasyonel kontenjan planlarıyla, doluluk oranlarının yükselmeye başladığını, 2017 yılında temel bilimler programlarına toplam 8 bin 906 öğrenci yerleşirken, 2018 yılında yükselme göstererek toplam 9 bin 507 öğrencinin bu programlara yerleştiğini kaydetti.

Sorunu tespit etmeden, çözüm üretmek zor. Ve sorun belli. Mezunlar iş bulamıyor! Önemli olan bu konuda hangi adımların atıldığı ya da atılacağı! Sadece burs kesinlikle yetmez!

Daha Fazlası Gerek

Matematik, fizik, kimya ve biyolojinin her birinde öğrenci alan program sayısının arttığını vurgulayan Saraç, şunları söyledi:

"Geçen seneye göre 34 temel bilim programında daha eğitim öğretim süreci başlayacak. Öğrencilerimizin temel bilimlere olan ilgisindeki bu artış yükseköğretimimiz adına gelecek için umut vadetmektedir. Yükseköğretim sistemimizin bilimsel yapısının ve ülkemizin bilgi temelli gelişiminin zeminini oluşturan, iktisadi ve sosyal kalkınmada etkisi yüksek olan, temel bilimler programlarına ilişkin YÖK'ün başarı bursu uygulaması ile birlikte bu programların tercih edilme oranları da arttı. 2017 yılında biyoloji programına bin 773 öğrenci yerleşmişken, 2018 yılında bin 922 öğrenci, fizik programına 946 öğrenci yerleşmişken 2018 yılında bin 32 öğrenci, kimya programına bin 991 öğrenci yerleşmişken 2018 yılında bin 979 öğrenci, matematik programına 4 bin 196 öğrenci yerleşmişken 2018 yılında 4 bin 637 öğrenci yerleşmiştir. Bu durum, YÖK'ün üstün değer atfettiği bu programlara ilişkin hassas yaklaşımının sonucudur. Bu programlara yönelik dikkatli kontenjan politikamız pek çok faktörü gözeterek devam edecektir."

 

Başkan Saraç, olayın hep kendilerini ilgilendiren boyutuyla ilgileniyor. Hiyerarşik yapıda belli ki bunun böyle olması gerekiyor. Ama bunun yetmediği de ortada. Türkiye'nin bir Temel Bilimler Politikası olmalı ve mezuniyet sonrasını da içine alacak şekilde ciddiyetle yürütülmelidir.

 

Proje Çok da Gerisi Yok!

 

Saraç ayrıca, Yükseköğretim tarihinde bir ilk olan YÖK-TEBİP Üstün Başarı Sınıfları projesinin hayata geçtiğini de dile getirdi.

Türkiye'nin temel bilimler programlarına ilk üç sırada yerleşen öğrenciler için İstanbul Üniversitesi'nde özel bir müfredatla özel sınıflar oluşturulduğunu kaydeden Saraç, öğrencilerin başka üniversitelerin hocalarının da ders vermesiyle farklı kültürleri tanıma, her dönem sosyal bilimler ve güzel sanatlardan ders alma, güçlü bir yabancı dil desteği imkanı bulduğunu ifade etti.

Bu projeyi, temel bilimlerde "geleceğin entelektüel bilim insanı yetiştirme projesi" olarak tanımladıklarına işaret eden Saraç, "91 öğrencimiz TEBİP kapsamında burs almıştır. Bunlardan 28 öğrenci fizik, 24 öğrenci matematik, 22 öğrenci kimya, 17 öğrenci biyoloji programında kayıtlıdır. Öğrencilerimiz aylık 950 lira burs almaktadır. 2018-2019 eğitim öğretim yılında da TEBİP kapsamında eğitime devam edileceği bilgisini de paylaşmak isterim." diye konuştu.

Ülkemiz, kimilerine göre proje cenneti kimilerine göre de proje çöplüğü haline geldi.

Başlatılan projelerin çoğu ortada kalıyor, söz konusu projenin ne kadar kalıcı olacağı da öncek mezunların onore edilmelerine bağlı!.

 

Dernek Ne Yapıyor?

Kongrede, Saraç'a, başarılı öğrencilerin bilim insanı olarak Türkiye'ye kazandırılması amacıyla yaptığı çalışmaları, Türkiye'de temel bilimlerin gelişmesi için YÖK tarafından ilk kez YÖK-Temel Bilimler Programları (TEBİP) üstün başarı sınıflarının açılması ve temel bilimler programlarını okumak isteyen öğrencilere burs sağlanmasından dolayı "Türk Fizik Derneği Özel Onur Ödülü" verildi.

Başkan Saraç, verilen ödülü fazlasıyla hak etmiştir. Umarız, bu ödülü verenleri haksız çıkartmaz. 

Ha bu arada Türk Fizik Derneği bu vahim tablo karşısında, ödül verme ve sempozyumlar düzenleme dışında ne yapıyor, onu da merak etmedik desek yalan olur...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    2 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (2)
Yazarın Diğer Yazıları
Zaman yönetimi!
Köy Enstitüleri???
Yarına hazır mıyız?