Bunun sebebini bazı medya organlarının, siyasilerin, kolluk kuvvetlerinin ve yargı mensuplarının kadınlara karşı cinsel kimlikleri nedeniyle ayrımcılık yapmalarını gösterdi.
Kadın cinayetlerinin, kadınlara karşı yapılan cinsel saldırıların hiçbir mazereti olmayacağını belirten Tanal; bu suçların aslında bireye değil toplumun belli bir kesimine yönelik olduğunu bu kesimin ise cinsel kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğradığını belirtti. Kadınlara karşı işlenen bu suçların topluma yönelmesi nedeniyle insanlık suçu olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Tanal; verdiği kanun teklifi ile cinsel saldırı suçunun;
1- Cezaların artırılması,
2- Zamanaşımına uğramaması
3- Tahrik indiriminin kaldırılması
4- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilememesi
Gibi yenilikler öngördü. Cezaların caydırıcı olması gerektiğini belirten Tanal; Özgecan'ın başına gelenleri hatırlatarak, bu tarz olayların kadını toplumdan ve sosyal hayattan soyutladığını, insanları korkuttuğunu kadınları eve kapatan zihniyeti daha da güçlendirdiğini belirtti ve bu suçlara karşı acilen caydırıcı önlemler alınmasını istedi.