adscode
adscode

Çocuğun en önemli temel haklarından biri yaşam hakkı, diğeri ise eğitim hakkıdır

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Çocuk ve Genç Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇOGEM) Müdürü Prof. Dr. Ferhan Esen, her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü kutlanan “Dünya Çocuk Günü” dolayısıyla…

Çocuğun en önemli temel haklarından biri yaşam hakkı, diğeri ise eğitim hakkıdır
Üniversite
Prof. Dr. Ferhan Esen’in açıklaması şöyle: “Çocukların sağlıklı ortamlarda, insancıl değerlere sahip ve kendilerini ifade edebilen bireyler olarak yetiştirilmeleri ve eğitilmeleri tüm ulusların geleceği açısından çok önemlidir. Bu önemli konu, tüm dünyanın ortak sorunudur. Bu sorunun uluslararası ölçekte çözümü için bir örgütün kurulması düşüncesinin ortaya çıkışı 1890’lı yıllara kadar uzanır. Bu alandaki çalışmalara 1923 yılında İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen bir toplantıda başlanmıştır. Burada toplanan kırk ülkenin delegeleri tarafından ‘Uluslararası Çocukları Koruma Birliği’ kurulmuştur. Bu birliğin ve ‘Uluslararası Kadınlar Meclisi’nin çabaları sonucu Milletler Cemiyeti 26 Eylül 1924 tarihinde ‘Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi’ni yayınlamıştır. Bu bildiri uluslararası alanda çocukların korunmasına yönelik yayınlanan ilk sözleşmedir. Cenevre Bildirisi’nde; çocukların doğal biçimde gelişmesine olanak sağlanması, aç kalan çocukların beslenmesi, hasta çocukların tedavi edilmesi, terk edilmiş çocukların korunması, felaket anında yardımın öncelikle çocuğa yapılması, çocukların her türlü istismara karşı korunması ve kardeşlik duyguları içinde eğitilmeleri gerektiği belirtilmiştir. Daha sonra birçok ülkede, ‘Çocuk Esirgeme Kurumları’ kurulmuştur. Bu bildiri Türkiye tarafından da onaylanmıştır. Daha sonra Birleşmiş Milletler (BM)’in kurulmasının ardından bu birliğin adı 1946 yılında Türkçe adıyla Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Yardım Fonu olan UNICEF (United Nations International Children's Emergency Fund) olarak değiştirilmiştir. Çocuk haklarının korunması ve çocukların gelişmesine/yetiştirilmesine yardım etmeye yönelik çalışmalara devam edilmiş ve 1954 yılında BM Genel Kurulu tarafından Ekim ayının ilk Pazartesi gününün “Dünya Çocuk Günü” olarak kutlanması kararı alınmıştır. Çocuk haklarını konu alan ikinci önemli uluslararası belge 20 Kasım 1959 tarihinde BM Genel Kurulu’nca kabul edilen ve on maddeden oluşan ‘Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi’dir. Bu bildiri ayrımcılığın önlenmesi, çocukların ad ve vatandaşlığa sahip olma hakkı, sağlık ve sosyal güvence hakkı, özürlülerin ve korunmaya muhtaç çocukların özel olarak korunması, eğitim hakkı, korunmada öncelik hakkı, istismardan korunma, ayrılık yaratan baskılardan uzak tutulma ve kardeşlik ruhu içinde yetiştirilme konularında ilkeler ortaya koymuştur. Bu ilkelerin bağlayıcılığı ve yaptırımı olması için BM’ye üye tüm devletlerin hukuk sistemleri incelenerek oluşturulan tasarı 20 Kasım 1989 tarihinde BM Genel Kurulu’nda onaylanmıştır. Bildirinin son hali ‘Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ şeklinde 54 maddeden oluşmaktadır. Türkiye adı geçen Sözleşme’yi 14 Eylül 1990’da imzalamıştır. İsviçre’nin Sion şehrinde 1995 yılında uluslararası çocuk hakları konusunda bir seminer düzenlenmiştir. Bu seminerde, bir hukuk sistemi içinde çocuk haklarının var olması için çocuğun; haklarının yasalarda yer alması, hakları konusunda bilgi sahibi olması, haklarını kullanabilmesi için gerekli imkanlara sahip olması, yargı önünde bu hakları talep etmeye yetkili olması, kendi menfaatlerinin savunmasını yaptırabilmesi şeklinde temel koşullar sıralanmıştır. Bu koşullardan herhangi birinin eksik olması durumunda çocuk haklarının o ülkede gerçekleşemeyeceği konusunda görüş birliğine varılmıştır. Çocuğun en önemli temel haklarından biri yaşam hakkı, diğeri ise eğitim hakkıdır. UNICEF’e göre okuma yazma bilmeme çok ciddi sorunlara neden olmaktadır. Anne ve çocuk ölümlerinin önde gelen etkenlerinden biri, annenin eğitim düzeyinin düşüklüğü ya da hiç okuma yazma bilmemesidir. Araştırmalara göre, kız çocuklarının okullaşma oranındaki 10 puanlık bir artış sonunda bebek ölüm hızı binde 4,1 azalmaktadır. Buna göre, çocuğun en temel hakkı olan yaşama hakkı ile eğitim hakkı arasında sıkı bir ilişki vardır. Yaşama hakkının yanı sıra, çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal ve ahlaki gelişimi için eğitime gereksinimi vardır. İnsanın doğuştan getirdiği yetenekleri geliştiren en önemli araç eğitimdir. Eğitim olmadan insanlar üretken biçimde çalışamazlar, sağlıklarına özen gösteremezler; kendilerini, ailelerini ve vatanlarını gereği gibi koruyamazlar; kültürel açıdan zengin bir yaşam sürdüremezler, kendisinden farklı olan düşüncelere saygı gösteremezler ve hoşgörü sahibi olamazlar. Tüm bunlar insan olarak bir arada yaşamamız için gerekli olan ve sahip olmamız gereken özelliklerdir. Geleceğimiz olan çocukların en iyi şekilde gelişmesi ve yetişmesi için eğitim almaları çok önemli bir haktır. Çocuklara bu haklarıyla tutarlı olacak biçimde okuma-yazmayı ve matematiği öğretmek, onları fen bilgisiyle, sosyal bilgilerle donatmak, spor ve sanata yönlendirmek için ortam sağlayan kapsamlı bir eğitim içeriğinin oluşturulmasının yanı sıra; rahatlamalarını sağlayacak, yaratıcılıklarını ortaya çıkaracak, el becerilerini ve beden hareketlerini geliştirecek oyun olanaklarının ve yerlerinin sağlanması gereklidir. Ancak bütün bunların tam anlamıyla yerine getirilebilmesi için çağdaş eğitim ilkelerinin eğitimciler tarafından benimsenmesi ve uygulanması, Ülkemizin bağımsızlığının ve bölünmez bütünlüğünün gerekliliği de çocuklara öğretilmeli, çocuklarımız bayrak ve vatan sevgisi ile yetiştirilmelidir. ‘Dünya Çocuk Günü’ dolayısıyla tüm çocuklarımızın bu özel gününü kutlar, sevgilerimi sunarım.”

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)