adscode
adscode

Cumhurbaşkanı Erdoğan; 'Gençler kendi kültürünü de bilecek'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Antalya'da düzenlenen 19. Milli Eğitim Şurası'nda konuştu, konuşmanın önemli satır başları;

Cumhurbaşkanı Erdoğan; 'Gençler kendi kültürünü de bilecek'
Türkiye'den Haberler



Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

'Önümüzdeki 1 yıl boyunca küresel ekonomiye yön veren G-20 platformunun nabzı Türkiye'de atacak ağırlıkla da Antalya'da atacak. G-20 liderler zirvesi ki bu dünya ekonomisinin yüzde 85 payına sahip ülkeler. Bu ülkeler burada bir araya gelecekler, burada yapılacak çalışmalar var gelişler gidişler olacak. Antalya Türkiye dünya gündeminde önemli bir yer alacak. Bu vesile ile G-20'nin Türkiye ve Antalya'ya hayırlı olmasını diliyor, Antalyalı kardeşlerimi de şimdiden tebrik ediyorum.

Şuranın gündeminde hemen her aileyi ilgilendiren konu başlıkları var. Bu konu başlıklarında bugüne kadar hazırlıklar yapıldı nihai istişareler yapılacak. Umuyorum ki oldukça önemli isabetli hayırlı kararlar alınacak. Şura için seçilen 4 maddeyi az önce Milli Eğitim bakanımız ifade etti. Bende belki farklı bir yaklaşım olabilir. Bunların isabetli olduğuna inanıyorum. Haftalık ders programları başlığı altında eğitimin muhtevası istişare edilecek ve kararlar alınacak. Bu 12 yıllık başbakanlığım dönemimde de her yerde karşıma çıkan ve bizim için de önem arz eden bunu nasıl güçlü bir hale getirebiliriz güçlü nesilleri nasıl bir muhteva ile daha güçlü kılarız hep bunlar konuşuldu. Muhteva sürekli güncellenecektir. Bunu burada noktalamak mümkün değil. Gelecekte yapılacak şuralar ile güncellemeler de devam edecektir.

Bir diğeri eğitim kalitesinin arttırılması. Nitelikli öğretmen olmayınca netice almak da mümkün değil. Bizler öğretmenlerimizin eseriyiz. Onlar bizi hamdolsun bugünlere taşıdılar. Biz onların o topraklardaki attıkları tohumlarız. Bizi baktılar, bizi attıkları yerde bırakmadılar. Bizler oradan yetiştik ve bugünlere geldik. Tabii ki bir diğer önemli adım o da çok çok önemli öğretim programları ve haftalık ders çizelgeleri başlığı altında eğitimin muhtevası istişare edilecek ve eğitimin kalitesinin arttırılması için de kararlar alınacaktır.

OKUL GÜVENLİĞİ KONUSUNDA BU ŞURADA RAHATLATICI KARARLAR ALINACAK

Diğer konu hepimizin özellikle velilerin ailelerin üzerinde durduğu konu okul güvenliği konusudur. Uyuşturucunun ciddi tehdit ettiği çağımızda çocuklarımızın okullarımızın bu tehlikeden uzak tutulması konusunda bu şurada tatmin edici ve rahatlatıcı kararlar alınacak. Türkiye'de şuanda 31 milyon civarında öğrenci eğitim görüyor. Bunu hatta eğitim öğretim ifade edeyim. Çünkü eğitimi olmayan öğretim eksiktir. Öğretim olmadan da eğitim olmaz.

EĞİTİM ÖĞRETİM HAYAT BOYUNCA YAŞAYAN CANLI BİR SÜREÇTİR

Sadece öğrencilerin değil öğretmen ve velilerin de artık yerleşik bir yapı içerisinde öngörülebilir bir sistemle huzur ve güven ortamına kavuşmaları gerekiyor. Eğitim öğretim hayat boyunca devam eden yaşayan canlı bir süreçtir. Yeni bilgiler ortaya çıktıkça ihtiyaçlar yenilendikçe eğitimin öğretimin de değişmesi son derece tabiidir. Eğitim öğretimde on yılların hatta yüzyılların ihmallerinin telafi edildiği bir süreçten geçiyoruz. Buna değişim dönüşüm süreci de diyebiliriz. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında eğitim öğretim konusunda çok ciddi bir seferbebrlik yaşandı. Bunun ardından dikkatinizi çekiyorum. 2002 Yılına kadar bazı istisnalar dışında çok ciddi bir duraklama dönemi yaşandı.

12 YILDA 235 BİN DERSLİK İNŞA ETTİK

Eğitim öğretimde nasıl bir duraklama yaşadığımıza dair tek örnek vereceğim. 2002 Yılında Türkiye'deki toplam derslik sayısı 346 bin idi. Bu dersliklerin de tamamı cumhuriyet döneminde yapılmadı Osmanlı döneminden devreden derslikler de vardı. Osmanlı dönemi + Cumhuriyet döneminde yapılan 346 bin. Ama bizim 12 yılda kazandırdığımız derslik sayısı 235 bin. Biz 12 yılda 79 yılda yapılanın 3'te 2'sinden fazla yaptık ama ihtiyaç hala karşılanmış değil. Ben 76 öğrenci ile okuduğum sınıfı hatırlıyorum. Şimdi biz 30 ve altını tutturmayı hedefliyoruz. Bazı yerlerde yakalamış olsak da tamamında yakalamadık. Amacımız her yerde bu r akamın altına düşmek. Mesele sadece sınıf mevcutları değil.

Öğretmen sayısında rakamların kıyası mümkün değil. Şuanda 852 bin öğretmenimiz var. Bunların 459 bini geçtiğimiz 12 yıl içinde göreve başladı. söylemek istediğim şudur. 12 Yıl önce hükümet görevini devraldığımızda Eğitim alanında önümüzde çok ciddi bir ihmal tablosu ile karşı karşıyaydık. Milli bütçemizin yarısını eğitime tahsis ettik. Niye? Çünkü 4 temel taş önemliydi.

12 Yıllık süreçte eğitimin altyapısına ilişkin çok köklü reformlar gerçekleştirdik. Yılların ihmalini gidermek için de ölçme değerlendirme artık değerler dönemi başladı. Eskiden yoktu böyle birşey. Şimdi eğitim öğretim camiası adeta ayrı bir branş gibi öğrencilerimize veriyor. Sürekli reformlar yapmak durumundaydık ve bunu yaptık. Eğitim de reform yapmanın ne kadar zor olduğunu sizler de görüyorsunuz.

DERSHANE UĞRUNA ÜLKEYİ YANGIN YERİNE ÇEVİRMEKTEN KAÇINMAYACAKLARINI GÖSTERDİLER

Dershane gibi eğitimin özüne gayesine tamamen ters bir konuya neşter attık diye nasıl bir saldırı aldık hepiniz gördünüz. Karşınıza çok büyük ihanetler çıkıyor. Ben dershaneleri öğretmenlerimize saygısızlık görüyorum. Test, üniversite imtihanları hepsi dershane müfredatına göre yapılıyordu. Çocuklarımız buna göre üniversite imtihanlarına giriyordu. Biz o çarka girince oyun bozuldu. Eğitimin önündeki bütün engelleri kaldırmanın engellerini veriyoruz. Yoksulluğu eğitimin önündeki engel olmaktan çıkartıyoruz. Tarlasını, traktörünü satarak çocuğunu okula gönderme zulmü yaşayanlar vardı. Annesi bileziklerini satıyordu oğlunu dershaneye göndermek için. Gittiğimiz bir çok yerde anneler bunu söyledi. O zaman bu okullar niye var dediler. Okullar varsa dershane niye var dediler. Siz bu zulmmü ortadan kaldırmak istediğinizde gözünü hırs para bürümüş bazı ihanet şebekeleri çıkıyor. Ne yaptıklarını gördünüz. Bir grup dershane için ülkeyi yakmaktan kaçınmayacaklarını herkese gösterdiler. Oradan ihanet çetelerine adam para devşiriyorlardı. Siz oraya da çomak soktuğunuzda darbe girişimlerine maruz kalıyorsunuz. O tezgahını koruyacak anadolunun yoksul gariban insanının kanını emecek siz buna karşı çıktığınız için iftiralara darbe girişimlerine maruz kalacaksınız. Biz buna boyun eğmedik.


GENÇLER KENDİ KÜLTÜRÜNÜ DE BİLECEK

Gençler Einstein kadar İbni Sina'yı, Beethoven kadar Dede Efendi ve Itri'yi de öğrenmesi, başka dilleri tanıdığı kadar kendi dillerini tanıması gerekiyor.

Taklit eden, takip eden her zaman bir adım geride kalır. Biz kendi değerlerimizle, kendi özümüzle, kendi tarih ve medeniyet birikimimizle biz olacağız, o şekilde biz kalacağız. Başkalarına hayranlık duyan değil başlarının hayranlık duyacağı bir gençlik inşaa edeceğiz. Bunu gerçekleştirecek olan değerli öğretmenlerimizdir.

Ekonominin, demokrasinin, siyasetin ihtiyacı olan özgüvenli gençlerdir.

Bizim gençlerimizi horlamadan nefret suçlarından uzak tutacak eğitim öğretimdir. Değerlere saygılı olmayı da eğitim öğretim sağlayacaktır. Sınıfta ayrımcılığı, din ırk ayrımını önce öğretmen yapmamalı.

64 yıldır bu ülkede demokrasi mücadelesi veriliyor ve hala başaramadık. Milli İradenin tecelli etmesi için mücadele veriliyor. 2014 yılındayız 1960 şartlarına göre o günkü zihniyeti taşıyan aktörler görüyoruz. Kendisi dışındaki herkesin düşüncesini aşağılayan insanlar var. Milli irade seçim sandığında belirlenir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Egemenlik bürokrasinin değildir. Egemenlik Anayasanında değildir. Egemenlik milletindir.

1964 ülkesinde değiliz. Darbe ürünü kurumlar siyasete hiza vermeye yeltenemez. Üniversiteyi bitirdiği halde kendini 27 Mayıs 1960 tarihinde görenler varsa orada ciddi sorunlar vardır.

Türkiye'nin kitap ve kuru bilgi yüklenmiş dogmatik zihinlere değil, özgür yöneticilere ihtiyacı vardır.

Alim olabilirsin ama arif olamazsın, asıl olan hem arif ham alim olmaktır.


 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)