Doçentliğe Zorunlu Rotasyon Geliyormuş! Profesörlük İçin de Gelmişti, Ne Oldu?

 Bu akademisyenler 2 yıl Anadolu'da zorunlu görev yapacak. Ama üstün başarı gösteren yüzde 20'lik kesim bu uygulamadan muaf olacakmış. Daha önce profesör olmak için de benzeri bir şart getirilmişti. Sonunda torpilini bulan şehir içi rotasyon yaptı, gidenlere de "enayi" denildi! Ve, biraz önce, bu konuda, resmen olmasa da YÖK’ten bir açıklama geldi!

Söz konusu uygulamayla ilgili değerlendirmeye geçmeden önce, gelin isterseniz, bu konudaki habere bir göz atalım.
 
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla yardımcı doçentlik unvanının kaldırılmasına yönelik çalışmanın ardından devrim niteliğinde bir projenin hazırlığına başladı. Büyükşehirlerdeki üniversitelerde görev yapan akademisyenlere tıpkı doktorlar gibi mecburi hizmet gelecek. ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ ve Marmara gibi üniversitelerde doktorasını tamamlayan akademisyenlerin yüzde 80'i en az 2 yıla kadar Anadolu üniversitelerinde görev yapacak. Görev sürelerini tamamlayan akademisyenler doktorasını aldıkları üniversiteye geri dönebilecek. Yeni düzenleme vakıf üniversitelerinde görevli personeli kapsamıyor. Bugün itibariyle devlet üniversitelerinde görevli akademisyen sayısı ise yaklaşık 130 bin.

REKABET ARTACAK 

YÖK'ün yaptığı çalışmaya göre mecburi hizmet, ilgili üniversitedeki doktor ünvanlı akademisyenlerin yüzde 80'ini kapsayacak. Doktorasını verdiği üniversitede kalacak akademisyenler için ise bilimsel araştırma ve keşif şartı aranacak. Özellikle ODTÜ ve Boğaziçi gibi üniversitelerde öğretim üyesi olarak kalmaya devam etmek için üstün başarı koşulu getirilecek. YÖK, bu koşulla üniversitelerdeki rekabet ortamının artırılmasını hedefliyor. Anadolu ve Güneydoğu'daki üniversitelere atanacak akademisyenlerle de hem o ilin bölgesel gelişimine katkı sağlanması hem de bu öğretim üyelerinin birikimlerini Anadolu gençlerine aktarması planlanıyor. 

ÖZLÜK HAKLARINA İYİLEŞTİRME YAPILACAK

Yapılan çalışmanın hayata geçirilmesi için YÖK iki alternatif üzerinde duruyor. Bu çalışma ya Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ya da akademisyenlere sağlanacak yeni teşviklerle yasallaşacak. Ancak her iki durumda da akademisyenlerin özlük haklarında çeşitli iyileştirmeler yapılacak. SABAH'a konuşan YÖK yetkilileri, "Üstün başarı gösteren bilim adamlarını bulunduğu üniversitelerden ayırmayacağız. Kadronun yüzde 20'si için üstün başarı şartı aranacak. Ancak kalan yüzde 80 için başta araştırma üniversiteleri olmak üzere Anadolu ve Güneydoğu'da bir süre çalışma koşulu isteyeceğiz. Görev süresini tamamlayanlar yeniden kendi üniversitelerine dönebilecek. Akademisyenlerimizi bu üniversitelerde de görev yapması için birtakım özendirici düzenlemeler üzerinde çalışıyoruz" bilgisini verdi. CEYDA KARAASLAN/ Sabah

Uygulanması Neden Zor! 

Karar doğru bir karar.

YÖK Başkanı Saraç, daha önce de bunu açıklamış ve tüm akademik hayatın tek üniversitede geçmemesi gerektiğini vurgulamıştı.

Genç hocalar da, Saraç'a kendi akademik hayatının tümünün İstanbul Üniversitesi'nde aynı kürsüde geçtiğini hatırlatmışlardı.

Bu konu, tartışmanın bir boyutu ama daha önemlisi rotasyon!
Pek çok ülkede örnekleri var. Bizde de YÖK'ün kurulduğu ilk yıllarda profesör olmak isteyenler için denendi.

Anadolu'ya gitmeyen profesör olmayacak kuralı getirildi.

Ve pek çok doçent, Anadolu'ya adım atmadan, şehir içi rotasyonlar, hatta o üniversitelere hiç gitmeden, profesör oldu. İyice sulandıktan sonra da kaldırıldı.

Şimdi, yeni düzenlemede de benzeri bir açık kapı var.

Üstün başarılı yüzde 20, bu rotasyondan muaf tutulacakmış!

Peki o yüzde 20'yi, kim, hangi kritere göre belirleyecek?

Kesinlikle sulandırılır.

Ya herkese, hiç bir istisna kabul etmeksizin uygulanır ya da ömrü çok kısa olur.

Bir de ille de rotasyon olacak diye, hiç bir alt yapısı ve donanımı olmayan üniversitelere, en cevval bilim insanlarını göndermenin, onları köreltmenin ötesinde bir işe yaramadığına çok şahit olduk. O zamanlar, bu yönde çok haberler yaptık.

Dünyanın en iyi üniversitelerinde ya da ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, Hacettepe'de doktora yapıp, ameliyathanesi, laboratuvarı olmayan üniversitelere bilim insanları gönderdik. Pek çoğu, kafayı yiyip geldi. Buna da hiç kimsenin hakkı olmamalı.

Bu yönde, ille de bir şey yapılacak ise eski uygulamalara göz atmakta yarar var.

Bazen kağıt üzerinde çok iyi görünen projeler, uygulamada çok farklı sonuçlar ortaya çıkartabiliyor.

Bizden hatırlatması!..
 
YÖK: Zorunluluk Yok!

Biraz önce paylaştığım haberde bir yanlış anlaşılma olmuş, doktorasını bitirenlere 2 yıla varan mecburi hizmet şartı getirmişiz diye verilmiş,  kesinlikle bu söz konusu değil...

Aslında Temmuz ayında yürürlüğe giren kanun ve yeni kanun teklifi süreci sonrasında kurmayı planladığımız akademik kariyer platformu birleştirilerek mecburi hizmet şartı gelecek kanısı oluşturulmuş.

Bu haberi kaynak göstererek , doktorasını bitiren herkese, şark görevi, 2 yıl mecburi hizmet şartı getirildi şeklinde verilen haberler de yanlış...

 1- Temmuz 2017 tarihinde Üretim Reform Paketi kapsamında yayınlanan ve 2547 Sayılı Kanuna eklenen madde.
EK MADDE 38 – Yükseköğretim kurumları araştırma görevlisi kadrolarına atamalar, 33 üncü maddede belirtilen usule uygun olarak 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında yapılır. Bu kapsamda atananlardan doktora veya sanatta yeterlik eğitimlerini tamamlayanların en fazla %20’si doktora veya sanatta yeterlik eğitimini tamamladıkları kurumların senatolarınca belirlenen ve Yükseköğretim Kurulunca onaylanan performansa dayalı kriterler çerçevesinde yardımcı doçent kadrolarına atanabilir.
Bu kapsamda atanamayanların, doktora veya sanatta yeterlik eğitimini tamamladıkları kurumların öğretim üyesi kadrolarına atanabilmeleri için en az bir eğitim öğretim yılı yurt içinde veya yurt dışında farklı bir yükseköğretim kurumunda çalışması gerekir.

Bu madde kapsamında atananlara 35 inci maddeye göre yurt içinde başka bir yükseköğretim kurumlarındaki doktora veya sanatta yeterlik eğitim süreleri için mecburi hizmet yüklenemez.”

 2-  Temmuz ayında yürürlüğe giren kanun sonrasında?

O üniversitede doktorasını bitirenlerin:

En fazla %20 si kalıp yard.doc kadrolarına  atanabilecek,

%80 i ise farklı bir üniversitede (doğu batı farketmez) 2 dönem  bir yıl çalışma koşulunu yerine getirmek durumunda.

3- YÖK ne yaptı, Akademik Kariyer platformu neden oluşturulmak isteniyor?

Bu düzenleme sonrasında bu kanun kapsamındaki araştırma görevlileri doktora öğrenimleri sonrasında bu 1 akademik yıl için gidebilecekleri kurum bulma konusunda ne yapabileceklerine ilişkin YÖK’e talepte bulundular.

Bunun üzerine YÖK tarafından Akademik Kariyer Platformu çalışması başlatıldı. 

Yeni düzenleme sürecine katkı vermek üzere dünyada da örnekleri bulunan Akademik Kariyer Platformu oluşturulması planlandı.

Farklı bir üniversitede 1 yıl çalışma koşulu getirilen %80 lik dilim boşta kalmasın, akademik kariyere devam etmek istiyorsa yardımcı olalım diye bir yer gösterme vazifesi yapsın diye bir platform oluşturulacak.

Bu platform sayesinde üniversitelerin ihtiyaç duyduğu alanlardaki doktoralı insan kaynağını üniversitelerle buluşturacağız.

Bu platform sayesinde üniversite - doktoralı buluşması sağlanacak.

Bu platformun sağlayacağı avantajlar:

-Doktorasını tamamlayan mezunların kendilerine doğru ve hızlı bir şekilde üniversite pozisyonu bulabilmesi

-Yeni kurulan ve gelişmekte olan üniversitelerimizin doktoralı insan kaynağı ihtiyacının karşılanabilmesi

-Misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma programları kapsamındaki üniversitelerimizin amaçlarına yönelik doktoralı insan kaynağı ihtiyacının karşılanabilmesi

-Öğretim üyeliği sürecinin en önemli aşaması olan Doktor Öğretim Görevlisi istihdamı sürecinin daha şeffaf ve performans odaklı olarak yürütülmesi

BU PLATFORMA BAŞVURMA TAMAMEN İSTEKLİLİK ESASLI.

ZORUNLULUK VE MECBURİ HİZMET YOK.