Her ne kadar birileri en önemli adres olarak dershane ve kolejleri gösterse de, tek seçenek o değil.
Sınavları kazananların yarıdan fazlası, ne dersaneye gidiyor ne de koleje!
Pek çoğu, çok zor olanaklar içerisinde öğrenim görüyor ve sınavlara hazırlanıyor.
Yani tek başına mücadele veriyorlar ve kazanıyorlar.
Giriş sınavlarının tümünde müfredat dışı ya da alan dışı soru sorulmuyor.
Bu yüzden de, kapsamı ve sınırları önceden belli olan derslere yoğunlaşanlar başarılı olabiliyorlar.
Okul başarısıyla, sınav başarısının paralellik taşıması biraz da bu yüzden...
Ama en önemli ayrıntı sınavları hazırlayan MEB ve ÖSYM'nin soru hazırlama tekniğini yakalayabilmek.
Yani hangi konulardan, ne tür sorular üretiyorlar.
Bunu yakaladığınızda gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.
Yan sayfalarda sizlerle paylaştığımız son yılların YGS sorularını, bir de bu mantık çerçevesinde değerlendirin.
Konu konu ayırın ve hangi yıl hangi konulardan, ne tür sorular sorulduğuna bakarak, ÖSYM'nin soru sorma mantığını anlamaya çalışın.
Bunu keşfettiğinizde, artık hangi konuda, nasıl sorular geleceğini tahmin etmeniz hiç zor olmayacaktır...
Ve son üç yılın soruları size aynı zamanda soruların dağılımı konusunda da fikir sahibi yapacaktır.
Konular, zorluk dereceleri, bilgi ölçen sorular mı yoksa tarama soruları mı, olumlu ya da olumsuz kökle biten sorular mı yoksa çeldiricisi yüksek sorular mı???
Bir süre sonra bu konuda en az dershane öğretmeleri kadar uzman olabilirsiniz, yeter ki isteyin, gerisi gelecektir...
Sınavlar konusunda, size, sizden daha fazla hiç kimse yardımcı olamaz, kazanmak ve zirveye tırmanmak İstiyorsanız, herkesten çok kendinize güvenmelisiniz...
Kendinize güvenin ve başarabileceğinize inanın yeter...
Kontenjanlar o kadar çok arttı ki, açıkta kalmak zaten mümkün değil, önemli olan ilk 5 tercihinizden birine girmekse, haydi şimdi ders zamanı...
Zaten bu karda kışta isteseniz de başka bir şey yapamazsınız, hiç olmazsa geleceğe yatırım yapın...