adscode
adscode

''Eğitim Sistemimizin Kanını Emen Sınavlar''

''TEOG ve Üniversiteye giriş sınavları gibi merkezi sınavlar kaldırılmadığı sürece eğitim sistemi daha çok değiştirilecek ancak istenilen sonuç alınamayacaktır.''

''Eğitim Sistemimizin Kanını Emen Sınavlar''
Sınavlar


Eğitim sistemimizin odağında üniversiteye giriş sınavı virüsü bulunmaktadır. Bu virüs, ilkokul birinci sınıftan 12. sınıfa kadar "çoğu birey için gerçekleşmeyecek olan üniversite sınavlarında başarılı olma hayalini canlı tutarak" oluşturduğu gerilimle eğitim sistemimizin yapısını ve işleyişini esir almış ve çocuklarımızın kanını acımasızca emmektedir. 
Bu virüs, eğitim sistemimize öyle bir sızmış ki, akademik yeteneğe sahip olan çocuklarımızı; testlerden kafasını kaldırmayan, sadece sınavlarda başarılı olmaya odaklı ders çalışan, gereksiz binlerce bilginin hamallığını yapan, toplumdan kopmuş, anti sosyal ve pısırık bireyler olarak yetiştirirken;  akademik becerisi yeterli olmayan çocuklarımızı ise; eğitim sürecindeki başarısızlıkları nedeniyle eğitim faaliyetlerinden yılmış, okulu ve okumayı sevmeyen, mutsuz ve isyankâr bireyler olarak yetiştirmektedir. Aslında eğitimciler tarafından da çok iyi bilinen bu problemin ortadan kaldırılması için her yıl eğitim sistemimizde onlarca değişiklik yapılmakta ancak olumlu bir sonuç alınamamaktadır. Maalesef ki problemin temel kaynağı olan TEOG ve Üniversiteye giriş sınavları gibi merkezi sınavlar kaldırılmadığı sürece de eğitim sistemi daha çok değiştirilecek ancak istenilen sonuç alınamayacaktır.
Mevcut eğitim sistemimizde kemen hemen tüm eğitim kademelerinden gelen yollar eğitim sistemini geren üniversiteye giriş sınavları kavşağından geçmektedir. Hedefse toplum içerisinde saygınlığı olan en fazla %20 istihdam alanına sahip akademik yetenek isteyen mesleklere yerleşme hayalidir. Maalesef ki çocuklarımız bu kavşaktan geçebilmek için acımasızca yarıştırılmaktadır. Oysaki ne yaparsak yapalım bu kavşaktan %20'den fazla kişi geçemeyecektir ve geçmemelidir. Çünkü toplumun akademik yetenek gerektiren meslekler ile ilgili istihdam imkânı ancak %20 kadardır. Bu gerilimi hafifletmek için ise şuanda daha fazla kişiyi bu kavşaktan geçirerek sadece diplomalı işsizler yetiştirilmektedir. Oysaki toplumun mutlu ve eğitimli doktora, öğretmene, avukata, mühendise ihtiyacı olduğu kadar; mutlu ve eğitimli kaportacıya, kuaföre ve aşçıya da ihtiyacı vardır. İşte bu gerçek akademik yeteneği yeterli olmayan öğrencilerin "gerçekleşmeyecek olan üniversite sınavlarında başarılı olma hayalini zamanında bitirmek gerektiği" geçeğini kaçınılmaz kılmaktadır. Bu hayalden kurtulmanın fırsat eşitliğine dayalı ve demokratik tek yolu da akademik liselerin belirli alanlara dayalı sınıf geçme notunu 70'e çıkartıp programını ağırlaştırmaktan geçmektedir. Bu durum akademik liselerdeki öğrenci oranını %20'ye çekecek ve akademik liselerde sadece belirli bir alanda akademik becerileri yüksek bireyler eğitime devam edebilecektir. Bununla birlikte akademik yetenek gerektiren (mühendislik, doktorluk, öğretmenlik gibi) üniversitelere sadece akademik liselerden öğrenci alırsanız işte o zaman TEOG ve Üniversiteye giriş sınavlarına da gerek kalmayacaktır.
Murat ŞEN
 Eğitimci


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)