Eğitimde yeni bir kaos dönemi...

TBMM Başkanlığına
 
 
                   Aşağıdaki sorularımın Milli Eğitim Bakanı  Nabi Avcı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince saygıyla talep ederim.
 
                                                                                                          Atilla Kart
                                                                                                          CHP Konya Milletvekili
 
 
                        -- 01.03.2014 tarihinde kabul edilen ve “Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair” 6578 sayılı Kanunun 22. maddesine göre; tüm İdarecilerin görevleri 13 Haziran 2014 tarihi itibariyle sona erecektir.
 
                        · Bu kanunun uygulanmasıyla birlikte; kişisel anlamda telafisi mümkün olmayacak mağduriyetlere ve hak kayıplarına yol açılacaktır. Yüzlerce – binlerce hukuki ihtilaf doğacaktır. Kamusal anlamda da eğitim hizmeti verilemez hale gelecektir.
 
                        -- Tam da bu dönemde Konya’da Siyasi İktidarın güdümünde olan Eğitim Sendikasıyla, İlahiyat Fakültesinden ismi Tarafımıza ulaştırılan bir öğretim üyesi ve AKP İl Yönetiminin işbirliğiyle ; yeni atamalar ve görevlendirmelere ilişkin taslakların hazırlandığına dair  somut bilgiler Tarafımıza ulaşmıştır.            Yine bu süreçte mevcut İdarecilere sendikalarını değiştirmedikleri takdirde, görevlerine son verileceği yönünde baskıların uygulandığı da bilinmektedir.
 
                        Anlatımı yapılan bilgi ve değerlendirmeler ışığında  soruyoruz;
 
                        (1) ”Kıdem-liyakat-uzmanlık” esasları – ölçütleri ortadan kaldırıldığında; hangi esaslara göre“İdareci” görevlendirmesi yapılacaktır? Bu durum kaçınılmaz olarak “keyfiliği, adaletsizliği ve ayırımcılığı”getirmeyecek midir?
 
                        (2) Hükümet’e yakın-Hükümet’in güdümünde olan bir “Sendikaya üye olmak” ölçütünün esas alınması ; görev ve yetkinin kötüye kullanılması anlamına gelmez mi? Böylesine adaletsiz bir yönetim anlayışı ve uygulamanın sonucunda “nitelikli eğitimin ve başarının sağlanması” söz konusu olabilir mi?
 
                        (3) ”Eğitim” konusunda Akademik bir ünvanınızın bulunmasına rağmen ; “ne pahasına ve neden”  böylesine karanlık ve haksız  bir tabloda “görev ve rol” üstleniyorsunuz?