adscode
adscode

EĞİTİMSİZ ÖĞRETİM YA DA ÖĞRETİM ODAKLI EĞİTİM

Ülkemizdeki öğrenci yetiştirme sistemi üzerine konuşurken hep öğrencilerin akademik başarısı, okulların akademik başarısı, illerin akademik başarısını konuşuyoruz.

EĞİTİMSİZ ÖĞRETİM YA DA ÖĞRETİM ODAKLI EĞİTİM
Genç Blog





Daha dün ÖSYM illerin akademik başarısı olan LYS başarı sıralamasını vermedi diye maazallah yer yerinden oynadı. Eğitim kurumlarında yapılan denetimlerde akademik açıdan öğrencilerin kazanımları öncelikli olarak gözlenmeye çalışılıyor. Yani biz hep öğretimi konuşuyoruz. Eğitimde asıl hedef;bizi biz yapan değerleri bizden sonraki nesillere aktarmak, bu ülkenin değerlerine uygun, milli ve manevi değerleri yaşayan yaşatan, araştıran, sorgulayan, iyi insan yetiştirmek değil midir? Okullarda hep öğrencilerin akademik başarılarını değerlendiriyoruz. Öğrenci seçme sistemimizi tamamen öğretim belirliyor. Öğrenci seçme sistemimizde öğrenci davranışları niçin dikkate alınmamaktadır. Davranış (eğitim) açısından değerlendirmehep geri planda kalıyor. Biz tarih bilimini öğrettik ama tarih şuuru kazandırmayı beceremedik. Tüm beyinlere istiklal marşını nakış nakış işledik ama istiklal marşının taşıdığı ruhu aktaramadık, kısacası öğrettiğimiz nice bilgiler bilgi olarak kaldı tam olarak davranışlara yansımadı. 
Hiç düşündünüz mü? Bakanlığımızın adı niçin MÖB (Milli Öğretim Bakanlığı) değil de MEB (Milli Eğitim Bakanlığı)dır. Buna rağmen Resmiyette niçin ‘‘öğretim yılı’’ diyoruz da ‘‘eğitim yılı’’ demiyoruz? Son yıllarda eğitimin öneminin farkında olan eğitimciler ‘‘eğitim öğretim yılı’’ demeyi tercih etmeye başladılar.
Şunu çok iyi bilmeliyiz ki insan yetiştirme faaliyetlerinin en geniş, kapsayıcı terimi eğitimdir. Diğer terimler ise eğitim hedeflerine ulaşmayı sağlayan alt terimlerdir. Bu alt terimlere öğretim de dahildir.
Bu açıklamalardan sonra şunu açıkça belirtmek isterim ki; eğitimde alarm zilleri çalmaya başlamıştır. On yıllardır öğretim odaklı bir eğitim anlayışından hareket ederek hep akademik başarıyı hedefledik, eğitim öğretim faaliyetlerinin eğitim ayağını hep ihmal ettik. Kültürel gelişme oldukça yavaş, kültürel değişme ise son sürat devam ediyor. Ve artık ektiğimizi biçmeye başladık. Bu hasat mevsiminde elde ettiğimiz ürünler; Çocuk istismarı, kadına şiddet, kültürel yozlaşma, milli ve manevi değerlerden uzaklaşma, aile yapısında bozulma, toplumsal sorunlara duyarsızlık, ülke sorunlarından habersizlik vs. vs….Entellektüel bir kültür iklimi inşa edeceğimize tamamen pop kültürüyle karşı karşıyayız. Bir ülkenin en büyük zenginliği sahip olduğu insan kaynaklarıdır. Bu kaynağın yapısı ve kalitesi sizin diğer milletler içindeki statünüzü belirler. Kendi kültürüne yabancılaşmaya başlamış bir nesil, bir üst kuşakla çatışma halinde olan bir gençlik karşımızda durmaktadır. Bu olumsuzlukların önüne geçmek için çırpınan, gecesini gündüzüne katan idealist öğretmenlerimizin çabaları maalesef yeterli desteği görmediği için istenilen başarıya ulaşamamaktadır. Eğitim sadece öğretmenlerin üzerine bırakılamaz. Eğer ki eğitimin milli olması gerekiyorsa; milli olan, bu topraklar üzerinde bulunan her unsurun eğitimi destekleme gibi bir görevi vardır. Bırakın bu görevi yerine getirmeyi eğitim faaliyetlerini olumsuz etkileyici tv kanalları, tv programları v.b etmenler kültürel yozlaşmayı hızlandırmaktadırlar.
Her geçen gün biraz daha milli öğretime dönüşen milli eğitim sistemimizi yeniden inşa ederek milli eğitim anlayışını eğitim sistemimize hakim kılmalıyız. Değerler eğitimini sistemli bir şekilde eğitim öğretim faaliyetlerinde uygulamalıyız. Eğitim öğretim faaliyetlerini değerlerimizi de kazandırmaya odaklı olacak şekilde yeniden dizayn etmeliyiz.


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)