adscode
adscode

‘Ezberci eğitim kaybettirdi’

Öğrencilerin Fen, Matematik ve Okuma becerilerinin ölçüldüğü PISA 2015’te Türkiye’nin aldığı kötü notların yankıları sürüyor. Uzmanlara göre bu başarısızlığın en büyük sebebi eğitim sisteminin çok sık…

‘Ezberci eğitim kaybettirdi’
Eğitim
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) üç yılda bir yayınladığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2015 raporu önceki gün açıklandı. 70 ülkeden 15 yaşındaki yaklaşık 540 bin öğrencinin Fen, Matematik ve Okuma becerilerinin bilgisayar tabanlı testlerle ölçüldüğü PISA 2015’te Türkiye, Fen’de 52’nci, Matematik’te 49’uncu, Okuma becerilerinde 50’nci sırada yer aldı. 

Türkiye, yıllardır PISA’daki başarısız sonuçlar nedeniyle tartışılıyordu. Ancak bu yıl 2012 sonuçlarının da altına düşmesi, tartışmaları daha da artırdı. Konu, CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu tarafından Meclis’e de taşındı. Biz de eğitim uzmanlarına bu başarısızlığın nedenlerini sorduk. Uzmanlar, Türkiye’deki eğitim sisteminde yapılan hataları ve başarıyı artırmak için neler yapılması gerektiğini anlattılar.

‘Müfredat değişmeli’

Eğitim Sen eski Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: Sonuçlar geçmiş yıllardaki olumsuz tablodan kötü. Her üç alanda da sıralamada gerileme yaşanması eğitim sisteminde düşünmemiz gerektiğini gösteriyor. Bu sonuçların nedenleri arasında, iktidarların eğitim sistemini kendi ideolojik bakış açılarına göre yapılandırma ısrarı, eğitimde, teknoloji kullanımındaki yetersizlikler, öğretmen niteliği, ücret sorununun çözülmemiş olması ve gelir grupları arasındaki eşitsizlikler öne çıkıyor. Son 12 yılın gerisine gittik. Nicelik, bütçe, derslik ve öğretmen sayısı artıyor, nitelik ve başarı yerinde bile saymıyor. Eğitimdeki yanlışların ilk sırasında müfredat var. Müfredat çocukların analitik düşünmekten, sorgulayan bireyler olmaktan uzaklaştırıyor. Çocuklarımızı toplumsal ve sosyal yaşama hazırlamak için yeterli değil. Başarıyı artırmak için mutlaka değişmeli. Okulöncesi eğitim zorunlu olmalı, tam gün eğitime geçilmeli. Bütçe artırılmalı, fiziki altyapı yeterli düzeye çıkarılmalı. Dersler içerik olarak sadeleştirilmeli, saatleri düzenlenmeli. Öğrenciler sınav baskısından kurtarılmalı.

‘Eğitim bir bütündür’

Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu: PISA sonuçlarında kötü olan daha da aşağıya inmiş olmamız. Siz 21. yüzyılda Sanayi 4.0’ün konuşulduğu çağda test ile tost arasına sıkışmış bu eğitim sisteminizle bir noktaya gidemezsiniz. 21. yüzyılda yetkinlikler beceri, bilgi ve duygusal yetkinliklere ayrılıyor. Türkiye’de sadece bilgi yetkinliği üzerine yoğunlaşıyoruz. Ve bunu sıralamaya sokup kültürel ve sosyal zekâsı gelişememiş bir nesil ortaya koyuyoruz. Ülkelerin insanı kalkınmışlık endeksi ile de bu sonuçların  aynı olduğunu görüyoruz. Yoksullar için de adaletli bir eğitim sistemini koyma mecburiyetiniz var. Eğitim bütünseldir. Bakandan bakana bunu değiştirmemek gerek. Türkiye’de mümkün olduğu kadar sınav baskısını ortadan kaldırmak gerekir. İz bırakma sendromu Türkiye’de kalkmalı. Her gelen bakan bir öncekinin yaptığının üstünü çizmemeli. Eğitim bütün olduğu için ulusal milli programa sahip olmalıyız. Başkalarını taklit eden değil, Türkiye’ye uygun çözümlemeleri ortaya koymuş bir eğitim programı oluşturmalıyız. Başarı için ise en önemli faktör öğretmen. 

‘PISA’da daha da gerileyeceğiz’

MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut: Bu sonuçlarla ülkenin eğitime harcadığı para arasında güçlü bir korelasyon var. OECD’deki en fakir ülkelerden biriyiz. OECD sıralamasında yukarılarda olmamızı beklememeliyiz. Beni kaygılandıran puanların düşmüş olması. Bunda dağılımsal bir sorun var. Altı seviye var. Bizde bir ve sıfırıncı seviyedeki öğrenci oranlarında önemli bir artış var. Yani okur-yazarlık seviyesinin altına düşmüşüz. Beş ve altıncı seviyedeki öğrencilerde oran düşük. Fen’de altıncı seviyede öğrencimiz yok. Nedeni, fen liselerinin sayılarındaki azalma, Anadolu liselerinin kaliteli eğitime yönlendiren özelliklerinin ortadan kaldırılması. Beş ve altıncı seviye OECD oranı 7.7 iken bizde 1.3. Bunların hepsi beşinci seviyede. Yani potansiyel bilim insanı kapasitemiz geriliyor. 
Türkiye’de bir iktidarın ideolojisi etrafında örgütlenmiş bir eğitim sistemimiz var. Bilgi aktarma odaklı eğitim sisteminde kaldık. Beceri ve öğrenci odaklı eğitime geçemedik. Okullaşma oranı yüzde 70’e çıktı, liseye kayıt oranı arttı. Sosyoekonomik yönden dezavantajlı gruplar eğitime dahil oldu. Eğitimde okullaşma oranını artırınca PISA skorları düşüyor. OECD ortalamasını yakalamak için okullaşma oranını yüzde 90’a çıkarmalıyız, bu da gelecek 6 yılda PISA skorlarının düşeceği anlamına geliyor.

Milliyet

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)