Bilim ve teknolojinin hızla gelişmesiyle 21. yüzyıl hayatımızda pek çok değişime neden oldu. 20 yıl öncesinde bugünü düşlerken özellikle teknolojinin bu kadar hızlı değişim göstereceğini tahmin bile etmiyorduk.
Elektrikli cihazların çoğalmasıyla insan gücü gerektirmeyen pek çok akıllı cihaz hayatımıza girdi. Bilgisayarların ve cep telefonlarının özellikle son 10 yılda geçirdiği dönüşüm aslında her şeyi özetliyor. Evimizde geniş yer kaplayan tüplü televizyonlar bile yerini bilgisayar sistemiyle çalışan akıllı televizyonlara bıraktı. Neredeyse kullandığımız tüm cihazlar bilgisayar sistemiyle çalışan birer robota dönüştü. Bizim yaptığımız tek şey, tek bir tuşla komut vermek.
Bunları düşündüğümüzde, aslında geleceği hayal etmek oldukça kolay.Ama eminim ki gelecekte yaşayacaklarımız yine hayallerimizin çok çok üzerinde değişim gösterecek.
Bir kere bilgisayar sistemi, bizi yalnızca komut veren otonom bir varlık haline getirecek. Emek dediğimiz şey yok olacak. Birçok cihaz tarih olurken,günümüzün meslekleri de birer birer yok olacak.
Tabii tüm bunlar yaşanırken toplumların yapısı, düzeni de değişecek. Irk, din, dil birlikteliğinden doğan ayrımların sonu gelecek. Nasıl mı?
Doğal afetler, kıtlık, yokluk….devletlerin kaynak savaşı insanları zorunlu olarak birbirine kenetleyecek. Amaç sadece yaşamak, hayatta kalmak olacak.
Kaynaklarını tüketen ülkeler en güçlü ülkeye sırtını dayayacak.Bu devletler giderek mali kaynaklarını arttıracak ama giderlerinin tümünü elindeki kaynaklarını korumak ve daha fazla kaynak sağlamak için, önce kimyasal silahlanma yoluna, sonrasında siber savaşlara yönelecekler. Bir anda hızla çoğalan nüfus, bu güç savaşlarıyla, aynı hızda azalacak.
Böylesine zorlu yaşam mücadelesi veren insanlar yaşanan tüm bu çatışmalardan aldığı dersle(umarım) bireyselleşecek ve özünde yolculukla kendi iç savaşını vermeye başlayacak.
Bedeninde enerjinin gücünü keşfeden insan, onu kullanmasını öğrenecek. Emeğin yerini enerji akımının kullanılabilir şiddeti alacak.Dolayısıyla bedensel ve ruhsal hastalıklar kalmayacak. Biyolojik sisteminde yaşanan sorunları, kişi kendi tedavi edebilecek.
Bilgi akışının hızlanmasıyla zamanla yarış başlayacak.Yazıda hayatımıza giren kısaltmalar, konuşmalarımıza yansıyacak. Diller yerini simgelere bırakırken, davranışlarımızdan, hatta sonraları yüzümüzden düşünce okumalar, düşünce gücüyle yansıtmalar başlayacak.
Bugünün 3G bağlantısını, insanoğlu Astral yolculuk dedikleri seyahatlerle gerçekleştirecek. Ruh, yani bizim sistemimize anne karnındayken yüklenen o eşsiz enerji, bedenin mekanik işlevinin çok çok ötesine geçecek.
Varlığın aslında enerjiden ibaret bir ışık hüzmesi olduğunu gören insanoğlu, 'nefsini' son yolculuğuna uğurlarken hayat işte o zaman ölümsüzleşecek.
***
Bunlar benim düşleyebildiklerimin özeti. Biz aslında sizlerin öngörülerinizi merak ediyoruz.
İster 50 yıl sonrası,ister yüz, ister bin yıl. Gelecekte insanlığı sizce neler bekliyor?
editor@abbasguclu.com.tr
