Gün geçmiyor ki gazetelerden Türkiye okullarında şiddet haberlerini okumayalım. Televizyonda kavga eden gençleri görmeyelim. Okulda şiddet olayına son bir çarpıcı örnek olarak, İzmir’de sınıfta öğretmenini bıçaklayarak öldüren öğrenci hepimizi derinden sarstı. Almanya’da da şiddet okullarda en önemli sorunlardan biridir. Unicef’e”göre; ‘’Okullarda şiddet, küresel bir sorundur. Avrupa’da her gün 4 çocuk, şiddet sonucu hayatını kaybetmektedir. ***Toplumda şiddetin ortaya çıkmasının temelinde psiko-sosyal, politik ve kültürel sebebler vardır. Okul ise toplumun aynasıdır. Bununla birlikte; okulu toplumdaki sorunların, yanlış gelişmelerin düzeltileceği bir yer olarak düşünmek doğru değildir. Bu durumda okul, gençlerdeki şiddet eğilimine nasıl karşılık vermelidir?‘’ Okulda öğretimin hedefi öğrenciyi bir iş, bir meslek sahibi yapmak ve üretici duruma getirmektir. Eğitimin hedefi ise insana mesleki bilgiler kazandırmak değildir. Kendi kendisini nasıl daha iyi yöneteceğini öğretmektir. İyi insan, iyi vatandaş olarak yetişmesini sağlamaktır.’’ Okul bu öğretim ve eğitim hedeflerini yerine getirmelidir. Fakat bu hedeflere ulaşmak kolay değildir. Günümüzde bir okula girmek, okulu bitirdikten sonra bir işe girmek zordur. Kötü örnekler yüzünden iyi insan, iyi vatandaş olmak daha da zordur. Gelecek endişesi gençleri korkuya itmektedir. Günümüz toplumunda ’’ korku ‘’sosyal bir olgudur. Okulda başarılı olamama korkusu, gelecek korkusuna bağlanmaktadır. Tecrübeler gösteriyor ki; gençlerde korku, herhangi bir zamanda ve yerde zorbalık ve şiddet olarak ortaya çıkar.Almanya’da okullarda şiddetin temelinde ‘’yabancı düşmanlığı’’ vardır. Kin ve şiddet aynı iklimde birlikte büyür. Solingen’de 5 canımızı diri diri yakanların okul çağındaki Alman gençler olduğunu unutmayalım. Geçen yıl Hamburg okullarında ağır yaralamalı 2040 polisiye olay, Brandenburg okullarında ise 844 suç olayı yaşanmış.Türkiye’de okullarda şiddetin en büyük sebebi ise, gençlerin gelecek korkusudur. Bir sınavla hayatının en önemli tercihini yapmak zorunda kalan gençlerin üzerindeki baskı çok büyüktürTecrübelerimize göre okullarda devamlı problem çıkaran çocukların sayısı azdır ve bunlar hep aynı öğrencilerdir. Fabrika gibi büyük bir okulda öğrencinin izlenmesi zorlaşır. Küçük okullar ve kalabalık olmayan sınıflarda öğretmenlerin yıllarca aynı sınıfta görev yapması ve öğrencileri tanıması, izlemesi bu bakımdan önemlidir. Öğretmenler okul bahçesinde nöbet tutarken öğrencileri dikkatle gözetlemelidir. Okul önünde bekleyen uyuşturucu tacirleri ve haraç çeteleri derhal polise bidirilmelidir. Okul bahçelerine yabancıların girmesi, öğrencilerin izinsiz dışarı çıkışı engellenmelidir. Öğrencilerin okula geliş ve gidişleri güvenli bir hale getirilmeli ve okul yolunda olabilecek kazalara karşı mutlaka sigortalanmalıdır. Türkiye okullarında öğrencilere parasız ders kitapları verilmektedir. Bu kitaplar sene sonunda okula geri verilse ve birkaç yıl kullanılsa milyonlarca lira tasarruf edilecektir. Bu parayla kötü okul binaları öğrencilerin içinde zevkle okuyabilecekleri bir hale getirilebilse daha iyi olur.Okulda gerilimi azaltıcı tiyatro, vidyo, folklör gibi eğitsel faaliyetler faydalıdır. Okulun öğrencilerin de katkısı ile hazırlanan bir ‘’okul düzeni’’olmalıdır. Okulda öğretmen, öğrenci, veli üçgeni birlikte kararlar almalıdır.Okul müfradat programlarına okulda şiddeti önleme amacıyla barış eğitimi, sorun çözme konuları girmelidir. Öğrencilere stresi azaltıcı teknikler öğretilmelidir. Öğretmenler meslek içi kurslarda okulda şiddeti önleme konusunda eğitilmelidir. Gençlerin suça itilmemesi için polisle işbirliğine gidilmeli, öğrenci ve veliler aydınlatılmalıdır.Aile denetiminden uzak kalmış, şiddete başvurmuş, suç işlemiş gençler ailelerinden alınarak devletin kurumlarında eğitilmeli ve rehabilite edimelidirler.
***
Almanya ve Türkiye’de yeni tanıştığım insanların “Mesleğiniz nedir?” sorusuna ‘’Öğretmenim’’ diye cevap verince ; ‘’Bu devirde öğretmenlik mi? İşiniz zor’’ demektedir. Bana göre; bu söz öğretmenlik mesleğini yücelten bir övgüdür. Evet, öğretmenler zor bir iş yapıyor ve onlar bu övgüyü hak ediyor. Okulda şiddet konusunun da gine onların özverili çalışmaları ile çözüleceğine inanıyorum.
