adscode
adscode

Gıda denetimi SOS veriyor (2)

Gıda denetimi konusunda büyük sıkıntılar yaşandığını dün dile getirmiştik.Çok yoğun geri dönüşler oldu.Eminiz ki Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da dikkate almıştır.Gelen şikayetler diz boyu.

Gıda denetimi SOS veriyor (2)
Milliyet Diyalog

Hemen hepsi de kırgın, kızgın ve bir o kadar da duyarlı ama kimi, kime şikayet edecekleri konusunda tereddütteler.
Bakanlığa mı, belediyelere mi, üretici firmalara, ticaret odalarına ya da meslek odalarına mı yoksa son çare olarak medya ve yargıya mı gitmeleri gerekiyor?..
İşte size bu konuda duyarlı ve mücadeleci bir tüketicinin başından geçenler ve devletin olaya bakış açısı:

Zehirleyene değil duyurana ceza!
“Gıda konusu ile ilgili yazınız üzerine, yaşadıklarımı sizinle paylaşmak istiyorum:
Şu bizi zehirleyen firmalar ile ilgili bilgiyi bir türlü vermeyip, halkın değil firmaların avukatlığını yapan Gıda T. ve Hayvancılık Bakanlığı’na karşı bu bilgiyi edinmek için açtığım dava nihayet lehime sonuçlandı.
Davayı açtığım yıl olan 2010 yılı ve önceki 4 yıla yönelik kapsamlı bilgi istediğim için mahkeme kurul kararı olmasına rağmen, bakanlık, bu kez de sadece 2010 yılı ve oturduğum İzmir için olan bilgileri kapsayan iki sayfalık bir liste göndermekle yetindi.
Bir yurttaş olarak 4 yıl mücadeleme karşı gene de halkın değil tam tersi halkı zehirledikleri saptanan ve yasal ceza almış olanları bize karşı koruyan ilgili Bakanlık, verdiği cevapla mahkeme kararını uygulamamakta ısrar etmektedir.
Tarafıma verilen listenin her sayfasına, çok büyük puntolarla, KİŞİYE ÖZEL notu düşülerek, gözüm korkutulmaya çalışılmış.
Herhangi bir şekilde, bu bilgiyi paylaşırsan suç işlersin mesajı verilmiş.
Yani diyor ki sen bu bilgileri kişisel merakın için kullanabilirsin ama kimseyle paylaşamazsın.
Toplumda güven duygusu yaratan reklamlarıyla ünlü firmaların, zehir dolu ürünleri sattıkları için haklarında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını görmezden gelip neredeyse bana suç duyurusu yapacak.
Eğer ilgilenirseniz, talep ettiğim önceki yılları ve ülke çapındaki bilgileri temin edip yurttaşlarla paylaşmak için sizinle temasa geçmek isterim...”

Üretici de korunsun ama!..
Üreticiler korunmayacak mı? Elbette korunacaklar. Ama aynı şekilde hatta çok daha kuvvetli bir şekilde tüketiciler de korunmak zorunda.
Üreticilerin büyük mali güçleri de var avukatları da.
Peki ya tüketicilerin?
Arkalarındaki en büyük gücün ve güvencenin devlet olması gerekir.
Onun bakış açısı da orta:
Listeyi paylaşırsan canına okurum.
Çok merak ediyorum, vatandaşını böylesine tehdit eden aynı kurum, halkı zehirlediklerine kanaat getirdikleri firmalara ne ceza verdiler?
Ve bu listeleri neden kamuoyu ile paylaşmıyorlar?..

Bilgilenme hakkı?
Madem ki, Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde sadece bilgi için başvuranlara bilgi veriliyor, gelin o zaman tek tek hepimiz başvuruda bulunalım ve milyonlarca kişi hep birlikte bu bilgileri paylaşalım bakalım o zaman ne yapacaklar.
Yasa koyucular ve uygulayıcılar adil olma zorunda. Titizliklerini anlıyoruz. Ufacık bir hata yüzünden devasa kurumların imajlarının yıpratılmaması da çok doğru. Ama bunun ölçüsü nedir? Gizlilik ve tehdit mi yoksa hafiften şiddetliye doğru giden cezalar mı?
Örneğin ilkinde uyarı, ikincisinde kamuoyunu bilgilendirme, üçüncüsünde son uyarı ve dördüncüsünde ceza ve beşincisinde üretimi geçici olarak durdurmaya kadar giden cezalar olamaz mı?..
Milliyet

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)