YÖK, bir analiz yaptı, ayrıca ek yerleştirme için ciddi önlemler alıyor. Ama onun dışında kalan diğer tüm taraflardan hala ses yok.
Örneğin bazı puan türlerinde, barajı aşan yeterince aday olmaması, MEB’i hiç rahatsız etmiş gibi görünmüyor.
Yine aynı şekilde, asıl işi öğrencileri doğru yönlendirip, kontenjanları doldurmak olan ÖSYM’nin de, boş kontenjanlar hiç umurunda değil.
Yeni açılan bölümleri, tek öğrencinin dahi tercih etmediği üniversiteler var!
Acaba şimdi bu bölümü niye açtık diye kendilerini sorguluyorlar mı?
Her ile hatta her ilçeye bir üniversite ya da fakülte sloganı güzel bir şeydi, peki ya devamı ne oldu diye takipçi olan siyasiler var mı?
Varsa, şimdi bir durum değerlendirmesi yapıyorlar mı?
Vakıf üniversitelerinde de denizin bittiğinin farkına varan kurucular var ve gerekli önlemleri alıyor.
Peki ya hala kafasını kuma gömenler ne olacak?
O üniversiteler, kapılarına kilit vurulma noktasına geldiğinde, o öğrencilere kim sahip çıkacak?
Hemen her sınav sonucu, çok önemli dersler, mesajlar ve SOS sinyalleri veriyor. Ama nedense hala üç maymunu oynamaya devam ediyoruz.
Eğitim başka alanlara benzemez.
Bakkal dükkanı gibi açılan üniversiteler, bakkal dükkanı gibi kolay kapanamaz.
Ne olur artık, bu işi yani eğitimi, yani çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini ciddiye alalım.
Yoksa ileride çok üzülürüz…