adscode
adscode

Kim korkar sınav stresinden!

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu uzmanı ve öğrenci koçu Esin Aybar, TEOG sınavı öncesinde kaygı bozukluğu yaşayan öğrencilere, yaşadıkları kaygının "Ya yapamazsam" düşüncesiyle gerçek olmayan,…

Kim korkar sınav stresinden!
Eğitim

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu uzmanı ve öğrenci koçu Esin Aybar, TEOG sınavı öncesinde kaygı bozukluğu yaşayan öğrencilere, yaşadıkları kaygının "Ya yapamazsam" düşüncesiyle gerçek olmayan, nesnesi belirsiz bir kaygı olduğunu belirtiyor. Kaygının yemek ve uyku düzenini bozduğunu ve beyni yanlış koşulladığını ifade eden Aybar, düzenli yaşam alışkanlıklarının
yanı sıra öğrencinin kendini olumlu koşullaması ve kendisine odaklanmasıyla kaygının büyük ölçüde aşılacağını kaydediyor.
 
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) uzmanı ve öğrenci koçu Esin Aybar, sınav kaygısının önüne geçmenin zor olmadığını belirterek TEOG sınavına sayılı günler kalan öğrencilere kaygı ile başa çıkmanın ipuçlarını veriyor. Kaygıyı yenmenin öğrencinin elinde olduğunu ifade eden Aybar, öncelikle sağlığa dikkat edilmesi gerektiğini, bunun için sağlıklı ve düzenli beslenmenin yanı sıra her gün aynı saatte uyuyarak uyku düzenini sağlamanın büyük önem taşıdığına vurgu yapıyor.
 
Masa başı çalışma temposunun zihin kadar bedeni de yorduğuna dikkat çeken Aybar, bedensel zindelik için yürüyüş, yüzme ve yoga egzersizlerini tavsiye ediyor, gevşeme egzersizlerinin zinde kalmak bakımından büyük yararları olduğunu kaydediyor. Stresin yüksek olduğu durumlarda nefese odaklanmanın stresin panzehiri olduğunu ifade eden Aybar, stres kaynağını düşünmeden birkaç dakika boyunca düzenli nefes alıp vermenin kişiyi rahatlatan bir etki sağladığını belirtiyor. Aybar, sağlıklı beslenme, düzenli uyku, yürüyüş gibi hafif egzersizler ve yüksek stres anlarında nefes alıştırmalarının bedensel zindelik bakımından ihmal edilmemesi gereken rutin programlar olması gerektiğine dikkat çekiyor.
 
Düşünceniz iyi olduğunuz konulara odaklansın
Öğrencilerin deneme sınavlarında hangi konularda iyi olduklarını gördüklerini söyleyen Aybar, üstesinden gelinemeyen konulara değil, iyi bilinen konulara odaklanmanın önemine değinerek, bu yaklaşımın pozitif düşünmeyi sağlayarak başarı duygusunu destekleyeceğini ve kaygı durumunu azaltarak öğrencinin konsantrasyonunu artıracağını belirtiyor. Aybar, olumlu düşünmenin olumlu duyguları, olumsuz düşünmenin ise olumsuz duyguları getirdiğini her insanın kendinde test ederek görebileceğini, bu bakımdan öğrencinin, başarılı olduğu konular hakkında olumlu düşünceler taşımasının sağlayacağı faydayı, kaygı düzeyindeki azalmayla görebileceğini ifade ediyor. 
 
Öğrencilere başkalarıyla değil kendileriyle, kendi kapasiteleriyle yarışmalarını öneren Aybar, kendi net sayıları üzerine odaklanan ve bunu artırmak için çaba gösteren öğrencilerin kararlı olmaları, kendi yöntemlerini belirlemeleri ve bunu uygulamaya geçirmeleri gerektiğini belirtiyor. Sınav sırasında da öğrencilerin kaygıya kapılabileceklerini ifade eden Aybar, bunun için öğretmenlerin de her zaman söylediği formülü uygulayarak, cevaplanamayan soruyu bırakıp diğer sorulara geçmek gerektiğini, böylelikle zamanı da daha kolay yönetmenin mümkün olduğunu, ilgili bölümün soruları bittikten sonra yapılamayan sorulara geçmenin öğrencinin psikolojisini rahatlatan bir kolaylık olduğunu kaydediyor.
 
Uzun paragraflı sorularda daha çok bilginin yer aldığını, bu nedenle doğru yanıtı bulmanın daha kolay olduğunu dile getiren Aybar, önce soruyu okuyarak metne dönmenin cevabı kolaylaştıran bir teknik olduğunu belirtiyor. Soruların yönergelerinin mutlaka dikkatlice ve doğru okunması gerektiğini de ifade eden Aybar, burada yer alan soru ekinin olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğuna dikkat edilmesi ve sınav esnasında bunun daima akılda tutulması gerektiğini söylüyor. 
 
Kendinizi olumlu yönde koşullayın
Beyninizi nasıl koşullarsanız, beyninizin o yönde hareket edeceğini ifade eden Aybar, bu nedenle kaygıyı ifade eden cümleleri olumlularıyla değiştirmek gerektiğini, örneğin “Ya sınavda cevapları kaydırırsam” yerine “Sınavda tüm cevapları olması gereken yere işaretliyorum”, “Ya sınavda dikkatsizlik yaparsam” yerine “Tüm sınav boyunca dikkatimi koruyorum”, “Ya bir şey olur da sınavda yapamazsam” yerine “Her şeye rağmen sınavımı başarıyla tamamlıyorum” şeklinde koşullanmanın yalnızca sınavlarda değil, hayatın her aşamasında psikolojimize olumlu katkı sağlayacağının altını çiziyor.
 
 
 
ESİN AYBAR KİMDİR?


 
1972 yılında İstanbul’da doğdu. 1994 yılında Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili Edebiyatı Bölümü’nü bitirdikten sonra aynı yıl Marmara Üniversitesi’nde Pedagojik formasyonunu tamamlayarak İstek Vakfı Okulları’nda İngilizce Öğretmeni olarak göreve başladı. 12 sene boyunca İstek Okullarında İngilizce Öğretmeni ve idareci olarak çalıştı. 2003-2004 yılları arasında aktif iş hayatı devam ederken Yeditepe Üniversitesi’nde MBA çatısı altında Eğitim Yönetimi ve Denetimi dalında yüksek lisansını tamamladı. Çocuklarının doğumuyla birlikte aktif öğretmenlik hayatını bırakarak 8 yıl boyunca çeşitli seviyelerde ve özel sınavlara hazırlık olarak İngilizce ders verdi.
 
20 yıllık meslek tecrübesini ICF onaylı öğrenci ve DEHB koçluğuyla birleştiren Esin AYBAR, öğrencilerin ve DEHB’li kişilerin akademik hayatlarındaki engellerini kaldırmak, yönetim becerilerini geliştirerek iş, okul, aile ve sosyal hayatlarında dengeli ve organize olmaları, buna ek olarak kariyer seçimlerini kendilerine uygun yapabilmeleri için hizmet vermektedir.
 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)