adscode
adscode

KKTC’deki ürkütücü tablo ve bananecilik

Gençlerin bin tane sorunu var ama bunlardan bazıları insanı ürkütüyor, hem de çok ürkütüyor.

KKTC’deki ürkütücü tablo ve bananecilik
Milliyet Diyalog
Önceki gün KKTC’deydim; hemen  her konuda uzun uzadıya sohbetler yapıldı ama biri var ki eyvah eyvah dedirtti.

KKTC’nin eğitim adası mı yoksa kumar adası mı olacağına yönelik kafa karışıklığı ve tartışmalar çok uzun süredir yapılıyor.

Genel kanı eğitim adası olması yönünde. Çünkü öğrenci sayısı 70 bine ulaştı ve kumara gelenler gibi, birkaç gün değil, yıl boyunca oradalar. Ülke ekonomisinin üçte birini de onlar sağlıyor. Ama nedense bir türlü kabul görmüyorlar!..

Anne babaları ve hocaları ürküttüğü kadar beni de paniğe sevk eden durum, kumarhanelerin dışındaki bahis merkezleri oldu. Ufacık köylere kadar girmişler. Büyük yerleşim bölgelerinde ise sayıları arttıkça artıyor. Hatta bazı bölgelerde her köşe başında bir tanesine rastlamanız mümkün.

Çoğu İngiltere merkezli ve at, köpek yarışları üzerine bahisler oynanıyor. En iyi müşterileri de öğrencilermiş.

Kumarhanelere gitmeleri ve girmeleri zor olduğu için buralara yönelmişler ve ceplerindeki tüm harçlıkları buralara yatırmaya başlamışlar.

Olumsuz pek çok hikâye anlattılar. Hangisi ne kadar abartılı, bilmediğim için yazıp, çizmek istemiyorum. Ama enine boyuna tartışılması gereken bir konu olduğu kesin. Yoksa yarın çok geç kalınmış olabilir...

Kesin tavır şart
KKTC ve belki de Türkiye’nin bu konuda artık bir karar vermesi zamanı geldi de geçiyor. Adanın geleceğine yönelik planlamalar yapılırken neler öngörülüyor, herkes gibi ben de bilmek istiyorum.
Bazı sektörlerin bir arada olması mümkün değil. Çünkü birbirlerini çok olumsuz yönde etkileyebilirler. İşte bu yüzden geleceğe yönelik kararlar alınırken, ateş ile barut bir arada tutulmamalıdır. Yoksa her an yeni felaketlere yol açılabilir...

Eğer onca üniversite açılıp, ada nüfusunun neredeyse üçte biri öğrenci haline geldiyse, çok daha dikkatli olmakta yarar var!..

Önemli sohbet konularından biri de üniversitelerin amacıydı. Bilim üretsinler diye mi çokça açıldılar yoksa ekonomik kalkınma için mi? Her ikisi de bir arada olsa çok iyi olur. Ama çok daha önemlisi, bulundukları bölgeyi aydınlatmak ve yol gösterici hale gelmeleri. İşte bunu yaptıkları pek söylenemez.

Adanın en önemli sorunu üretim ve pazarlama. Bunu bilseler yaparlar ama bu konuda birikimli, deneyimli ve istekli oldukları söylenemez. Çünkü başarılı olacaklarına inanmıyorlar. Çünkü önlerinde fazlasıyla başarısızlık hikâyeleri var. Özellikle de küçük üreticiler için. İşte bu noktada üniversiteler, aile çiftlikleri ya da küçük işletme modelleri konusunda lokomotif görevi üstlenebilir. Bu konuda hem öğrencileri hem de civardaki halkla birlikte çok önemli projelere ve başarı hikâyelerine imza atabilirler. Yeter ki istesinler...

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN!

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)