adscode
adscode

Liseli Öğrencilere 'Eşimi Seçerken' Etkinliği

Milli Eğitim Bakanlığı, iki yıldır 12. sınıf öğrencilerine rehberlik dersinde 'eşimi seçerken' isimli bir etkinlik uyguluyor. Uygulamaya tepkiler farklı... Kimi eş seçiminden önce arkadaş seçimi, gelecek…

Liseli Öğrencilere 'Eşimi Seçerken' Etkinliği
Türkiye'den Haberler

Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğü tarafından 2002’de 12. sınıf öğrencileri için hazırlan rehberlik derslerinde gerçekleştirilen etkinlik programı, 37 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu kararıyla 2011’den beri uygulanıyor. Programa göre 12. sınıf öğrencilerine yaptırılanlardan bir tanesi de ‘Eşimi Seçerken‘ adlı etkinlik. Etkinlikte öğrencilere aradıkları eşte ‘mutlaka olması gereken’, ‘olursa iyi olur’, ‘olmasa da olur’ diyebilecekleri özellikleri yazmaları isteniyor. Daha sonra öğrencilerin beklentilerini tartışması sağlanıyor. Etkinlik planına göre de eş seçiminde dikkate alınacak unsurları fark etmenin önemi vurgulanarak etkinlik sonlandırılıyor. Öğrencilerin isimlerini kağıda yazmaları zorunlu değil. Bu durum ise akıllara etkinlik neticesinde değerlendirilme neye göre yapılıyor sorusunu getiriyor. Etkinliğin uzmanlar arasında görüş farklılığı yarattığı konular ise etkinlik neticesinde sağlıklı bir değerlendirme yapılmaması, etkinliğin havada kalması, amacının belli olmaması ve o yaştaki gençlere evlilik düşüncesinin empoze edilmeye çalışılması. Uzmanların görüşleri şöyle:

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NIN DERDİ ÖĞRENCİLERİ BAŞ GÖZ ETMEK
Eğitim-Sen Merkez Eğitim Sekreteri Betül Korkut: Buradaki temel sorun, 12. sınıftaki bir gence eşimi seçerken ve ardından da aile yaşamında değişen kadın erkek rolleri gibi çalışmaların uygulanması. MEB’in erken yaşta evlenmenin getirdiği sorunlara dikkat çekmek, evlilik kapsamında toplumsal cinsiyet rollerini sorgulatmak, kadını annelik rolüne sıkıştıran politikalar karşısında eşitlikçi ve özgürlükçü duyarlılık geliştirmek gibi bir derdi yok. Aksine, öğrencileri bir an önce baş göz etmenin, kendilerine uygun eş seçmeye dönük bir yönlendirmenin derdine düşülmüştür. Çünkü hükümet ve ona bağlı olarak hareket eden MEB’in kadına ve aileye bakış açısı, bu dersin kapsamını ve amacını aşan sorunları beraberinde getirmekte, çok sistematik politikalarla geleneksel ve erkek egemen bir bakış açısıyla desteklenen evlilik kurumu anlayışı pekiştirilmeye çalışılmakta. Kaldı ki, bu etkinliklerde amaçlanan kazanımların öğrenci ve öğretmen arasındaki ilişkinin kendisine bırakılmış olması, belirttiğim sorgulamaların istisnai bir nitelik taşıyacağını da gösteriyor. Evlilik, kadına yüklenen roller, aile gibi konular üzerinde eleştirel ve daha ciddi tartışmalar yürütme derdinde olmayanların öğrencilerimize sunabilecekleri, Türkiye ’nin çocuk gelinler sorununu pekiştirmekle malul olacak. Bu gerçeği kızlı erkekli diye başlayan tartışmalara bakarak dahi görmek mümkün.

CİNSELLİK YOK SAYILIYOR
Gelişim Psikolojisi Uzmanı Serdar M. Değirmencioğlu: Etkinlik esnek bırakılmış . Niye yapıldığı ve ne işe yaradığı belli değil. Milli Eğitim Bakanlığı’nda baskın olan muhafazakar anlayışın bir yansıması bence bu etkinlik. 12. sınıf öğrencilerine neden böyle bir etkinlik yapılıyor anlamış değilim. Evlilik düşüncesi empoze ediliyor ama cinsellik ise tamamen yok sayılıyor. Ders programını incelerseniz cinselliğe sadece 3 defa değiniliyor. Eş seçmeyi öğrenin var ama kendi vücudunu tanıma yok. Etkinlikte ayrıca göze batan bir diğer durum ise sanki herkes evlenmek zorundaymış gibi gösterilmesi. Bir nevi evlilik dayatması da diyebiliriz. Eş seçiminden önce o yaştaki çocuklara arkadaş seçimi, gelecek planlaması gibi konularda etkinlik yapılması daha faydalı olur. Eğer gerçekten gençleri geleceğe hazırlamak istiyorlarsa daha kapsamlı, bilinçlendirici bir etkinlik yapılmalı. Etkinlik sonuçları iyi değerlendirilmeli. Anladığım kadarıyla bu etkinlik yapıldıktan sonra kapsamlı bir değerlendirme yapılmıyor.Haberin Tamamı İçin Tıklayın!



Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)