adscode
adscode

Maden Faciasında İkinci Gün; 18 İşçi İçin Umutlar Tükeniyor

KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'ne bağlı Pamuklu Köyü yakınlarındaki özel şirkete ait kömür ocağında dün öğle saatlerinde su baskınında galeri içinde mahsur kalan 18 işçiyi kurtarma çalışmaları aralıksız sürüyor.

Maden Faciasında İkinci Gün; 18 İşçi İçin Umutlar Tükeniyor
Türkiye'den Haberler

Olayın duyulmasının hemen ardından bölgeye sevk edilen kurtarma ve tahlisiye ekipleri, devreye sokulan 4 motopompla ocakta su seviyesinin yükselmesini gece yarısından sonra durdurabildi ve tahliye işlemine başlandı. Mahsur kalan madenci yakınlarının bölgedeki endişeli bekleyişi ise sürüyor.

Ermenek İlçesi'nin kömür ocaklarının yoğun olduğu Güneyyurt Beldesi ile Pamuklu Köyü arasında bulunan Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi'ne ait linyit kömürü ocağındaki facia dün saat 12.15'te meydana geldi. Sabah vardiyasındaki işçiler ocak içinde öğle yemeği molasındayken, yeraltı su düzeyinin altında bulunan 350 metrelik galeriye bir anda su dolmaya başladı. Sanki baraj kapağı açılmış gibi galeri duvarını patlatan azgın sular ocağı kapladı ve bu bölümde çalışan işçilerden 8'i kendi çabalarıyla kurtulmayı başarırken, 18 işçi su ile dolan bölümü geçemedi. Kurtulan işçilerin ocaktan çıkıp haber vermesiyle kurtarma çalışmaları için düğmeye basıldı.

Önce çevredeki maden ocaklarından ardından başta Zonguldak'taki Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun tahlisiye ekibi olmak üzere Türkiye'nin bir çok yerinden gelen kurtarma ve tahlisiye ekipleri kurtarma çalışması başlattı. Bölgeye ocakta biriken suyu tahliye edip madencilere ulaşmak için çok sayıda ekipman da getirildi. Sağlık ekipleri ve ambulanslar ocak önünde hazır bekletildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik bölgeye ulaştı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 353 kişilik ekip ile 2 uçak, 3 helikopter, 21'i ambulans ve 9'u arama- kurtarma aracı olmak üzere 51 araçla kurtarma operasyonunun koordinasyonunu üstlendi. Kızılay, seyyar mutfak çadırlarıyla su ve kumanya dağıtımına başladı.

İlk açıklamayı saat 20.00'de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız yaptı. Ocakta her iki saatte yaklaşık bir metrelik su yükselmesi olduğunu belirten Bakan Yıldız, su yükselmesinin devam ettiğini belirterek, "Suyun hangi gerekçeyle ve nasıl geldiği şu anda tespit edilmiş değil. Eski ocakta biriken yağmur sularından mı kaynakladı, yoksa orada bir yatak mı vardı, o mu buraya tamamen boşaldı, bunları bir sonraki tespitlerimizde paylaşmış olacağız" dedi.

Bakan Yıldız, saat 20.00 itibariyle bir pompanın çalıştığını, ikincisinin kurulma çalışmasının sürdüğünü kaydederek, zamanın aleyhlerine işlediğini söyledi.

Saat 22.30 sıralarında tekrar kamera karşısına geçen Bakan Yıldız, ocakta 10 bin ton su olduğunu ve suyun yükselişinin devam ettiğini bildirdi.

SU SEVİYESİNDEKİ YÜKSELME DURDURULDU

Bakan Yıldız, saat 01.00'de yaptığı açıklamada ise zamanla değişkenlik gösterse de su seviyesindeki yükselmenin durduğunu açıkladı. Bu sırada madenci yakınlarını teselli etmek için yanlarına giden bakanlar Yıldız, Çelik ve Elvan, tepkiyle karşılandı.

Maden ocağının girişinde incelemelerde bulunan bakanlar, daha sonra krizi yönettikleri merkeze geçerek gelişmeleri buradan takip etti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, saat 03.00 sıralarında su düzeyindeki yükselmenin durdurulduğunu, su tahliye işlemine başlanıldığını açıkladı. Bakan Yıldız, "Bir artı gelişme özellikle dalgıç pompaları ve yeni kurduğumuz pompadan da şu anda verim aldık. Su seviyesi düşmeye başladı. İstediğimiz seviyede olmasa da düşmeye başlamış olması suyun yükselme eğiliminden düşme eğilimine dönmüş olması sevindirici bir haber" dedi.

Yeni jeneratörlerle bölgenin 250 kilovatlık mevcut kurulu gücünün 6 katıyla çalışmalarını yürüttüklerini ifade eden Yıldız, çok daha seri şekilde su seviyesini düşürmeye gayret edeceklerini vurguladı.

Ocaktaki suyu bir an önce tahliye etmek için zamanla yarışılırken, aralıksız çalıştırılan motopomlarda arıza meydana geldi. Ocakta 12 bin ton olduğu tahmin edilen suyu üç noktadan tahliyede kullanılan motopomlardan bazıları aşırı çalışma nedeniyle devre dışı kaldı. 

Madenci yakınlarının endişeli bekleyişi de sürdü. Geceyi bölgede geçirenler, yaktıkları ateş etrafında sarıldıkları battaniye ile ısınmaya çalıştı.

SAATTE 35 SANTİM SU TAHLİYE EDİLİYOR

Kazanın meydana geldiği linyit kömürü ocağında çalışmalar gece boyunca aralıksız devam etti. Eneri ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kriz merkezinden birer saat arayla maden ocağının girişine gelerek çalışmaları denetledi, madenci yakınları ile görüştü. 

Maden ocağından çapları 10 santimi bulan 4 ayrı boru ve motopomplarla suyun tahliye edilmesi sürerken, 5'inci motopompun devreye de alınacağını açıklandı. Yetkililer 8 metrelik genişlikteki galeriye 400 metrelik boru çekildiğini ve saatte 35 santim su seviyesinin çekildiğini söyledi.

"ALLAH'TAN ÜMİT KESİLMEZ"

Facianın meydana geldiği maden ocağının yanındaki TURAB Maden Ocağı'nda görev yapan maden mühendisi Emel Tunçdemir de kaza sonrası maden ocağına koşan ekiplerin arasındaydı. 

Yaşlı gözlerle çalışmalara katılan Emel Tunçdemir, maden ocağında su tahliyesin hızla devam ettiğini, belirli bir düzeye kadar yardım ekiplerinin ocağa girebildiğini söyledi. Tunçdemir, "Aşağıya inemedim, zaten belirli bir seviyeye kadar inebiliyoruz ondan sonrasına inmek mümkün değil. Takan Deresi yatağında olan galeride suyun patladığını tahmin ediyoruz. Ben daha önce böyle bir kaza duymadım" dedi.

"YANDAKİ OCAKTAN SU PATLAMASI OLABİLİR"

Kazanın, işçilerin bulunduğu ocağın yanındaki daha önce kullanılıp terk edilen ocakta biriken suyun patlamasıyla meydana gelmiş olabileceğini belirten maden mühendisi Emel Tunçdemir, yeraltı suyu patlamalarının dünyada da görüldüğünü söyledi. Tunçdemir, "Ermenek bölgesinde metandan dolayı 10 kişi ölmüştü. Böyle bir kaza ilk defa oluyor. Bu kaza bizi çok derinden etkiledi. Acımız büyük. İçeride benimle çalışan arkadaşlarım da vardı, hepsi efendi insanlardı. Allahtan ümit kesilmez" diye konuştu.

Suyun tahliye edilmesi için TIR'larla dev borular bölgeye taşınırken, kurtarma ekipleri yeraltından güçlü su tahliyesi yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait 'Ahtapot' olarak nitelendirilen aracın bölgeye gelmesini bekliyor.

Bu arada maden ocağında kazayı ilk andan itibaren takip eden ve canlı yayınlar yapan medya mensupları da polis ve jandarma tarafından, bölgeden çıkartıldı. 

AİLELER: UMUDUMUZU YİTİRDİK

Ağabeyleri Kerim ve Ali Haznedar'ın ocakta mahsur kaldığını ve dün öğle saatlerinden itibaren bu sabaha kadar maden ocağının önünde bekleyen Ayşe Öztürk, şöyle konuştu:

"Hala bekliyoruz ama gelişme olmadı. Türkiye'de 'Her şey gelişti' diyorlar. Ama gelin görün ki burada bir boruya ihtiyaç var. 'Bize umudunuzu yitirmeyin' dediler, ama biz umudumuzu yitirdik. Biz ağlıyoruz, ama bizden sonrasında belki yarın başka ocakta aynı şey olacak. Biz aynı acıların yaşanmasını istemiyoruz. Neden öğle tatilinde tozun içinde tuvalete gitmeye dahi izin verilmeyip içeride yemek yeniliyor." 

Ağabeylerinden birinin 2, diğerinin 3 çocuğu olduğu ve eşinin hamile olduğunu belirten Öztürk, "Meyve bahçelerimiz var. Ancak para etmiyor. Geçim sıkıntısı nedeniyle burada çalışıyorlar. Çocuklara devlet bakıyor ama gidiyorsun bir sürü para veriyorsun. Sigortan olmaz ise hiç kimse bakmıyor. Garibanın değeri yok. Torba Yasa'dan sonra herkes kendi servisini kendi tutacak, yemeğini evinden getirecek ve dışarı çıkılmayacak dediler. Öğle yemeğinde dışarı çıkılsaydı ağabeylerim burada olurdu. Dün sabah 06.30'da geldiler ama şu an hala yoklar" diye isyan etti.

Ayşe Öztürk, en küçük erkek kardeşinin ise maden ocağındaki bu tehlikelerden dolayı başka bir işte çalışmayı tercih ettiğini söyledi.

KARDEŞLERİNİN KURTARILMASINI BEKLİYOR

İki kardeşini bekleyen Şirvan Tuncel de eşinin daha önce bir maden ocağında çalıştığını ancak, göçük sonucu belden aşağısından felç olduğunu ve şu an çalışamadığını söyledi. Meyve bahçelerindeki ürünlerden kazanç elde edemedikleri için bölgede yaşayan erkeklerin maden ocağında çalışmayı tercih ettiğini ifade eden Tuncel, "Şu an iki kardeşimin kurtulmasını bekliyorum" dedi.

Dünürü Hüseyin Çolak'ın ocakta mahsur kaldığını belirten ve olayı duyduktan sonra Ankara'dan geldiğini ve dün akşam saatlerinden itibaren beklediklerini ifade eden Mehmet Alıçlı, "Dünürüm maden ocağında 2 yıldır çalışıyor. Daha önce madencilikte çalışmadı. İçeriden fazla bilgi alamıyoruz. Ben askere gitmeden önce kömür ocağında çalıştım. O zamanın şartları ile şimdi ki şartlar çok farklı. Biran önce içeriden iyi bir haber gelmesini bekliyorum" diye konuştu. Su tahliye çalışmaları devam ederken bakanlar Faruk Çelik ve Lütfi Elvan da tekrar maden ocağında incelemede bulundu.

MADENDEKİ 18 İŞÇİNİN İSİMLERİ

Facianın meydana geldiği Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi'ne ait ocakta mahsur kalıp kurtarılmaları için zamanla yarışılan 18 madenci şunlar:

Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Hüseyin Çolak, Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Mehmet Tokat, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Kamil Yaman, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer, Recep Çiloğlu ve Ömer Cansu.

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)