adscode
adscode

Mağdur olan, mağdur yaratır mı?

Ak Parti kurmayları, iktidara gelene kadar, hatta iktidara geldikten sonra da mağduriyetlerin her türlüsünü yaşadılar.Bu yüzden mağduriyet nedir en iyi onlar bilir.

Mağdur olan, mağdur yaratır mı?
Milliyet Diyalog
15 Temmuz temizliği elbette şart. Hem de sonuna kadar. Ama bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da altını çizdiği gibi at izi, it izine karışmamalı!..


Bize gelen maillerin çok daha fazlası eminim ki ülkeyi yönetenlere de gidiyor.
Okurken gözleriniz doluyor.
Suçları varsa, cezaların en büyüğünü hak ettiklerini, zaten kendileri de biliyor.
Peki ya zerre kadar suçları yoksa?..
Yaşanan mağduriyetlerin derin yaralar açtığını ve telafisi mümkün olmayan durumlar yarattığını, en son, Balyoz, Ergenekon ve benzeri davalarda gördük...
Yaşanan ve yaşanacak mağduriyetler, sadece siyasilere değil, hukuka da zarar verecektir.
Bu yüzden, sapla saman bir an önce birbirinden ayrılmalıdır.
Suçlulara cezaları, suçsuzlara da özgürlükleri ve hakları bir an önce verilmedir!..
Devlete yakışan da budur!..
İstismara izin verilmesin!
Mağduriyetlerin yarattığı istismar en fazla kime zarar verir?
İktidara.
Kimin işine gelir?
Kaos yaratmak isteyenlerin.
Oysa ülkemizin kaosa değil, huzura ihtiyacı var.
İşte bu yüzden herkes üzerine düşen görevi fazlasıyla ve bir an önce yerine getirmeli ki, yaşanan mağduriyetler son bulsun!
Proje okullar!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), mağdur yaratma konusunda en uzman kurumlardan biri.
YÖK ve ÖSYM de bu konuda MEB’den hiç geri kalmaz...
İktidarı zor durumda bırakmak için koro halinde ellerinden geleni yapıyorlar.
Oysa geriye dönüp baktığınızda onları o göreve getiren, aynı iktidar.
Hadi eskiden FETÖ’cüler vardı ve bunu kasıtlı olarak yapıyordu, peki ya şimdi?..
Proje okullar projesi adı altında, Türkiye’nin en iyi okulları, durduk yerde, adeta karıştırıldı.
Proje kapsamına giren okul ve öğretmen sayısı ne kadar bilinmiyor. Çünkü sürekli çelişkili açıklamalar yapılıyor. Ama kopartılan fırtına, tüm bu okulları etkisi altına almış durumda.
Projenin amacı, 8 yıl aynı okulda görev yapan öğretmenlerin, başka okullara gönderilmesi gibi gözüküyor. Ama asıl tartışılan, yerlerine atanacakların, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un ısrarla vurguladığı “ehliyet, liyakat ve ülkeye sadakat” çerçevesinde değil, Bakan oluruna dayanması...
Tam da okullar açılırken böylesi bir fırtınanın kime ne yararı olacak gerçekten merak ediyorum...
Ağlayan ağlayana
YÖK Başkanı gazetecilerle konuşmuş!
MEB’i ve lise eğitimini yerden yere vuruyor.
Lise mezunlarına, Türkçe bile öğretememişler diyor.
MEB altında kalır mı?
Onlar da, o öğretmenleri kim yetiştirdi diye soruyor.
Alın birini, vurun diğerine.
O ona, o diğerine kabahat bulacağına, el birliğiyle eğitimin çıtasını daha yukarılara nasıl çıkarırız diye kafa yormalı ama nerdeee...
Eğitim reformu?
A’dan Z’ye köklü bir eğitim reformu şart.
Bu konuda herkes hemfikir.
Ama asıl sorun, kimin, nasıl, ne zaman yapacağında.
Twitter’da bir anket yaptım
Binlerce kişi katıldı.
Sorum MEB, YÖK, ÖSYM ve TÜBİTAK’ı başarılı buluyor musunuz? (Neden), şeklindeydi.
Yüzde 96 hayır dedi.
Bir başka ankette de Eğitim sistemimiz, sınav, ezber, not ve dershane odaklı olmaktan kurtuldu mu? diye sordum.
İşte yüzdelik oranları:
Büyük ölçüde evet: 2, Kesinlikle hayır: 75, Daha iyisi olabilir: 6, Bugünleri de arayabiliriz: 17
Abartı var mı?
Hiç sanmıyorum.

Yazının devamı için tıklayınız

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)