adscode
adscode

Meraklısına…!

Merak, her insanda baş edilmez bir duygu. Dozunu tutturabilirseniz ne ala. Ama sizi oltaya düşürdüğü zaman esiri olmamak imkansız. Hissettirdiği adrenalini fırsata çevirdiğiniz an kazançlı çıkıyorsunuz.…

Meraklısına…!
Genç Blog

İnsanoğlu önceleri hayatta kalabilmek, sonra hayatı kolaylaştırmak için işletmiş bu duyguyu. Keşfederek üretmiş, ürettiğiyle yaşam kalitesini yükseltmiş. Bu uğurda risk almış, gerektiğinde canını ortaya koymuş.

İhtiyaç dediğimiz şey yaşamak için zorunluysa üretmek yani mucit olmak kaçınılmaz oluyor. Varlığımızı ve bugün sağladığımız tüm olanakları da o ustalara borçluyuz aslında. Merakına yenilen ama sonucunda kazançlı çıkan ustalara…

Her biri kapıyı aralık bırakmış giderken ve o kapıdan bakmakla yetinenler hayatı boyunca, şuursuzca seyre dalmış alemi.  Meraklı mucitler ise riskleri göze alıp iş başı yapmış içerde.

Bu iki zihniyette ki tek fark, birinin gözlem aşamasında işletim sistemini çarçabuk devreye sokuyor oluşu.

Nedir bu sistem?

Aslında her insan doğduğunda sistematik bir zekayla hayata başlıyor. Ancak, işletebildiği kadarıyla varlığını sürdürebiliyor. Her biri, zihnimizin tüketmesi gereken ayrı bir besin kaynağı. Mantıksal, dilsel, görsel, işitsel, içsel olmak üzere çeşitli tanımlamaları yapılmış zamanında. Daha da keşfedilmeyi bekleyen diğer türleriyle çoklu zeka, doğduğumuz anda sistemimizde mevcut. Yani mucit olmak için yaratılmışız. Bir nevi ‘mucitgiller’ olarak doğuyoruz.

Zaman öyle bir hale geldi ki bu sistemde ki  besin kaynaklarından yalnızca birini tüketir olduk. İletişim araçlarının varlığı önceleri algıyı devreye sokup işletime geçirirken şimdi ki icatlar  bizi görselde kilitliyor adeta.

İlk olarak radyo girmişti hayatımıza.  Öyle işlevsel ki, neredeyse tüm kaynakları kullanma şansımız var. Tabii görsel hariç.  Ama en faydalı olanlar ve görseli harekete geçiren diğerleri aktive. O yüzden her bir besinden ayrı ayrı tüketen zihin daha dinç daha sağlıklı. Ama televizyon ve günümüzün diğer teknolojik aygıtları bizi tek bir besin kaynağı tüketmeye zorluyor. Yaratıcıları elbette ki meraklı mucitler. Onlar kazançlı çıkan taraf. Yaz biz?

Biz de onları kullanırken dozunu ayarlayamayıp oltaya düştüğümüz anda, o dediğim şuursuz meraklılara dönüşüyoruz. Görüntüde neye dönüştüğümüz malum; zihin tek bir gıdayla işlediğinden gözlerde ki o anlamsız boşluk ve işlevini yitirmiş göz kapakları, bir de açlıktan olsa gerek fark edilmeyen ağız açıklığı. Bu şuursuz bakışın bizde yarattığı en belirgin tepki. İrkilip doğrulmadığımızda kalıcılığını uzun süre muhafaza ediyor.

Uzun süre aç kalan zihin, sistemi otomatik çökertiyor. Unutkanlık, bunalım, problemli ruh hali, kararsızlık, isteksizlik, bezginlik, sürekli açlık hissi ve gereksiz öfke…. Bunlar kişide yarattığı hasarlar. Kişinin çevresine yarattıkları da malum; onları da yaşıyor ve çokça şahit oluyoruz.

******

Yakın zamanda hayatımıza sosyal medya ağlarını dahil ettik. Gerçi biz mi onları ettik onlar mı bizi hayatlarına dahil etti tartışılır. Kim, nerde, ne yapıyor merakı… istediğimize hatta varlığından daha önce haberdar olmadıklarımıza eriştik. Onlar sormadan biz haberdar ettik. Hayatımız ulu orta. Onları seyre dalmışken zaman da çarçabuk tükenir oldu. Ve en önemlisi de benim batılılaşma modelimize benzettiğim kopyala yapıştır, sür sürüştür devri başladı. O sanal dünyada kendimizin dışında başka biri girdi devreye. Olmak istediğimiz model… Entelektüeli, habercisi, sanatçısı, yazarı… Baktığınızda herkes öyle bilinçli, öyle yaratıcı, öyle iyi ki…

Evet herkes iyi herkes haklı! Peki, kötü kim?  İşte hayatın gerçeği…

Faydaları da var elbette bu ağların ama konuyu derinleştirmeden en büyük faydasını söylemeliyim. (Çünkü üşenir olduk uzun uzadıya yazılanları okumaktan.) 

Meğer insanlar ne kadar şey biriktiriyormuş içlerinde. Yüz yüze söylenemeyen ne çok şey varmış … İşte bunların içimizde kalmıyor oluşu ve oraya tık tık işlememiz bizi deşarj ediyor, rahatlıyoruz. Kalem kağıt alıp yazıya dökün, iyi gelir derlerdi inanmazdık ya da hep üşenirdik. Burada daha rahat oluyor anlaşılan.

Alıcısına anlık ileti! Anlayan anlıyor… Benim anlamadığımsa, hadi sevdiklerimizi merak ediyor önemsiyor, izliyoruz. Sevmediklerimizi neden kayıtlı tutuyoruz bu alanda?

Doğru yaa..... burada ahkam kesmek kolay!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)