adscode
adscode

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz mülakatta torpil eleştirilerine ne yanıt verdi?

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, mülakatta torpil eleştirilerini cevapladı

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz mülakatta torpil eleştirilerine ne yanıt verdi?
Eğitim
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: Mülakatla alırken eşinizi dostunuzu kardeşinizi alıyorsunuz, torpil işliyor gibi suçlamalar var. Milli Eğitimin başarıya ulaşmasında en çok memnun olacak kimse benimdir, değil mi? Milli Eğitim başarısız olursa kime soracaktır? Öncelikle Başbakan ve Milli Eğitim Bakanına. Türkiye de, bu üzerilerine almış oldukları emaneti hakkıyla götüremediler, diyecektir. Eşiniz, dostunuz, kardeşiniz bile olsa, dükkanı batırırsa dükkanı ona emanet etmezsiniz? Dolayısıyla kardeşiniz dahi olsa, batıracaksa siz 'kusura bakma, teşekkür ediyorum kardeşim ama bu dükkanı sana teslim edemem' dersiniz. İşi ehline vermezseniz, o verdiğiniz kimseye iyilik yapmıyorsunuz.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bilimleri Üniversitesinin Haydarpaşa yerleşkesinde düzenlenen "Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane" sohbetlerinin ilk konuğu oldu. Çanakkale Savaşı şehitlerine atfedilen ilk programda Yılmaz, aynı binada daha önce hizmet veren Haydarpaşa Lisesi'nden mezun olduğunu belirterek, etkinliğe katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Okuduğu dönemde Haydarpaşa Lisesinde sınıf mevcudunun 70 olduğunu kaydeden Yılmaz, bugün ise derslik başına düşen öğrenci sayısının 30'un altına düştüğünü ifade etti.

- Mülakatta torpil iddiaları

Bundan sonra Doğu ve Güneydoğu'ya gönderilen öğretmenlerin 4 yıl orada kalacağını, her yıl performans değerlendirmesi yapılacağını ve dört yılın sonunda kadroya alınacaklarını aktaran Yılmaz, mülakat konusunda yapılan eleştirilere de şöyle yanıt verdi:

"Mülakatla alırken eşinizi dostunuzu kardeşinizi alıyorsunuz, torpil işliyor gibi suçlamalar var. Milli Eğitimin başarıya ulaşmasında en çok memnun olacak kimse benimdir, değil mi? Milli Eğitim başarısız olursa kime soracaktır? Öncelikle Başbakan ve Milli Eğitim Bakanına. Türkiye de, bu üzerilerine almış oldukları emaneti hakkıyla götüremediler, diyecektir. Eşiniz, dostunuz, kardeşiniz bile olsa, dükkanı batırırsa dükkanı ona emanet etmezsiniz? Dolayısıyla kardeşiniz dahi olsa, batıracaksa siz 'kusura bakma, teşekkür ediyorum kardeşim ama bu dükkanı sana teslim edemem' dersiniz. İşi ehline vermezseniz, o verdiğiniz kimseye iyilik yapmıyorsunuz. Siz hem o kişiye hem de ülkenin geneline sıkıntı ve problem oluşturuyorsunuz. Bizim inancımızda vardır, emaneti ehline verme. Eski usulde nasıl oluyordu? KPSS sınavına giriliyordu. Test a, b, c, d, bildiniz, ister 80 aldınız ister 90 aldınız. Sadece bu 80 ve 90'a bakılarak bir öğretmen atansa doğru yapılmış olur mu? Olmaz diye, düşünüyoruz. Niçin? Öğretmenlik anladığını, anlatabilmedir. Öğretmenlik, beden dilini kullanabilmedir. Öğretmenlik karşı taraftakini ikna edebilmedir. Sadece bir test dolduraraktan aldığınız puan, anladığını anlatmaya yetmez. Bilginize yeter ama anladığınızı anlatmaya yetmez. Beden dilini kullanabiliyor mu, buna yetmez. Hatta bununla ilgili kanunu çıkarırken, Milli Eğitim Komisyonununda bir muhalefet partisi milletvekili dedi ki 'Bunlara psikoteknik rapor da talep edilmesi gerekir'. Aslında bu da doğru ve yerinde bir talepti. Bakın şimdi otobüs şoförlerine ehliyet verilirken, bu rapor da isteniyor. Dolayısıyla da günümüzde öğretmenlerin hakkıyla, liyakatıyla, ehliyetiyle bu görevi yapabilmesi için daha ilave unsurların da aranması gerekir diye düşünüyorum."

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)