Değişikliklere pozitif bakanlar kadar, eleştiri getirenler de var. Daha doğrusu, alkışlanan noktalar kadar, eksikleri ya da yakalaşım biçimi nedeniyle eleştirilen yönleri de bulunuyor...
Yeni düzenlemede, hukuka ve inanç özgürlüğüne aykırılıklar olduğunu dikkate çekenlerin yanı sıra laiklik, demokrasi, kadın ve çocuk haklarına yeterince yer verilmemesi de eleştiri konusu.
Ortak değerlerin ve sınav yarışının yarattığı erezyonun, yeni müfredatta, daha ayrıntılı bir şekilde yer bulması ise yeni düzenlemenin pozitif yönü olarak dikkat çekiyor.
Bilişim dersinin ilkokullardan kaldırıldığına ilişkin şikayetler de göz ardı edilecek gibi değil!
Ve en önemlisi de Atatürk’e ve Atatürkçülüğe yeterince yer verilmemesi. Atatürk ve İnkılapları’nın bazı sınıfların müfredatından çıkartılması tartışma konusu olmuştu. Olmaya da devam ediyor..
Görünen o ki, gelecek yıl için öngörülen yeni düzenlemeler, daha uzunca bir süre tartışılacak.
Tartışılması da olumlu. Çünkü şefaflık ve tartışma olmadan doğruyu bulmak, çoğu zaman mümkün olmuyor.
Ama çok daha önemli olan, kağıt üzerindeki düzenlemeler değil, onların uygulanış biçimi!..
Artık yediden yetmişe, hepimiz şunu çok iyi anlamalıyız ki, çağdaş bir eğitim olmadan, çağı yakalamamız mümkün değil!
Eğitim ve bilimde milli ve manevi değer kadar, evrensel değerleri de göz ardı edemeyiz.
Ya da tam tersi bir bakış açısı getirdiğimizde, evrensel değerler, ne kadar önemli ise ulusal, milli, manevi değerler de o kadar önemlidir.
Yeni müfredat, umarız, öncelikle, aidiyet değerleri yüksek yurttaşlar yetiştirir...
Yeni düzenlemede, hukuka ve inanç özgürlüğüne aykırılıklar olduğunu dikkate çekenlerin yanı sıra laiklik, demokrasi, kadın ve çocuk haklarına yeterince yer verilmemesi de eleştiri konusu.
Ortak değerlerin ve sınav yarışının yarattığı erezyonun, yeni müfredatta, daha ayrıntılı bir şekilde yer bulması ise yeni düzenlemenin pozitif yönü olarak dikkat çekiyor.
Bilişim dersinin ilkokullardan kaldırıldığına ilişkin şikayetler de göz ardı edilecek gibi değil!
Ve en önemlisi de Atatürk’e ve Atatürkçülüğe yeterince yer verilmemesi. Atatürk ve İnkılapları’nın bazı sınıfların müfredatından çıkartılması tartışma konusu olmuştu. Olmaya da devam ediyor..
Görünen o ki, gelecek yıl için öngörülen yeni düzenlemeler, daha uzunca bir süre tartışılacak.
Tartışılması da olumlu. Çünkü şefaflık ve tartışma olmadan doğruyu bulmak, çoğu zaman mümkün olmuyor.
Ama çok daha önemli olan, kağıt üzerindeki düzenlemeler değil, onların uygulanış biçimi!..
Artık yediden yetmişe, hepimiz şunu çok iyi anlamalıyız ki, çağdaş bir eğitim olmadan, çağı yakalamamız mümkün değil!
Eğitim ve bilimde milli ve manevi değer kadar, evrensel değerleri de göz ardı edemeyiz.
Ya da tam tersi bir bakış açısı getirdiğimizde, evrensel değerler, ne kadar önemli ise ulusal, milli, manevi değerler de o kadar önemlidir.
Yeni müfredat, umarız, öncelikle, aidiyet değerleri yüksek yurttaşlar yetiştirir...
