Piyade Er Mustafa Oğlu Hasan, Piyade Er İbrahim Oğlu Mustafa, Piyade Onbaşı Halil Oğlu Hüseyin… Onlar, Çanakkale’de Şehit olan, binlerce vatan evladından biri. Zaferin yıldönümünde Ankara Atatürk Lisesi öğrencileri onları unutmadı.
Kendisi de Milli Mücadele döneminde şehit veren ve Atatürk tarafından ay yıldızlı Sancak hediye edilen lisenin öğrencileri, 50 bin 618 şehidin ismini yazdıkları not kâğıtlarıyla okulun duvarlarını kapladı
AYSEL BOZAN YILMAZ
Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde, Ankara Atatürk Lisesi öğrencileri çok anlamlı bir etkinliğe imza attı. 50 bin 618 Çanakkale şehidimizin ismini, rütbe ve memleketleriyle birlikte not kâğıtlarına yazarak, okulun tüm duvarlarına astı. “Unutma Diye” sloganıyla gerçekleştirilen proje, Ankara Atatürk Lisesi Resim Öğretmeni Barçın Gümüş’e ait. 2016 yılında Ankara Güzel Sanatlar Lisesi’nde görevliyken Çanakkale Zaferi ile ilgili bir pano düzenlemesi için araştırma yaparken, bu fikir ortaya çıkmış. Gümüş, projeyi gerçekleştirme amacını “Araştırmalarım sonucunda Çanakkale’de şehit düşen, bu kıymetli isimlere ulaştım. Hepsinin bir adı, memleketi ve vatana feda etmiş oldukları kıymetli yaşamları olduğunu gördüm. Sadece ‘Mehmetçik’ deyip geçemeyeceğim binlerce isim. Vatan toprağının ne kadar kıymetli canlarla elde tutulduğunu gençlerimize gösterebilmek amacıyla her ismi tek tek yazmam ve okutmam gerektiği hissine kapıldım” sözleriyle anlatıyor.
Barçın Hoca, “Unutma Diye” sloganıyla her ismi hatırlatma kağıtları olan post-it’lere yazarak bir enstalasyon hazırlamaya karar vermiş. 48 bin isimle ilk enstalasyonu 2016’da Ankara Güzel Sanatlar Lisesi’nde yaptı. O dönem, yaşanan terör olaylarının gölgesinde kalan çalışmayı, bu yıl Ankara Atatürk Lisesi’nde tekrar gerçekleştirdi. Bu yıl 50 bin 618 Çanakkale şehidinin adını yazarak, Genelkurmay Başkanlığı’nın tespit ettiği tam liste hedefini de tutturmuş oldular.
300 öğrenci 2 ay çalıştı
Listelerin düzenlenmesi, basılması ve öğrencilere dağıtılması süreciyle başlayan proje, Barçın Gümüş’ün yönetiminde, yaklaşık 300 öğrencinin desteğiyle yaklaşık 2 ayda hazırlandı. Post-it’lerin okul binasına yerleştirme sürecinde de yaklaşık 500 kadar öğrenci görev aldı. Enstalasyonun son hali ise bir günü alacak şekilde planlandı. Öğrenciler 14 Mart’ta, yoğun bir çalışmayla projeyi tamamladılar.
Öğrenciler gururlu ve hüzünlü
Projede yer alan beş öğrenciye, projeyi hazırlarken neler hissettiklerini, Milli Mücadele’de okullarından şehitler verildiğini bilip bilmediklerini, tarihinde Atatürk’ün izleri bulunan bir okulda okumanın nasıl bir duygu olduğunu sorduk. Projede yer almaktan gururlu olduklarını dile getiren öğrenciler, şunları söyledi:
H. Aleyna Karakaya: Bu projeyi hazırlarken ve şehitlerimizin isimlerini yazarken çok duygulandım. Bir kez daha şehitlerimizi ve onların sayesinde kazandığımız zaferimizi hatırladım. Okulumuzdan şehitler olduğunu biliyordum fakat bu proje bana bunu yeniden hatırlattı. Böyle köklü bir okulda okumak beni gururlandırıyor şanslı olduğumu düşünüyorum. Okulumuz, kültürümüzü, şehitlerimizi, zaferlerimizi, Atamızı unutturmuyor. Bu yüzden okulumu seviyorum. Milli Mücadele’ye destek vermiş bir okulda okumak çok güzel bir duygu. Okulumuzun laboratuvarlarının savaş döneminde morg olarak kullanıldığını duymuştuk. Ne kadar doğru bilmiyoruz ama bu söylenti bile dönemin, bir okulu hastane olarak kullanmaya itecek derecede zorlu olduğunu gösteriyor. Biz de bizi bu dönemlerden kurtaran, bizim için savaşan insanların adına ülkemizi daha iyi yerlere taşımak için çalışıyoruz.
Gülce Ceylan Pınarbaşı: Şehitlerimizin isimlerini yazarken yurdumuzun her köşesinin bir yer için nasıl birleştiğini insanların fedakâr bir şekilde, kilometrelerce ötedeki insanlara yardıma gittiğini gördüm. Okulumuzun da şehitler verdiğini biliyordum. Yazdıklarımız arasında okulumuzun öğrencisi olanları bilmek bizi çok zorladı. Okulumuzun şehitlerimizin ismiyle donatılması beni çok etkiledi.
Tuğrul Tınkılıç: Bu isimleri yazarken hem üzgün hem de gururluydum. Bizim okulumuzdan da şehitler verildiğini biliyordum. Milli Mücadele’nin ve Atatürk’ün izleri olduğu için bu okula gelmeyi çok istiyordum ve böyle bir okulda okumak bana kendimi özel hissettiriyor.
İclal Dağdeviren: Vatan uğruna ölmeyi göze alan şehitlerimiz ve onların emekleri sayesinde elde ettiğimiz Çanakkale savaşını bir kez daha anıp Türkiye adına gururlandım. Okulumuzdan şehit verildiğini bilmiyordum. Vatan için bir an bile düşünmeden kendini feda eden öğrencilerle aynı okulu paylaştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Atatürk'ün ayak bastığı bu okulda öğrenim görmek bana ilham veriyor ve geleceğimi iyi yönde şekillendiriyor.
Mert Doğruoğlu: İsimleri yazarken hayatım boyunca beni yaşatan insanlara değer verdiğimi sanıp aslında vermediğimi fark ettim. Bunu fark etmenin gururunu ve daha erken fark edememenin üzüntüsünü aynı anda yaşadım. Okulumuzun şehitler verdiğini bilmiyorum ve iyi ki bu projede yer aldım diyorum. Milli Mücadele’nin ve Atatürk’ün izlerinin olduğu bir okulda okumak dünyanın en gurur verici hissi.
Sancak sahibi okul
Ankara Atatürk Lisesi, akademik başarılarının yanı sıra tarihiyle de Türkiye’nin en önemli okulları arasında yer alıyor. Okulun ilk binası, bugünkü Yüksek İhtisas Hastanesi´nin bulunduğu saha üzerine kurulmuş olup, Ankara halkı arasında "Taş Mektep" ismiyle tanınmış. Rumi 1302’de zamanın Ankara Valisi Sırrı Bey tarafından temeli atılan okul binası, Rumi 1305’te tamamlandı. Rumi 1302, Miladi 1886’da beş yıllık İdadi olarak eğitim ve öğretime başlayan okul 1908’de de Sultani haline getirildi. Okul, Mustafa Kemal Atatürk tarafından ilk defa 30 Aralık 1919’da ziyaret edildi. 1921’de Milli Mücadele’nin o günkü şartları gereğince diğer resmi dairelerle birlikte Kayseri’ye nakledilen okul, bir yıl sonra tekrar Ankara’ya alınarak eski binasında hizmetine devam etti.
Milli Mücadele’nin hüküm sürdüğü yıllarda okulun öğretmen ve öğrencileri cephelerde savaşlara katıldı, gazilik ve şehitlik mertebesine yükseldi. Vatan müdafaasında gösterdikleri üstün gayretleri ve vatanperver çalışmaları nedeniyle de Ankara Atatürk Lisesi’ne Milli Mücadele sonunda bizzat Atatürk tarafından ay yıldızlı sancak hediye etti. Bu sancak okulun bahçesinde bulunan 75. Yıl Eğitim Müzesi´nde sergilenmekte.
Okulun ismi, 3 Mart 1924´te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu´nun yürürlüğe girmesinden sonra Ankara Erkek Lisesi olarak değiştirildi.
Atatürk, okulu ziyaret ettiği bir zamanda okulda oymak kurulmasını istedi ve adının Gazi Oymağı olmasına izin verdi. Bu flama okulun bahçesindeki 75. Yıl Eğitim Müzesi´nde sergilenmekte. Okulun yeni binasının halen inşaat halinde olduğu 1938’de zamanın Orta Tedrisat Genel Müdürü H. Avni Yukaryuç, Ankara Maarif Müdürü Salim Atalık ve Okul Müdürü İhsan Üngüt´ten oluşan bir heyet okulu isminin ATATÜRK LİSESİ olması hususunu Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü´nde Atatürk´e teklif etti ve Atatürk´ün müsaadesiyle okulun ismi Ankara Atatürk Lisesi oldu. Okul, 10 Ekim 1940 tarihinde de yeni yapılan bugünkü binasına taşındı. İlk önce bir bloktan oluşan okula zamanla iki blok daha ilave edildi ayrıca toplantı salonu ve kapalı spor salonları yapıldı.
Resim Öğretmeni Barçın Gümüş, 2016 yılında görev yaptığı Ankara Güzel Sanatlar Lisesi’nde de öğrencilerle birlikte okulun duvarlarını şehitlerin isimleriyle kaplamıştı.
