Ashoka Türkiye ve Sabancı Vakfı ortaklığında yürütülen Fark Yaratan Sınıflar: Eğitimde Yenilikçi ve Güçlendirici Yaklaşımlar Projesi kapsamında, Türkiye ve farklı ülkelerden 19 konuşmacı, ilham veren ve güçlendirici öğrenme yaklaşımlarını paylaşmak için eğitimcilerle bir araya geldi.
Sabancı Vakfı ve Ashoka Türkiye‘nin birlikte hayata geçirdiği “Fark Yaratan Sınıflar” projesi kapsamında “Eğitimde Yenilikçi ve Güçlendirici Yaklaşımlar: Öğrenme için Duygulara Yer Açmak” başlıklı bir zirve gerçekleştirildi. Türkiye’den ve farklı ülkelerden alanında uzman 19 konuşmacının öğrenme ortamlarında duyguları merkeze alan uygulamaları paylaştığı etkinlikte “Fark Yaratan Sınıflar” projesinin de detayları paylaşıldı.
Proje ile ilgili konuşan Çocuklar için Ashoka- Program Koordinatörü Melda Akbaş, “Ashoka olarak dünyanın 92 ülkesinde 3 bin 500’den fazla sosyal girişimciyle yakından çalışıyor, sosyal etkilerini artırmaları için onları destek ağlarıyla buluşturuyoruz. Ashoka olarak herkesin doğru kaynaklarla desteklendiğinde fark yaratabileceğini biliyoruz. 21. yüzyıl becerileri ya da ’yaşam becerileri‘ olarak da karşımıza çıkan yetkinlikleri Ashoka, ’fark yaratan beceriler’ olarak tanımlıyor. Ashoka için fark yaratan becerileri edinmek, bu becerileri toplumsal dönüşüme katkı sağlamak ve değişimi başlatmak için kullanmayı da kapsıyor. Bugün Türkiye ve farklı ülkelerden uzmanlarla birlikte, öğrenme sürecinin duygusal ihtiyaçlarını, iyi örnekler üzerinden inceledik. Bu becerilerin hem birey hem de toplum için en az akademik beceriler kadar önemli olduğu bilincinin oluşturulması ve bu becerileri destekleyen yaklaşımların yaygınlaşmasını temenni ediyoruz.” dedi.
Sabancı Vakfı’nın kuruluşundan bu yana eğitimin öncelikli faaliyet alanları arasında yer aldığını ifade eden Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Zerrin Koyunsağan, “Sabancı Vakfı olarak, 44 yıldır Türkiye’de eğitime, kültürel ve toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz. Tüm bireylerin eğitime eşit haklarla erişiminin sağlanması için; ‘eğitimin kalitesinin iyileştirilmesini’, ‘eğitime devam oranlarının artırılmasını’, eğitimde kilit aktör olan ‘öğretmenlerin güçlenmesi’ ve ‘eğitim ortamlarının iyileştirilmesine’ yönelik çalışmaları hibe programlarımızla destekliyoruz. Ashoka Türkiye ile birlikte hayata geçirdiğimiz Fark Yaratan Sınıflar ve Fark Yaratan Ebeveynlik projeleri ise bugüne kadar yürüttüğümüz projelerin devamı ve tamamlayıcısı niteliğinde. Başarı hikayelerinin görünür kılınmasının başka bireylere ilham vermek açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda ortaya çıkan örnek uygulamalar umutlarımızı tazeliyor.” dedi.
“Eğitimde Yenilikçi ve Güçlendirici Yaklaşımlar: Öğrenme için Duygulara Yer Açmak” etkinliği, Turkish Philantrophy Funds desteği ve Başka Bir Okul Mümkün Derneği iş birliğinde gerçekleşirken, Sebit – Vitamin Öğretmen tarafından da canlı yayınlandı.
Öğretmenlere ilham verecek örnekler konuşuldu
19 uzmanın deneyimlerini paylaştığı etkinlikte hayal etmenin önemi, oyun temelli öğrenme, okullarda duygulara yer açmak ve demokratik okullar başta olmak üzere pek çok konu ele alındı.
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Zerrin Koyunsağan, Philantropy Fund Kurucularından Prof. Dr. Nakiye Bocacıgil, Sebit Genel Müdürü Ahmet Eti, Başka Bir Okul Mümkün Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Feyza Eyikul, Ashoka Avrupa Çocuk ve Gençlik Programları Direktörü Ross Hall ve Çocuklar için Ashoka Program Koordinatörü Melda Akbaş tarafından yapılan açılış konuşmalarının ardından, Alex Beard, Bediz Gürel, Betül Bozkurt, Ceyda Dedeoğlu, Ebru Aktan Acar, Maggie Pınar, Matteo Bianchini, Valentina Giovannini, Özenç Kabasakal, Özge Oğuz, Özlem Mecit, Parag Mankeear, Pınar Uyan Semerci, Seçil Cüntay, Serra Müderrisoğlu, Tolga Erdoğan, Vishal Talreja, Vivet Alevi ve Yaacov Hect, öğrenme ortamlarında duygusal ihtiyaçların olumlu etkilerinden örnekler paylaştı.
“Fark Yaratan Beceriler: Eğitimde Yenilikçi ve Güçlendirici Yaklaşımlar”
Sabancı Vakfı va Ashoka Türkiye birlikte “Fark Yaratan Sınıflar” projesini yürütüyor. Proje ile çocukların Fark Yaratan Beceriler olarak adlandırılan empati, ekip çalışması, yeni liderlik, problem çözme ve yaratıcılık gibi sosyal duygusal öğrenme becerilerinin geliştirilmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda öğretmenlerin kullanımına uygun pek çok uygulama örneğine, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan dijital platform üzerinden ulaşılabiliyor. Platformda 35 uygulama örneği ve 16 uzman videosu ile “Okullarda Empatiyi Başlatmak için Rehber” bulunuyor.
Öğrenmenin Duygusal İhtiyaçları
Öğrenme ortamlarında, duygusal ihtiyaçların karşılanması, fiziksel ihtiyaçların karşılanması kadar önemli. Mutsuz öğretmenler, gelecek kaygısı yaşayan ebeveynler ve çocuklar veya akran zorbalığının olduğu bir öğrenme ortamı, öğrenme serüvenine yeterince katkıda bulunabilir mi? Güncel araştırmalarda bu sorulara verilen “Hayır” cevabı her geçen gün daha görünür oluyor. Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için bu süreç içindeki tüm bileşenlerin duygusal ihtiyaçlarının gözetilmesi gerekiyor. Öğrenme süreçlerinde ebeveynden servis şoförlerine, okul müdüründen hizmetliye, öğretmenden öğrenciye tüm bileşenler ancak daha “huzurlu”, “güvende” ve “iyi” olurlarsa öğrenme hem daha derin hem de kendiliğinden gerçekleşiyor. Bu yüzden “öğrenme sürecinin duygusal ihtiyaçları nedir” sorusu belki de en kritik soru haline geliyor. Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle “katılım”, “şefkat”, “iyi olma hali”, “empati”, “duygusal güvenlik”, “aidiyet”, “dayanışma” gibi kavramlar üzerine odaklanmak gerekiyor. Dünyada sıklıkla göze çarpan iyi örnekler, bu kavramların üzerine kurulu öğrenme süreçleri olarak nitelendiriliyor.
