Öğretmen Atamaları, Denklik, ÖYP ve Sözleşmeliler?..

Eğitimin gündemi öylesine yoğun ki, her bir sorun, on binler hatta yüz binlerce kişiyi ilgilendiriyor. Ama sınavlar yüzünden hemen hepsi ikinci plana düştü...

Öğretmen atamaları şubat'a ertelendi ama açıklanan 20 bin kadro, hiç bir derde deva olacak gibi değil!

2017 KPSS sonuçlarına göre bugüne kadar hiç alım yapılmadı, topu topu 20 bin atama ise hiç bir derde deva olmaz. 

Alanlara göre dağılımda, aslan payı yine belli branşlara verilecek, diğerleri yine mağduruyetin en büyüğünü yaşayacak. Bu yüzden en az üç yıllık bir projeksiyon getirilerek, hemen herkesin ona göre yeni bir yol haritası çizmelerine olanak sağlanmalıdır.

Örneğin, şubat için kadro sayısı artacak mı, haziran da ne kadar alım yapılacak ve sonraki yıllar için ne düşünülüyor?..

Denklik konusunda yeni bir düzenleme yapıldı ama mağduriyetleri ne kadar ortadan kaldıracağı tartışmalı. YÖK, kaliteyi artırma konusunda yaptığı düzenlemeleri, keşke yurt içindeki üniversiteler için de uygulasa!..

Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı ÖYP'de hala bir karar aşamasına gelinmemesi çok enteresan. Her üniversitenin farklı bir uygulama içerisine girmesi de kafaları karıştırıyor. 
Öğretim üyesi öyle üç gün de yetişmiyor! Hemen hergün bir yenisi açılan üniversitelerin, öğretim üyesi ihtiyacı nasıl karşılanacak, keşke biraz da ona kafa yorulsa.
ÖYP sorunun çözümü konusunda da YÖK'ün daha aktif bir tutum sergilemesi gerekiyor. İhraç edilecek durumda olanlar edilsin ama geri kalanlara çektirilen eziyet de artık son bulsun!..

Sözleşmeli öğretmenlerin pek çok sorunu var ama en önemlisi, parçalanmış aileler sorunu. MEB, her zaman bu konuda çok duyarlıydı ama nedense bu en önemli konu bile artık umurunda değil.

Bir yandan üç, dört çocuk diyoruz, öte yandan çocukların ailelerine kavuşmalarının önüne set çekiyoruz.
Çocuğundan, ailesinden uzak öğretmenler, ne kadar mutlu olabilir ve kendini ne kadar derse verebilirler ki!..

MEB ve YÖK kurmayları, böylesi eleştirileri yeterince ciddiye almayarak sadece kurumlarını yıpratmakla kalmıyor,  geleceğin mimarı olan eğitimcilerin kimyalarını da fazlasıyla bozuyorlar.

Biliyoruz, her şey o kadar kolay değil ama bu kadar da zor olmamalı!..