adscode
adscode

'Okul İle Dershanenin İşlevleri Birbirinden Farklı...'

Fem Dershaneleri Rehberlik Uzmanı Faruk ARDIÇ'ın 'Toplumda Dershane Algısı' üzerine yazdığı dershanelerin ve okulların birbirinden farklı olduğunu, dershanelerin özel okula dönüştürülmesine yeniden yapılandırılmasına…

 'Okul İle Dershanenin İşlevleri Birbirinden Farklı...'
Kurslar

 

 

 

 

 

 

Dershaneler toplumun birçok kesiminde kabul görmüş eğitim kurumlarıdır. Dershanelere duyulan ilgi bunun en önemli göstergesidir. Öğrencilerin dershanelere devam etmelerinin en önemli sebebi; daha iyi bölümleri kazanmak ve istedikleri yerlere girmektir. Öğrenciler nazarında genelde; dershane öğretmenleri daha tecrübeli, pratik yolları bilen ve öğreten, öğrencilerin kendilerine daha yakın hissettikleri, kaliteli eğitim veren, ders anlatış biçimleri çok iyi olan, kolay diyalog kurabilen, sınıfta kendilerini rahat ifade etmelerini sağlayan bir yapıdadır.

Öğretmenler, dershanelerin eğitime olumlu katkılarının olduğunun, dershaneye devam eden öğrencilerin derse katılımlarının artığının, üniversite sınavlarını kazanmak için dershaneye devam etmenin gerekli olduğunun, dershane öğretmenlerinin dershane ortamında tatmin oldukları ve kendilerini daha rahat ifade ettiklerinin, dershanedeki dinamik ortamın öğretmeni harekete geçirdiğinin, dershanede çalışan öğretmenlerin kendilerini daha iyi yetiştirdiklerinin, dershanelerdeki istekli öğrencilerin öğretmenleri de motive ettiğinin, dershane öğretmenlerinin çalışmalarını karşılığını aldıklarının, dershane öğretmenlerinin çoğunun kitap ve dokümanlarını kendilerinin ürettiğinin bilincindedirler.
İdareciler; öğrencilerin dershaneye devam etmeden sınavlarda başarılı olmalarının zor olduğunu, dershanelerin okul eğitimini tamamladığını, dershanelerde eğitim seviyesinin yüksek olduğunu, dershanelerde pratik çözüm yolları, zamanla yarışma ve test alışkanlığı kazandırıldığını, dershanelere devam eden öğrencilerin okul derslerine daha fazla ilgi duyduklarını, bölgeler arası eğiti farklılıklarını ortadan kaldırmada dershanelerin müspet tesirinin olacağını, dershaneye vasat aile çocuklarının devam ettiğini, dershaneler yardımı ile bu öğrencilerin de yarışa ortak olduklarını, dershanelerin bir kısım öğrenciyi ücretsiz okuttuğunu bilmektedirler.
Veliler; dershane öğretmenlerinin daha tecrübeli olduğunu, çocukların dershaneye devam etmeden üniversiteyi kazanamayacağını, okullarda verilen eğitimin üniversite sınavını kazanmak için yeterli olmadığını, dershanelerin okul başarısını artırdığını, dershanelerin eğitime olumlu katkısının olduğunu görmektedirler.
Eğitim camiası ile ilişkili olan önemli kesimlerde dershaneler hakkında oluşan yukarıdaki kanaatler, sübjektif ifadeler değildir. Konu ile ilgili olarak objektif bakabilen birçok bürokrat da dershanelerin eğitime olumlu katkılarının olduğunu, öğrencilere amaç ve hedef kazandırıldığını, dershane öğretmenlerinin daha aktif ve bilinçli olduklarını, sınava endeksli olmaktan kurtarılırsa eğitime daha büyük katkılarının olacağını, Devlet desteği olmadan ortaya çıkan ve belli bir kaliteyi yakalayan güçlü bir sektörün olduğunu, eğer talebi artıracak önlemler alınırsa birçok Türk müteşebbisinin özel öğretime yönlendirilebileceğini, böylece Devletin sırtından eğitim yükünün bir bölümünü alabileceğini ifade etmektedir.

 

*****



DERSHANELER EĞİTİM SİSTEMİNİN TAMAMLAYICI UNSURLARDANDIR

 


Başbakan’ın “Dershaneler kaldırılacak” açıklamasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalarına hız verdi. İlk etapta sektörün yarısını oluşturan SBS dershanelerinin kapatılması, kısa vade de üniversite hazırlık dershanelerinin kaldırılması hedefleniyor. Eğitim uzmanlar ise “öğretmen odaklı özel derslerin başlayabileceği, eğitimde fırsat eşitsizliğinin oluşacağı” düşüncesinde birleşiyorlar.
Türkiye’de ve dünyada dershanelerin işlevi nedir?  Dershaneler sebep midir yoksa sonuç mudur? Eğitim sorunları dershaneler kapatıldığında çözülecek mi? Dershanelerde istihdam edilecek 100 Bine yakın çalışanın durumları ne olacak? Bu tür sorular irdelenmeden, sonuçları hesaplanmadan dershaneleri geleceği ile ilgili tartışmalar ortaya farklı sorunların çıkmasına neden olacaktır.
Öncelikle kanunlarla kurulmuş olan dershaneler; öğrencilerin öğrenme ihtiyaç ve beklentilerine uygun esnek öğrenme ortamları oluşturan, eğitim sistemi dışına itilenleri tekrar sisteme kazandıran, tüm olumsuz kampanyalara rağmen yaptıkları düzenli çalışmalarla eğitimde olumlu imaj oluşturan, düşük gelirli aile bütçelerinden bile kaynak ayrılarak tercih edilen eğitim kurumlarıdır.
Dünyanın birçok ülkesinde örgün eğitimle yetinmeyen aileler, çocukları için okul dışında ek destek sağlamak amacıyla yeni alternatifler aramaktadırlar. ABD başta olmak üzere bütün dünyada dershane benzeri destek eğitim sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Gerek Türkiye’de gerekse dünyada destek eğitim kurumları olan dershanelere ücretleri yüksek olan okulların öğrencileri eğitimi almaktadır.
Özel Dershaneler Sadece Gelişmekte Olan Ülkelerde Var Olan Kurumlar Değildir.
Her ülkenin ekonomik ve teknolojik gelişmişlik düzeyi, yönetim şekli, sosyal durumu ve tarihsel olarak geçirmiş olduğu evreler birbirinin farklı olduğu gibi özel dershaneler de da birbirinin aynısı değildir. Dershaneler, her toplumun giriş sınavı sistemlerine göre kendine özgü nitelikler taşımaktadır. Dershaneler, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde de rastlanmaktadır; ancak bunlar bizde ve uzak doğu ülkelerinde olduğu kadar yaygın değildir. Bunun en önemli nedenleri şüphesiz, bu ülkelerde eğitim basamakları arasında etkin bir işleyişin bulunması, yönlendirmenin uzun bir sürece yayılması ve alternatif eğitim imkânlarının özellikle mesleki eğitimine yönlendirmenin büyük bir başarıyla gerçekleştirilmesidir. Ülkemizde özel dershanelerin tercih edilmesinde, seçme amacına yönelik olarak yapılan üniversiteye giriş sınavının sınava giren öğrencilerin ortaöğretim süreciyle tam bir uyum içinde olmaması bu kurumların en temel tercih nedenleri arasında yer almaktadır.

 

*****

 

 


Okul İle Dershanenin İşlevleri Birbirinden Farklıdır

 


Dershanelerin amacı; öğrencileri daha fazla başarılı olmak istedikleri derslerden yetiştirmek, bilgi seviyesini yükseltmek, bir üst okulun giriş sınavlarına hazırlamaktır. Dershaneler;  öğrencilerin öğrenme ihtiyaç ve beklentilerine uygun esnek öğrenme ortamları oluşturdukları,  öğretmenlerle resmiyetten uzak kolay ilişki kuracakları bir yapı kurdukları eğitim yerleridir. Dershanede eğitim ilkelerinden olan öğrenciye görelik ilkesi bağlamında her öğrencinin ihtiyacına cevap verecek alternatif yol ve yöntemler geliştirmişlerdir. Dershaneler, ihtiyaç olan her yerde eğitim ortamı açarak eğitime erişimi kolaylaştırmaları, imkânı olanlar yanında imkânı olmayanlara da âdil rekabet ortamları hazırlayıp fırsat eşitliğini daha geniş bir tabana yaymaları temel fonksiyonlarındandır.

 


Dershaneler Eğitimde Fırsat Eşitliğini Oluşturan Kurumlardır

 


Eğitimde fırsat eşitliği dendiğinde ise; Herkese eşit temel eğitim, herkese eşit orta öğretim, herkese üniversiteye girişte fırsat eşitliği, herkese eşit yüksek öğretim hakkı olarak görülmektedir. Mevcut düzende dershaneler haksızlık değil, bilakis fırsat eşitliğinin dolayısıyla sosyal adaletin temel kaynağıdır. Ekonomik yeterliliğe sahip aileler çocuklarını zaten dershanelere göndermemektedir. Bu tür aileler çocuklarını kolejlerde, özel hocalarla, sonrasında parayla özel üniversitelere yerleştirerek, yurtdışına göndererek çocuklarının yolunu açabilmektedirler. Ekonomik olarak yetersiz aileler ise çocuklarını ancak dershanelere göndererek açıklarını kapatmakta ve yarışta yer almaktadırlar. Bunun en somut örneklerini üniversite sınav sonuçlarında görmekteyiz. Örneğin, 2012-LYS- Türkiye Birincisi Mikail Doğan. Şimdi özel bir üniversitede tam burslu Tıp tahsilini görecek. Kendisi Elbistan’lı. Konuştuğumuzda “Kesinlikle dershaneye gitmeseydin bu dereceyi elde edemezdim” diyor. Abdullah Demir ise Eşit ağırlık puanla 2012-Türkiye 3.sü ve Mardinli. Şimdi özel bir üniversitede Tam burslu olarak Hukuk okuyacak. Onun da söyledikleri “Dershaneye gitmeseydin bir yer kazanırdım ama bu kadar yüksek puanlı bir yere giremezdim.” şeklinde. Bu öğrenciler gibi onlarca örneği var. Sadece sınav sonuçlarına bakmak yeterli olacaktır. Başka bir örnek, 1994’e kadar sene başına Cizre’deki liselerden üniversite kazanan öğrenci sayısı 2 ile 4 arasında değişmekteydi. 1994 yılında Cizre'de dershanelerin açılması ile bu rakam önce 20'ye, bugün ise 350'ye yükselmiş durumdadır. Bu örnek, dershanelerin, okullar arasındaki eğitim farkından kaynaklanan zararları büyük ölçüde azalttığının bir göstergesidir.

 


Dershanelere Toplumda Katma Değer Oluşturmaktadır

 


Dershaneler, öğretmenlerle resmiyetten uzak kolay ilişki kuracakları bir yapı kurdukları, her öğrencinin ihtiyacına cevap verecek alternatif yol ve yöntemler geliştirdikleri, ihtiyaç olan her yerde eğitim ortamı açarak eğitime erişimi kolaylaştırdıkları, imkânı olanlar yanında imkânı olmayanlara da âdil rekabet ortamları hazırlayıp fırsat eşitliğini daha geniş bir tabana yaydıkları yerlerdir. Dershaneler ülkemizde istihdam alanı bulunmayan fen edebiyat fakültesi mezunları dâhil yaklaşık 100 bin kişiye iş istihdam, aileleriyle birlikte yaklaşık 500 bin kişiye geçim ortamı hazırlanmasında önemli hizmetler sunmaktadır.

 


Adil Değerlendirme Ancak Merkezi Sınavlarla Mümkün Olur

 


Dershanelere ihtiyacı ortadan kaldırmak için merkezi sınavları tartışmaya açmak, birçok problemi de beraberinde getirecektir. Bütün dünyada merkezi sınavlar, öğrencinin bir üst eğitimi alabilecek düzeyde olup olmadığını ölçmek üzere yapılır. Merkezi sınavlar, adil ve güvenilir bir ölçme yapmanın yanı sıra aynı zamanda eğitimin nabzını tutmada bölgeden bölgeye, okuldan okula, öğretmenden öğretmene ortaya çıkan farkları belirleyip kapatmada yeni fırsatlar sunma gibi bir yarar da sağlar. Bazılarının gündeme getirdiği açık uçlu sorularla daha adil ve güvenilir bir ölçme yapılamayacağı pedagojik bir realitedir. Arz-talep dengesizliği bu kadar derinken, eğitim sektörünün çıktısı olan öğrencilerin kalitesi yerlerde sürünürken, lise başarı puanına geçmek fikri de fantezi olacaktır. Yani not ortalaması ve yönlendirme ile yerleştirme yapılırsa, büyük suistimallere, haksızlıklara, toplumsal olaylara neden olur. Gücü olan çocuğunu öne çıkarmış olur, not satın almalar başlar, öğretmeni etkileyerek yönlendirme baskıları başlar, bu da öğretmenlik mesleğini yozlaştırabilir.

 

*****

 

 

 


Dershanelerin Okullara Dönüştürülme İşlemi

 


Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelinde fiziki şartları “Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi”nde belirtilen şartlara ve özel okul standartları taşıyan özel dershanelerin tespiti için valiliklere yazı göndermişti. Bu doğrultuda Yapılan araştırma sonucunda özel okul olabilecek dershanelerin sayısı belirlendi. İllerden gelen bilgilere göre, Türkiye genelinde faaliyet gösteren 4 bin dershaneden, 263'ünün (Tüm dershanelerin yüzde 6,63'ü) özel okul olabileceği belirlendi. Bu oran oldukça düşüktür ve gerçekleşmesi durumunda eğitime yeni sorunlar oluşturacaktır. Bu şekilde dönüştürülmüş bir liseyi ziyaret etme fırsatım oldu ve gördüğüm manzara gerçekten ilginç. Öğrencilerin sadece eğitim alabilecekleri dersliklerden oluşan bir okul öğrenciye ne katabilir. Yıllar önce dershanelerin sosyal kültürel faaliyetlerin yapılabileceği alanları içeren yapıya dönüştürülmesi gerektiği fikrini tartışırken geldiğimiz nokta son derece endişe vericidir. Özel okulların rahat çalışabilecekleri, malî destek, arsa tahsisi, vergi muafiyeti gibi sürdürülebilir bir ortam hazırlanması halinde imkânı olan dershaneler hiç zorlamaya gerek kalmadan bu alana yatırım yapabileceklerdir. Elbette bütün bunlar sürece dayalı sürece dayalı olması gerekecektir. Bu zaman için de eğitimde dershanelerdeki birikimden ve yakaladıkları ivmeden daha fazla yararlanılabilecek düzenlemeler yapılmalıdır. Örneğin on iki yıl kademeli eğitime geçilirken derslik ve öğretmen açığını karşılamada dershanelerdeki başarılı kadro ve ortamlardan yararlanacak esnek bir yapı kurulabilir. Dershanelerden destek alma konusundaki veli tercihleri önemsenmeli, derslerin akredite edileceği, belgelendirileceği merkezî ölçme sistemleri kurularak dershanelerin bir üst okula hazırlık yanında diğer alanlarda yüksek performansından yararlanılmalıdır.

 


Dershanelerin Yeniden Yapılandırılmasına Dair Birkaç Teklif

 


Dershaneler, ilk, orta ve hatta yüksek öğretime yönelik olarak açılabilir; eğitim-öğretimde takviye hizmeti veren, yeni fırsatlar yakalanmasını sağlayan, eğitime erişimi yaygınlaştıran, okul dışı çalışma, araştırma ve etüt hizmetleri veren, kaynak sağlama hizmetleriyle donatılmış yardımcı okullar olabilir. Okullarda takip edilen müfredat”ın zamana bağlı olarak bitirilmesi gerekiyor. Bu noktada insan kalitesi ve yetenekler tespit edilemiyor, geliştirilip yönlendirilemiyor. Dershanelere işte bunu yapma görevi verilebilir. Okullarda ölçülemeyen yetenek, ya da belirlenemeyen eğilim, dershanelerde tespit edilebilir ve öğrenci, okullarla işbirliği içinde yönlendirilerek, yerinde istihdam sağlanabilir; insan kalitesi yükseltilebilir. Okula dönüştürüleceğine, yardımcı okul statüsü verilebilir. Belli şartlarda devletçe finanse edilir, belirli oranda velinin katkısı istenir. Okullara, dershanelerle anlaşma yapma yetkisi verilir. Böylece okullar, diledikleri dershaneyle anlaşarak, eksiği olan öğrencilerin takviye eğitimle sınıf seviyesine çıkarılmasından tutun da, müfredatın işlenmesindeki yetersizliğin tamamlanmasına kadar, yardımcı okullar olarak işlev görebilir. Böylece, gerek derslik, gerek kadro ve gerekse diğer imkânlar bakımından yetersiz kalan okullar dershanelerle takviye edilerek eğitim kalitesi yükseltilebilir.

 


Sonuç Olarak Denebilir ki,

Bütün dünyada merkezi sınavlar öğrencinin bir üst eğitimi alacak düzeyde olup olmadığını ölçmek üzere yapılır.  Merkezi sınavların; adil, güvenilir bir ölçme yapmanın yanı sıra, eğitimin nabzını tutmada, bölgeden bölgeye, okuldan okula,  öğretmenden öğretmene ortaya çıkan farkları belirleyip giderilmesinde yeni fırsatlar sunma gibi yararları da bulunur.  Bu bakımdan gerek ortaöğretim gerek yükseköğretime geçişi düzenleyen merkezi sınav uygulamalarında yapılacak düzenlemelerde geçmiş uygulamaları göz önünde bulundurmak önemlidir ve koşullar olgunlaştırmadan acele kararlar alınmamalıdır. Dershaneleri hedef alan değil; eğitim sisteminin öncelikle nitelikli eğitim talebini karşılayabilme sorununu çözmeyi hedef alan ve bu süreçte özel dershanelerin yarattığı ekonomik değeri, yılların eğitimsel birikim ve deneyimini doğru kullanabilen çözümlere ihtiyaç vardır. Dershaneler sistemin ürettiği yetersizliklerin bir sonucudur. Dershaneleri kaldırarak eğitimin sorunları çözülemeyecektir. Dershanelerin birikimlerinden yararlanılmalı, öğrencilerin, öğretmenlerin, ailelerin ve devletin de bu işten memnun olabileceği bir çözüm üretilmelidir.

 kariyerpenceresi.com


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)