Olağanüstü Hal Masası

Yaşananları hatırlamak bile istemiyoruz.

Bir vahşetti, alçaklıktı ve artık geride kaldı.

Şimdi her şeyi sil baştan yeniden inşa etme dönemindeyiz.



Çok destanlar yazdık, bir tane daha yazarız.

Yeter ki doğrularımızı, ne istediğimizi ve hedeflerimizi iyi bilelim, iyi anlatalım ve onlara odaklanalım...

Çok cesur adımlar atılıyor. Gerekçeleri ve sonrası çok iyi anlatılmalı ki hak ettiği desteği bulsun, her şey bir an önce yoluna girsin...

Olağanüstü hal çerçevesinde çıkartılan kanun gücündeki kararnamelerin içeriği, yaptırım gücü ve sonrası gelişmeler, en iyi şekilde anlatılmalı ki kafalarda soru işaretleri oluşmasın, bilgi eksikliğinden kaynaklanan eleştirilere maruz kalınmasın...

Diğer alanlarda ne yapılıyor ya da neler yapılacak, o onları ilgilendirir ama eğitimde olup bitenleri çok yakından izlediğimiz için birkaç naçizane öneride bulunmak isteriz.

MEB, YÖK, ÖSYM, TÜBİTAK, YURTKUR ve üniversiteler tarafından sürekli bilgi akışı sağlanan bir Olağanüstü Hal Masası ve 444’lü ücretsiz bir telefon hattı oluşturularak, kafasında soru işareti oluşan herkes bilgilendirilmeli ve şehir efsanelerinin olmasına izin verilmemelidir...

Kapatılan öğretim kurumlarının öğrenci, öğretim üyesi ve diğer çalışanlarıyla, binaları, diplomaları, alacakları, verecekleri ne olacak?

Burslar, yurtlar, değişim programları, yaz okulları, senetler ve en önemlisi de diğer öğrencilerin onlara bakış açısı nasıl normalleştirilecek?..

Başta da söylediğim gibi zor dönemden geçiyoruz, Allah kendilerine kolaylık versin.

Ve bu konuda, ülkemizin geleceği açısından, herkes taşın altına elini samimiyetle koymak zorunda...

Tercihler, alın yazımız mı?

Tercih maratonlarının biri başlıyor diğeri bitiyor.

Kolejler, Anadolu liseleri derken şimdi de üniversiteler.

Bitti bitecek derken, birkaç hafta sonra, ikinci, üçüncü tur tercih ve kayıtlar başlayacak...

Tercih demek, gelecek demek ama nedense tercihlere gereken önem verilmedi, doğru anlatılmadı, sonuçları yeterince irdelenmedi.

Oysa çalakalem o tercih listeleri, bir anlamda alın yazımız gibi bizi bir yerden alıyor, hiç olmadık yerlere götürebiliyor.

Liselerde 30, üniversiteye girişte 24 tercih hakkı bulunuyor ve birinci tercihe olduğu kadar son tercihe girme olasılığı var.

Yani ilk tercihler önemli de sonrakiler önemsiz diye bir kural yok. Ama maalesef, ilk tercihlere gösterilen önem, sonraki tercihlere gösterilmiyor.

Bu da her yıl on binlerce öğrencinin hayatını karartıyor, bir başkasının keyifle okuyacağı bölümler, gönülsüz öğrencilerin hatalı tercihleri yüzünden boş yere işgal ediliyor!..

YÖK ve ÖSYM, tercih sistemini, tercih robotu gibi ruhsuz bir yöntem yerine, keşke daha insani yöntemlerle öğrencilere anlayabilseydi!..

İşte o zaman görevini daha iyi yapmış olurdu.

EduTr.com

Günümüz gençliği gördüğüne inanıyor.

Okumaktan çok izlemeyi seviyor.

Bilgi kadar eğlence de istiyor.

Daha da önemlisi, kısa ve öz bilgiler peşinde koşuyor...

Bu tespitlerden sonra onlar için EduTr.com’u tasarladık.

Sadece ülkemizde değil, dünyada da kendi alanında ilk tematik örneklerden biri oldu.

Bir anlamda Youtube’un eğitim ve gençlik versiyonu.

Şu günlerde üniversite adaylarının en büyük ihtiyacı olan üniversiteleri tanıma konusunda çok önemli işler yapıyor.

Rektörlerden, neden kendi üniversitelerini seçmeleri konusunda direkt mesajlar alıyor, sadece üniversite tanıtımlarıyla yetinmeyip, tüm bölümlerin tanıtımlarını paylaşıyor. Öğrenci ve öğretim üyelerinin görüşlerine canlı canlı yer veriyor.

Bu platformda, günümüz teknolojisinin el verdiği tüm yenilikleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Hafta içerisinde, üniversite rektörleri direkt olarak sizlerin sorularına cevap verecek...

Sizler de eğitim, gençlik, kurumunuzu ve mesleğinizi tanıtma adına çektiğiniz ya da çekeceğiniz her kısa videoyu ücretsiz bir şekilde herkesle paylaşabilirsiniz...

Keşke eğitim sistemimiz de bugünün öğrencilerine göre, sil baştan yeniden tasarlansa ve onların ilgisini çekecek hale getirilse!..

Yazının devamı için tıklayınız !