Ve, ÖSYM, dün yine, binlerce aileyi perişan etti...
YGS ile ilgili ilk değerlendirmeler, soruların önceki yıllara göre daha kolay olduğu yönündeydi. Şu an için sade bir Türkçe sorusuna itiraz var o kadar. Ama akşam saatlerine kadar muhtemelen artabilir...
Türkiye ortalamaları yükselecek gibi görünüyor. Ancak, böylesi sıralama sınavlarında başarı ne kadar yükselirse yükselsin, adayların çok önemli bir bölümü yine açıkta kalacak. Çünkü bu sınavların mantığı bu!
Yanı 100 üzerinde 50, 60 alan sınıf geçmiyor, sınav kazanmıyor.
Bazen 90 alan da açıkta kalabiliyor.
Hatta önceki yıllarda KPSS'de Türkiye birincisi olan bir aday, o dönemde, o branşta, öğretmen alınmadığı için açıkta kalmıştı!..
İki milyon aşkın adayın yarıştığı YGS'de en büyük sıkıntı, 9.45 kuralından yaşandı.
Bu yüzden pek çok aday sınava giremedi. Ama asıl eziyeti, çocuklarına ya da arkadaşlarına eşlik eden refakatçiler yaşadı.
Yağmur nedeniyle, kapı önünde saatlerce zor saatler geçirdiler.
Bir kaç kurum dışında, neredeyse hiç bir öğretim kurumu, velileri rahat ettirecek bir ortam sağlamadı.
Oysa o anne babalar, o kurumların misafiriydi, ilk kez bir üniversiteye geliyorlardı ve saygınlık yaratmak için bundan daha güzel bir fırsat olamazdı!..
Soruların içeriği, zorluk derecesi, yanlış olup olmadığı ve en önemlisi de genel başarı ortalaması yönünde ilk değerlendirmeler, yine çok dikkatli yapıldı.
Şu an için yanlış yok denildi ama hele bir sorular herkes tarafından görülsün, son söz ancak o zaman söylenir.
Önceki yıllarda da, ÖSYM, dersane ve büyük okul zincirlerinin, yanlış yok dediği sınavlarda, çok sayıda iptaller gerçekleşmişti!
Genel kanı, Matematik problemlerinin zor oldu yönünde.
Belli ki, bu yıl, adayları en fazla zorlayan ve ayırt edecek test, Matematik olacak.
Fizik sorularının zor olduğu yönündeki değerlendirme de, sınav sonrasında pek çok aday tarafından dile getirildi.
Peki ya diğer testler?
Türkçe'de zorlanan yok gibi!
Dikkat gerektiren sorularda, adaylar, temkinli ve hazırlıklı oldukları için tuzağa düşmediler.
Hemen hemen her yılın en düşük ortalamaya sahip olan Fen Bilimleri'nde ise şimdilik itirazlar yok.
Bakalım bugün ve yarın nasıl bir tablo ile karşılaşacağız!
Gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz...
Bu arada, sınav başlamadan, sınav salonunda olmasına rağmen, sınava alınmayan adaylara sabır diliyoruz.
ÖSYM'nin "attığı kazık" ömür boyu unutulmasa da, bir yıl çok çabuk geçecektir.
Ne olur sabırlı olun, hayatınızı zehir etmeyin!..
Bir yıl çabuk geçer.
Ve uzunca bir ömür içerisinde bir yıl o kadar da çok uzun bir zaman değil.
En çok tepki ise şu günlerde papaz olduğumuz Alman mallarına karşı gösterilen ÖSYM ilgisi.
Kalemden. Silgiye neredeyse her şey Alman malıydı...
