Değişimin nedeni, pedogojik mi, adli mi? Ama çok daha önemli olan, aynı at yarışı mantığı ve umut tacirliği devam edecek mi?..
Giriş sınavları elbette çok önemli.
Hele ki, güvenlik, çok daha önemli.
Bu yüzdenden güvenliğe yönelik her türlü değişimi ayakta alkışlıyoruz.
Ama umut tacirliğine de hayır diyoruz.
Tüm öğrencileri üniversite önüne yığıp, onları sınav kölesi haline getirmenin kime ne yararı var?
ÖSYM akademik anlamda ille de bir değişime gidecekse, önceliği içerik bu olmalıydı.
Çünkü sadece gençliğin değil, ebeveynlerin ve ülkenin enerjisi ve kaynakları da heba oluyor.
ÖSYM, sadece yol güvenliğini sağlayan trafik polisi değil aynı zamanda kural koyucu.
İşte bu yüzden YÖK ve MEB ile kafa kafaya vererek, yeni giriş sistemleri geliştirmelidir.
Bu onun öncelikli görevidir!
Bu arada söz konusu değişim, eğer güvenliğe yönelik ise bu konuyla ilgili ayrıntıları da kamuoyu ile paylaşmak zorundalar.
Bugüne kadar neler oldu, kimi niye attılar, hangi sınavda neler yaşandı bunları da anlatmalılar…
Bırakın önceki yılların sorularını daha geçen yıl, aynı yönetim döneminde yine şifreli sorular çıkmadı mı, tesadüftür deyip geçiştirilmedi mi?..
Ne olur daha çok şeffaflık…