adscode
adscode

Şafak Öğretmen, Vasiyet Gibi Mektubu, Ve Geride Kalanlar...

Şafak Öğretmen’in ailesine, yakınlarına, dostlarına ve eğitim camiasına baş sağlığı diliyoruz. Genç Bakış’a konuk olmuştu. Bütün içtenliği ile meslek aşkını ve kendilerine yapılan haksızlıkları dile getirmişti...…

Şafak Öğretmen, Vasiyet Gibi Mektubu, Ve Geride Kalanlar...
Günün Yazısı

 

Son nefesine kadar da çektikleri sıkıntıları dile getirdi.

 

Öleceğini biliyordu ama hiç ölmeyecek gibi mücadele ediyordu.

 

Ve bu mücadele kendinden çok geride kalan meslektaşları içindi.

 

 İşte kendi ağzından Şafak Öğretmen (2 Ağustos 2010)

 

 ŞAFAK BAY, Yaş :26

 

2005 senesinde üniversite son sınıfta Kpss’ye hazırlandığım dönemde yoğun stresten olduğunu düşündüğüm kemik kanserine yakalandım. Şimdiye kadar tam 6 senedir 30 kür kemoterapi ve yoğun radyoterapi aldım.

 

5 defa ağır ameliyat geçirdim. Bacağımda ve omzumda protez var. Akciğerlerimin bir kısmı alındı ve kök hücre nakli oldum. Ama ben her Kpss döneminde sınava hazırlık aşamasında kanser hastalığına tekrar yakalandım.

 

Öğretmen olmak en büyük hayalimdi ama şimdi en büyük korkum öğretmen olamadan ölmek oldu; hem de öğretmen olabilmek adına……..

 

Bu 6 senelik dönemin sonunda doktorlar tedavimi bıraktılar ama ben ne yaşam mücadelemi ne de öğretmenlik hayalimi bıraktım. 2009’da Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu’nu kurdum.

 

Türkiye dönem sözcüsü oldum. 2009 yazında 3 günlük açlık grevi yaparak, öğretmen olmak istediğimi, benim gibi 400 bine yakın insanın açık olmasına rağmen öğretmen olamadığını, ücretli öğretmenliğin öğretmenleri onursuzlaştırmak olduğunu haykırdım. Sonrasında geçen 1 sene hem bunun hem de tedavimin alternatiflerini bulmanın yollarını aradım. Dünyanın her yerindeki kanser merkezlerine ulaştım. Almanya, İngiltere, İtalya, Romanya, Avustralya, Küba, İsrail … ama sadece Amerika’da bir tedavi olduğunu ve bunun bedelinin belki de 1 trilyonu bulabileceğini öğrendim. Bırakmak istemiyordum. Ataması yapılmayan arkadaşlarım, diğer öğretmen arkadaşlarım, ailem ve de çevremin desteğiyle sanatçı arkadaşlarımın da duyarlılığı sonucunda bir kaç konser yaparak parayı çıkarmaya çalıştım ama olmuyordu. Parayı çıkaramadık…

 

Bu süreçte daha önce sadece kalça ve akciğerde olan tümör kaburga ve kalçamda da çıktı. Uyuyamaz hale geldim ağrılardan günde 100 mg morfin alarak hayatımı devam ettiriyorum. Uyuşturucu bağımlısı oldum ve şu an kullanmadığım zamanlar elim ayağım titriyor, ölecek gibi oluyorum. Zaten ağrılardan dolayı bu bantları kullanmadan bir an duramıyorum. Her şey bitiyordu artık umudumun çok azaldığını düşünmeye başlamıştım hastane randevum yaklaşmıştı.

 

Pasaport çıkardım ve vize için başvuru yaptım. Hastaneden aldığım bilgiler doğrultusunda vizenin bana 1-2 günde verileceği söylendi. Konsolosluktan randevu verildi, vizenin verileceğini düşünürken bana 1-4 hafta arasında bilgilendireceklerini, ABD’den idari soruşturma yapılacağını bildirdiler. Artık hiçbir şey istediğim gibi gitmiyordu. Bu durumda ölmem olası bir şeydi ve ben evde sessiz sedasız ölmek istemiyordum.

 

Yetkililerin, vatandaşların, büyükelçiliğin bu kadar duyarsız olmasına tepki vermeliydim ve Abdi İpekçi parkında süresiz açlık grevi yapma kararı aldım. Abdi İpekçi Parkı ya benim yeni miladım ya da mezarım olacaktı.

 

1.gününde basın ilgiliydi, vatandaşlar da fakat akşamında basında nerdeyse tek bir haber çıkmadı. Açlık grevi yapan, kanser hastası bir öğretmen olmama ve havanın kötüleşmesine rağmen çadır açmama izin vermediler. Açlık ve soğuğun da etkisi ile fenalaşıp hastaneye kaldırıldım. Hastaneye kaldırılmadan bir saat kadar önce parkta benim oturduğum köşedeki sokak lambasının bozulması da ayrıca manidardır.

 

Tüm bu olumsuzluklara rağmen kararlıydım ve devam ettim. Hiçbir şey yemeden, sadece sınırlı bir şekilde sıvı alarak ve de kemoterapiyi bırakmış bir halde. 2. gün (İhd) İnsan Hakları Vakfı ve Türk Tabipler Odası destek için basın açıklaması yaptılar. Konu ile ilgileneceklerini ve hayatımı tehlikeye attığımı söyleyip açlık grevine son vermemi rica ettiler ama benim kaybedecek hiçbir şeyim kalmamıştı.

 

Evimde bekleyip kanserden öleceğime, yaşamak için elimden gelen her şeyi sonuna kadar yaparak onurumla ölecektim. Sendikalar ziyaretlerini arttırdılar, basının ilgisi arttı. Çünkü kararlıydım ve herkese bunu gösterdim. 3.günün akşamında durumum iyice kötüye doğru gitti ve fenalaştım. Hastanede arkadaşlarım Sn. Abdullah Gül’ün twitter’dan geçmiş olsun mesajı yazdığını ve Sağlık Bakanlığı’na gerekli talimatı verdini söyledi.

 

1 saat sonra Sağlık Müdürlüğü yetkilileri geldi ve Sağlık Bakanı’nın beni Amerika’ya göndereceğini ilettiler, ben de açlık grevini bıraktım. Numune Hastanesi’ne yatırıldım, destekleyici tedaviler yapıldı ve tedavim için gerekli rapor çıktı. Şu an Dışişleri Bakanlığı’nın onaylaması bekleniyor. Ama bu benim için yeterli değil. Ben eğer vize alamazsam- ki 1 ayı geçti hala alamadım- bir işe yaramayacak. 17 Ağustos’ta yeni bir randevu aldım bu 3. randevu alışım ve ayın 6’sında randevuyu onaylamam gerekiyor ama vize verilmeden onaylayamam. Randevuyu teyit edemezsem de en az 1 ay sonraya atacaklar. Sadece 5 gün içinde vizeyi almam gerekiyor. Ama maalesef henüz Egemen Bağış dışında Dışişleri’nden bir yetkili kimse elini atmadı…

 

Cumhurbaşkanı’ndan, Sağlık Bakanı’ndan, M.E. Bakanı’ndan ve Dışişleri Bakanı’ndan vize için yardım bekliyorum. Yoksa kısa bir zaman sonra yaşamım sona erecek ve ben, bu kadar kamuoyu yaratmış ve herkesin sorunundan haberdar olduğu bir öğretmeni olarak bu ülkenin utancı olacağım…

 

 

-- -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 Ve Geride Kalanlar !!!

23 Mayıs 2011 Tarihinde Meb Personel Genel Müdürlüğü

Sitesinde, 12-26 Mayıs Tarihlerinde Başvurusu Alınan 30 Bin Öğretmen Kadrosuna

Geçecek Sözleşmeli Öğretmenlerden Boşalacak Yerlere Daha Önceki Yıllarda Olduğu

Gibi Sözleşmeli Öğretmen Görevlendirmesi Yapılacak Açıklaması Yapılmıştır.

* 02.06.211 Tarihinde Meb Bakanımız Nimet... Çubukçu, Basına 28

Haziran-4 Temmuz Arası Başvuruları Alarak 6 Temmuz’da 30 Bin Kadrolu Atamada,

Kadroya Geçen 14227 Öğretmenin Yerine Atama Yapılacağını Açıkladı.

Şimdi Verilen Bu Sözün Tutulmasını İstiyoruz, Çünkü:

Bu Atamanın Yapılacağı, Kadrolu Atamaya Tercih Dönemi İçerisinde

Açıklanmıştır, Bu Sebeple Bazı Adaylar Tercihlerini Buna Göre Yapmış, 26.

Seçeneği Açmamıştır.

Her Kpss Puanının 2 Yıl Geçerliliği Olduğundan, Bu Sözleşmeliden

Boşalan Yerlere Yapılacak Atama 2009 Puanına Sahip Olanlar İçin Son Şanstır.

2009 Puanlaılar Kadrolu Atamaya Başvurmuşken, Sözleşmelilerden Boşalan Yerelere

Yapılacak Alıma Da 2009 Puanlıların Başvurma Hakkı Vardır. (Bu Mağduriyet

Doğmasın Diye 2008 Kpss Puanına Sahip Adaylar İçin 9 Temmuz 2010 Yılında

Sözleşmeli Atama Yapılmıştır.)

Bu Atamanın Yapılacağına Ve %100 Atanacağına İnanan Adayların

Bir Bölümü 2011 Kpss’ye Başvurmamıştır. Bu Adaylar İçin Bir Yıl Daha Kayıp

Olacaktır.

Bu Atama Yapılacak Diye İşinden Ayrılan, Askerlik Durumunu Buna

Göre Ayarlayan Adaylar Vardır.

Bu Atama Olacak Diye Bizler 2011 Kpss’ye Hazırlanmadık Ve De Bu

Sınava 1 Ay Kaldı. Hepimiz 1 Yıl Daha Kaybederiz.

Tam Atanma Sırası Bize Gelmişken, Sınavdan Sonra Yapılacak Bir

Atama Bizleri Tekrar 300 Bin Aday Arasında Yarışa Sokacaktır.

2010 Kpss İle Mağdur Olan, Tam Kadrolu Atanacakken Atanmasına 1

Gün Kala Öğretmenlik Hakkı İptal Edilen Bizler, 1 Yıl İçinde Kaçıncı Defadır

Mağdur Oluruz.

Madem Tüm Sözleşmeliler Kadroya Alınacaktı, O Zaman 30 Bin

Öğretmen Atamasına Sözleşmeli Öğretmenlerin Başvurması Engellenmeliydi. Bu

Sayede Şu An Arada Kalan Bizlerin Ataması Yapılmış Olacaktı.

Bizlerin Sözleşmeli, Kadrolu Bir Talebi Yok, Bizler Bize Verilen

Sözün Tutulmasını Ve 2011 Kpss’den Önce Bu Atamanın Yapılmasını, Bunun Resmi

Açıklamasının İse Hemen Gelmesini İstiyoruz.

6 TEMMUZ ATAMASI BEKLEYEN ÖĞRETMENLER

 

 

 

 

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)