adscode
adscode

SBS Sonuçlarını Eğitimciler Değerlendiriyor

Bugün 1 milyon 98 bin öğrencinin girdiği Seviye Belirleme Sınavlarının sonuçlarını eğitimciler değerlendiriyor.

SBS Sonuçlarını Eğitimciler Değerlendiriyor
Genç Blog

 

Öğrencileri sıralama amaçlı bu sınavlarda, kimi öğrenciler ve aileleri sevinç yaşarken, kimi öğrenciler ve aileleri hüznü yaşayacaklar. Alınan puanlara okul başarı puanları ve 6,7. sınıfta girilen SBS sonuçlarının eklenmesi sonucu oluşacak yeni puanlar üzerinden öğrenciler sınav sonuçlarına göre öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına yerleşecekler.

Sınav sonuçlarının kamuoyunda en çok ilgi uyandıran aşaması 500 tam puan 677 öğrencinin durumları, nasıl çalıştıkları, okudukları okulları ile bu okulların bulunduklar iller oldu. Sonuçların ilan edilmesinin ardından birinciler sıralamasında yer alan öğrencilerin “güzellik yarışmalarına” benzer görüntülerle kamuoyuna sunulması pedagojik ve sosyolojik yönden doğru olmamıştır. Sınava başvuran öğrenci sayısı ile sınava giren öğrenci sayısı arasında 23 binlik bir fark oluşmaktadır. Demek ki 23 bin öğrenci bir biçimde başarısız olacağını kabul edip sınava girmekten vazgeçmiş görünmektedir. Aynı zamanda sınava giren 1 milyon 75 bin öğrenciden 1 milyon 42 bin tanesi tercih yapmayı hak edecek puan alabilmiştir. Bu durumda 33 bin öğrenci ise puanı hesaplanacak sayıda soru çözemediği için tercih yapmaya hak kazanacak puan alamamıştır. Sınava başvuran 1 milyon 98 bin öğrenciden toplamda 56 bin (%5) tane öğrenci sınav ölçütleriyle ifade edecek olursak “yeterli puan” alamayarak veya alamayacağını düşünerek bu “eşitsiz yarışın” dışında kalmıştır.

Sınav sonuçlarının topluma yansıtılmasında bazı okulların fanusta, bazı okulların ise güvezde gösterilmesi bu sistemin bir ayıbıdır.  Bugüne kadar yaşanmış örneklerden yola çıkarak 56 bin sayısının tartışılacağını düşünüyorum. Tartışmanın doğru bir eksende yürütülmesi, rasyonel analizler yapılarak çözümler üretilmesi ve bu analizlerin sonuçlarının toplumla paylaşılması en gerçekçi yöntem olacaktır. Önümüzdeki günlerde varsa 8.sınıfı bitiren ancak hiç başvuru yapmayan öğrenci sayısı da açıklanmalıdır. Ayrıca sınavla öğrenci alan okulların tam kontenjanları da en kısa zamanda açıklanmalıdır.

Kuşkusuz konuya duyarlı çevreler tarafından çeşitli soruların gündem yapıldığı bir tartışma yaşayacağız. Bir kaç gün sürecek bu tartışmalar aslında bugüne kadar yaşanmışlıklarda olduğu gibi herkesin kendi cephesinden suçluyu ilan etmesiyle sonuçlanacaktır. Belki de göstermelik talimatlar verilip “yeterli puan” alamayanların okullarının ve nedenlerinin araştırılması istenecektir. Araştırma yapılır mı yapılmaz mı bilinmez ancak, bugüne kadar araştırmaların sonuçları hiç bilinemedi, muhtemelen bundan sonrada bilinmeyecektir.

Sonuçları başından belli, elemeye dayalı bir sınavla bilgilerin ölçümü ne kadar objektif olmaktadır biz eğitimciler çok iyi bilmekteyiz. Bu yıl geçmiş yıllardan farklı olarak sınav sonuçlarına göre öğrenci alan kurumların sayısına ortaöğretim dönüşümleri nedeniyle daha çok okul katılacak ve böylece daha çok öğrenci yerleşme şansı bulacaktır. Bunun yanı sıra artık bundan böyle ilköğretim diploması verilmemesinden dolayı öğrencilerin tamamı herhangi bir ortaöğretim kurumuna kayıt yaptırmak zorundadır. Sınav sonuçlarına göre öğrenci alan kurumları kazanamayanlar ise meslek liselerine ve düz liselere yönlendirilecektir. Bu yönlendirmenin neye göre ve nasıl olacağı bir an önce saptanmalı ve kamuoyuna duyurulmalıdır.

 

Bu sınavlar aynı zamanda bu hükümet döneminde ilköğretim birinci sınıfa başlayan öğrencilerin girdiği sınavlar olması nedeniyle AKP’nin kurduğu ve aynı zamanda önümüzdeki dönemde oluşturmayı planladığı eğitim sisteminin de karnesi olma özelliği taşımaktadır. Çünkü geçmişte bir sefer yapılan sınav bu hükümet döneminde önce 3 sefere çıkarılıp sonrada tekrar bir sefere indirildi. O bakımdan olumlu ve olumsuz yönleriyle bütün sonuçlar AKP’nin hanesine yazılacaktır.

Bütün sonuçlar tartışılırken aynı zamanda başta özel okullar olmak üzere tüm okulların okul başarım notları ve sınavlarda elde ettikleri sonuçlar masaya yatırılmalıdır. Okulunu 95 veya 100 notla bitirmiş bir öğrencinin sınav notları eğer 460 ve 470’ler düzeyinde kalıyorsa bu durum özel olarak ele alınıp irdelenmelidir. Şişirme not diye ifade edilen uygulamaların, kimi dershane ve kurumların deneme sınavı altında yıl içerisinde yaptıkları sınav sonuçlarının nerelerde kullanıldığı araştırılmalıdır. Bu yolla her türlü adaletsizliğin yaşandığı bu sistemde başka haksızlıkların yaşanmasına yol verilmemiş olacaktır.

Sonuç yerine, bir sınav daha yaşandı. Bir milyonun üzerinde çocuğumuzu ve milyonlarca aileyi etkileyen bu sınavı ve sınavlı yaşamı aileler, buzdağının görünen yüzüyle değil görünmeyen yüzüne de bakarak doğru sorgulamalıdır. Bu sorgulamayı yaparken velilerimiz çocuklarını suçlamaktan uzak durmalıdır. Çocuklarımız ise sınavların her şeyin sonu olmadığını, yaşamın devam ettiğini bilerek hareket etmelidir.

ALAADDİN DİNÇER/EĞİTİMCİ


egitimajansi.com

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)