adscode
adscode

Selçuk Yöntem: En büyük korkum yarışmacı olmak!

​Genç Bakış, önceki gece KKTC’de Girne Amerikan Üniversitesi’ndeydi. Girne Amerikan kurulalı 30 yıl olmuş.

Selçuk Yöntem: En büyük korkum yarışmacı olmak!
Milliyet Diyalog
Kuruluşunu hatırlıyorum, yıllar ne kadar hızlı geçiyor. Üniversitedeki gelişmeleri yakından izliyordum ama son halinin hele hele öğrencilerinin, yakından tanıyıp uzun uzadıya sohbet ettiğiniz Türkiye’deki iyi üniversitelerden hiçbir farkının olmadığını görüyorsunuz.
Onlar da siyaseti fazlasıyla seviyorlar.
Konu ve konuk her ne kadar siyasetin çok uzağındaysa da, ne yapıp, ne edip sözü hep siyasete getirdiler.
Selçuk Yöntem, çok başarılı bir sanatçı ve bir o kadar da çok iyi bir insan. Öğrencilerle diyaloğu müthişti. Kendisini çok sevdiler.
Programın en şaşırtıcı anekdotu ise İstanbul’da yaptığımız sokak röportajlarına katılanların neredeyse tamamının Girne’nin nerede olduğunu bilmemeleri hatta ismini ilk kez duymaları. Oysa dünyanın en güzel yerlerinden birisi...
Girne’ye yaz erken gelmiş ama hava kapalıydı ve her taraf sapsarı. Yani otlar çoktan kurumuş, buğdaylar çoktan biçilmiş. Kuraklık burada da önemli sorun...
Şimdi dört gözle boru hattının tamamlanıp Türkiye’den su gelmesini bekliyorlar.
İşte programdan satır başları:

Sanat politikamız yok
-  Hükümetlerin sanat politikası olmaz, devletin sanat politikası olur. Ve devletin sanat politikası değişmez. Gelen her hükümet kendine göre bir sanat politikası çizemez. Biz de bu yüzden hükümetlerin sanat politikasını her zaman eleştirmeliyiz, karşı koymalı ve devlet politikasının çok yerleşik, çok sağlam bir şekilde devam etmesini sağlamalıyız. Bunun da temellerini Türkiye’de Mustafa Kemal Atatürk çok sağlam bir şekilde atmıştır.
-  Sanatın muhafazakarı olmaz. Sanat karşı koyar, tartışır. Sanat gelişmek zorundadır, sanatta değişim değişmez.
-  Çocuk istismarı ile ilgili bir proje olursa her zaman destek vermeye hazırım. Çocuk istismarında eğitim sisteminin çok önemli bir rolü var. Bu toplumda sanatı yaygınlaştırdığımız zaman kimse bu istismarlar, bu negatif duygularla boğuşmayacaktır.

Taksim açılmalı
-  Kurtlar Vadisi’ndeki Aslan Akbey’den sonra gelen, onun paralelinde hiçbir metin beni tatmin etmedi. O hemen hemen bir ilkti. Çok güzel irdeledi bazı şeyleri.
-  Hükümet neden 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklıyor, provokasyon olmasın insanlar birbirine zarar vermesin diye ama ben böyle bir şey yaşanacağına inanmıyorum. Orada 1977’de çok önemli bir şey yaşandı, emekçilerin orada acıları var, ağıtları var. Bunun anısına, 1 Mayıs’ı orada kutlamak kadar masum, saf bir şey yok. Bence bunun olmasında hiçbir mahsur yok, bunun olmaması bir tedirginlik meselesi. Neden izin verilmiyor buna, bu hükümetin bir politikası.
-  Sanatçı bir öğretmen değildir. Toplumsal olaylarda toplumun büyük bir kesimini vicdanen, ahlaken, hukuken rahatsız eden şeylerde sanatçı dibine kadar onların yanındadır.
-  Benim malzemem insan ben sanatçıyım. Benim için Türk, Kürt, Laz hiç fark etmez.
-  İnternet hızlı anlık gereksinmelerimizin karşılığı. Sanatın yerini alamaz. İnternetteki dizinin sinemanın çok etkili olacağına inanmıyorum. Belki de bunu istemiyorum.
-  Kadının geldiği yer çok eksik. Çok daha önemli yerlere gelmesi lazımdı. Erkek egosu, erkek bencilliği kadının o kıvrak zekasını ve üretkenliğini engelliyor. Biz bu engeli kaldırmalıyız.
-  Twitter kapandığında ben bir şekilde girdim. Ben yapabilirsem bunu herkes yapabilir. Pek anlamam çünkü bu işlerden. Kim ister ki özgürlüklerin kısıtlanmasını? Ben hukuka inanıyorum. Hukuka adalete inanan her insan hukuk, adalet, özgürlük ve demokrasi için mücadele etmelidir.

Aşk tarifsizliktir
-  Herkes aşkı tarif etmeye çalışıyor bence aşk tarifsizliktir. Aşk tarif edilmez yaşanır.
-  Bir özel tiyatro kurmak çok önemli bir para. Devlet yeterince katkıda bulunmuyor. Özel tiyatrolar çok zor durumda. O yüzden iki-üç kere sinemaya gideceğinize bir kere tiyatroya gidin. 20-30 lira tiyatroya gitmek için çok önemli bir para değil. Devlet tiyatroları şehir tiyatroları çok haksız rekabet içinde oluyor, çok ucuza bilet satılıyor.
-  Türkiye’de tüketim öyle bir noktaya geldi ki, herkes oyuncu. Bir gün sete yetişemeyen bir cast oyuncusunun yerine sokaktan geçen birisi çevrildi ve ben onunla oynadım, bunu küçümsemek için söylemiyorum ama işin gerçeği bu. Sirkülasyon o kadar fazla ki.

Öğrenmenin yaşı yok
-  Bilgi yarışması gerçekten çok enteresan bir şey, bilginin içine girdikçe kayboluyor ve ne kadar bir şeyleri bilmediğinizi anlıyorsunuz. Ben Büyük Risk’te çok şey öğrendim.
-  Yarışmacılar bazen bu da nasıl bilinir dediğimiz şeyleri biliyorlar. Ama çok basit şeylerde çok heyecanlanıyorlar. O kürsünün arkasına geçtiğinizde her şey çok değişiyor. Şaşırabilirsiniz. Mesela ben kendi yarışmama katılsam rezil olurum. Bunu sunmak başka oradaki konsantrasyonu sağlayıp beynin bir anda devreye girerek o sorunun cevabını bulması başka. Çoğunun belki de heyecandan söyleyememiş olabileceğine kendimi inandırmak istiyorum.

Yazının devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)