Toplantıya Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Süleyman Okudan’ın öncülüğünde, rektör yardımcıları, dekanlar, yüksekokul ve meslek yüksekokullarının müdürlerinden oluşan senato kurulu üyeleri katılarak YÖK’ün kararını değerlendirdi. 2.5 saat süren toplantının ardından YÖK’ün kararına ilişkin bildiri yayınlandı. Toplantının son bölümü basına açılarak Rektör Prof. Dr. Okudan, Senato adına bildiriyi okudu.
İşte Selçuk Üniversitesi tarafından oybirliği ile yayınladığı senato bildirisinin tam metni:
“Yükseköğretim Kurulu’nun 30 Kasım 2011 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısında Selçuk Üniversitesi’ne bağlı Meram Tıp Fakültesi, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi ve İlahiyat Fakültesi’nin Konya Üniversitesi’ne bağlanması konusunda oy çokluğu ile tavsiye kararı alınmıştır. Tavsiye kararının Yükseköğretim Kurulu Başkanı’nın ve bir Başkanvekili’nin muhalefet şerhine rağmen alındığı hususu çeşitli basın organlarınca ifade edilmiştir.
1-Alınan karar tavsiye mahiyetinde olsa bile Konya halkı, üniversitemiz, öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimiz açısından kesinlikle kabul edilemez bulunmuştur. Şöyle ki; alınan tavsiye kararı 2547 sayılı Yükseköğretim Kanun’unun 5. maddesinin değişik f bendinde ifadesini bulan ‘Üniversiteler ile ileri teknoloji enstitüleri ve bunlar içindeki fakülte, enstitü ve yüksek okullar kalkınma plan ve programlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve Yükseköğretim Kurulu’nun planlaması çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu’nun görüşü ve önerisi üzerine kanunla kurulur’ hükmüne rağmen konuyla ilgili her hangi bir teknik ve fizibilite çalışması yapılmadan, bilimsel bir dayanağı olmadan alınan ani tavsiye kararı kabul edilemez.
2-Selçuk Üniversitesi’nin en büyük ve en köklü üç fakültesi olan Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ve Meram Tıp Fakültesi’nin üniversitemizden koparılarak bir başka üniversiteye bağlanması hem bu fakültelere hem de Selçuk Üniversitesi’ne ciddi zarar verecek niteliktedir. Üniversitemizin lokomotifi konumunda olan bu üç fakültemizin ayrılması bugün 175 üniversite içerisinde sekizinci sıraya yerleşmiş olan Selçuk Üniversitesi’nin gelişme ve büyüme ivmesini geriye döndürecektir.
3-Başka bir üniversiteye bağlanılmak istenilen fakültelerde 13000’e yakın öğrenci, 500’e yakın öğretim üyesi ve 500’e yakın öğretim elemanı bulunmaktadır. Ülkemizin en büyük ve köklü üniversitelerinden birinin mensubu iken henüz kurulan bir üniversiteye bağlanmak sözü edilen kişilere yönelik bilimsel dayanağı olmayan adaletsiz bir uygulamadır. Konuyla ilgili olarak üniversitemiz mensuplarının görüşünün alınmaması alınan kararı tartışılır kılacaktır.
4-Konya Üniversitesi 21 Temmuz 2010 tarihli kanunla kurulmuştur. Konya Üniversitesi ile birlikte İstanbul Medeniyet, Kayseri Abdullah Gül, Ankara Yıldırım Beyazıt, İzmir Katip Çelebi, Bursa Teknik, Erzurum Teknik Üniversitesi ve daha sonra Adana Bilim ve Teknik Üniversitesi kurulmuştur. Bu üniversitelerin hiçbirisine bulundukları kentten ve bölgeden bir fakülte ya da yüksekokul bağlanmamıştır. Eğer bu üniversiteler bölünen üniversitelerin fakülte ve yüksekokullarının bağlanması amacıyla kurulmuş olsaydı, diğer üniversitelere de birçok fakülte ve yüksekokul bağlanmasına ilişkin düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce kuruluş kanunu ile yapılırdı. Bu gerçeğe rağmen söz konusu üniversitelerden sadece Konya Üniversitesi’ne Selçuk Üniversitesi’nden bazı fakültelerin bağlanması tavsiye kararının alınması bu yönüyle tartışılabilir niteliktedir. Ayrıca yukarıda adı geçen ve yeni kurulan üniversitelerden sadece Konya Üniversitesi’nin henüz öğrenci alamamış konumda olduğu da burada belirtilmelidir.
5-Yukarıda da belirttiğimiz gibi bazı fakültelerin ve özellikle Meram Tıp Fakültesi’nin Selçuk Üniversitesi’nden koparılması, Selçuk Üniversitesi’ndeki yükselen akademik başarı grafiğini olumsuz etkileyecektir. Üniversitemizdeki bilimsel araştırmaların finanse edildiği Bilimsel Araştırmalar Fonu kaynaklarının % 80’i Meram Tıp Fakültesi’nden sağlanmaktadır.
Sonuç olarak, yukarıda açıkladığımız gerekçelerle bazı fakültelerin Selçuk Üniversitesi’nden ayrıştırılarak bir başka üniversiteye bağlanmasının bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu, adil ve demokratik bulmadığımızı, Selçuk Üniversitesi’ne önemli zarar verecek bu karardan bir an önce dönülmesi gerektiğini Türkiye kamuoyu ile paylaşıyoruz.”
REKTÖR OKUDAN, “KONYA 3 DEĞİL 5 ÜNİVERSİTEYİ DE KALDIRIR”
Senato bildirisini okuduktan sonra karara ilişkin değerlendirme de yapan Rektör Prof. Dr. Süleyman Okudan, amaçlarının ne YÖK üyeleri ne de başka bir üniversitenin rektörünü kırmak olmadığını vurgulayarak, “Bu tavsiye kararının 1975’te kurulan üniversitemizin kimliğine ve marka değerine zarar vereceğini düşünüyoruz. Pek çok üniversiteye öğretim üyesi yetiştiren ve rektörler veren Üniversitemizin bugün geldiği nokta ortadadır. Selçuk Üniversitesi özellikle son 8 yılda çok büyük bir ivme kazanmıştır. Bunda geçmiş dönemlerde görev yapan idarecilerin de emeği çoktur. Tüm bu birikim bir anda yok sayılmamalıdır. Konya’ya 3’üncü devlet üniversitesine gerek olmadığı fikrine kesinlikle ama kesinlikle katılmıyoruz. Konya 3 değil bünyesinde 5 devlet üniversitesini bile kaldırabilecek bir şehirdir. ” dedi.
“MİLLETVEKİLLERİMİZE GÜVENİYORUZ”
YÖK’ün tavsiye kararını basından öğrendiklerini ve şok olduklarını belirten Rektör Okudan, “Zamanlaması oldukça manidar olan bu karar bizleri son derece üzmüştür. Selçuk Üniversitesi’nin bu konuda fikri alınmamıştır. Konyalı bakan, milletvekilleri, bürokratlar ve sivil toplum kuruluşları üniversitemize çok büyük katkı sağlamışlardır. Bu konuda da çok duyarlı davranacaklarına, hislerimize tercüman olacaklarına yürekten inanıyorum. Selçuk Üniversitesi’nin bazı fakültelerinin Konya Üniversitesi’ne devredilmesinde olumsuz oy kullanan YÖK üyelerine ve konuya duyarlılık gösteren basın kuruluşları ve sivil toplum örgütlerine de teşekkür ederim.” dedi.
