adscode
adscode

Sendikalardan Ortak Grev Basın Açıklaması

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk,Türk Eğitim-Sen’in 26 Şubat 2014 tarihinde yapacağı iş bırakma eylemi hakkında Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız ile ortak basın açıklaması…

Sendikalardan Ortak Grev Basın Açıklaması
Sendikalar
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk,Türk Eğitim-Sen’in 26 Şubat 2014 tarihinde yapacağı iş bırakma eylemi hakkında Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız ile ortak basın açıklaması yaptı.

Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odasında gerçekleştirilen basın toplantısında Genel Başkan Koncuk, Türk Eğitim-Sen’in yarın Türkiye’nin dört bir yanında iş bırakacağını, okulların/kurumların eylem alanına döneceğini, öğretmenlerin derslere girmeyeceğini bildirerek, sendikamız üyesi olsun ya olmasın tüm eğitim çalışanlarını eyleme davet etti.

Bunun uyarı eylemi olduğunu belirten Koncuk, MEB Yasa Tasarısının ivedilikle geri çekilmesini istedi. Sendikal faaliyetlere katılmanın gerek Anayasa tarafından, gerekse uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığını da belirten Koncuk, sendikal faaliyetlerin engellenmesinin Türk Ceza Kanunu'nun 118/1 ve 2 maddesi gereğince suç unsuru oluşturduğunu söyledi.

Yasanın getireceği değişikliklere de değinen Koncuk, “Siyasi iktidar, sözde dershaneleri kapatma gerekçesiyle Milli Eğitim Bakanlığı'nı tamamen yeniden kurgulamak istiyor” dedi.

Okul yöneticileri açısından Bakanlıkta bulunan 100 bin kadronun 73 bininin okul müdürleri, müdür yardımcıları ve müdür başyardımcılarıyla dolu olduğunu, tasarının kanunlaşması halinde bu 73 bin kişinin görevinin sona ereceğini anlatan Koncuk, şunları kaydetti: “Bu açık bir tasfiyedir. Okul yöneticilerinin tüm unvanlarını elinden zorla alan bir tasfiyedir. İnsan hakları, hukuk, ileri demokrasiyle uzaktan yakından alakası olmayan bir tasfiyedir. Sözde paralel yapıyı ortadan kaldırmak amacıyla pire uğruna yorgan yakmaktadır iktidar. Maalesef insanların geleceğini, kazanılmış haklarını hiçe sayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Sendikalarımızın üyesi olsun olmasın, biz meseleye ilke bazında bakıyoruz. Her 4 yılda bir okul yöneticilerinin değişecek olması kabul edilemez. Hatta 4 yılda bir değil, vali yöneticiyi atayıp da beğenmezse 1 gün sonra değiştirme hakkına sahip.”

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ile Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız’ın 26 Şubat tarihindeki eş zamanlı gerçekleştirilecek iş bırakma eylemi hakkındaki ortak basın açıklaması şu şekildedir:

Eğitimde Tarihin En Büyük Tasfiye Yasasına ve Siyasi İktidarın Dayatmalarına İtiraz Ediyoruz!

Hükümet tarafından TBMM`ye sunulan "Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" dershanelerin kapatılması ve özel okula dönüştürülmesi bahanesi ile meclis gündemine getirilmiştir. 

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında ortaya çıkan kirli ilişkiler sonrasında büyük bir panik yaşayan siyasi iktidar, peş peşe gündeme getirdiği ve geniş halk kesimleri tarafından tepki ile karşılanan yasal değişikliklerin ardından, eğitim sisteminde büyük bir alt üst oluş yaşanmasına neden olacak olan "Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" ile eğitimde yaşanan sorunları daha da derinleştirecektir.

Eğitim sisteminin acil çözüm bekleyen onlarca sorunu olmasına rağmen, hükümetin yangından mal kaçırır gibi, üstelik bir torba yasa ile eğitim sisteminde yeni bir alt üst oluşa neden olacak düzenlemeler yapmak istemesi dikkat çekicidir.

Şu anda TBMM gündeminde olan tasarı ile; dershanelerin dönüştürülmesi bahanesiyle kamu kaynaklarını özel okullara aktarılmak istenmekte, devlete ait arazi ve okul binalarının özel sektöre ve çeşitli amaçlarla kurulmuş vakıflara devredilmesi ya da kiralanmasının hesapları yapılmakta, 4 yıl ve üzeri görev yapmış olan bütün eğitim yöneticilerinin tek bir yasa ile görevden alınması ve siyasi iktidarın bir dediğini iki etmeyen valiler tarafından atanmasının adımları atılmak istenmektedir.

Tasarı ile ayrıca aday öğretmenlere yeni bir sınav getirilmesi, sadece aday öğretmenleri ilgilendiren bir sorun değildir. Bu uygulamanın arkasında eğitimde esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma uygulamalarının artması ve iş güvencemizin adım adım kaldırılması vardır. Yıllardır okulları ve diğer eğitim kurumlarını birer ticarethane haline getiren ve eğitimin parasal yükünü büyük ölçüde halkın sırtına yıkan siyasi iktidar, eğitim yöneticilerinin valiler tarafından atanmasının ardından eğitimde performansa dayalı ve sözleşmeli istihdamı temel alan, iş güvencemizi ve elimizde kalan son hakları geri almayı hedefleyen uygulamaları hayata geçirmenin hazırlığı içindedir.

Hükümetin eğitim sistemini telafisi çok zor olan yeni bir kaosun içine itmek istemesi karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamız beklenemez. TBMM`ye sunulan kanun taslağına karşı mücadeleyi ortaklaştırmak için Eğitim Sen ve Türk Eğitim Sen olarak, 26 Şubat Çarşamba günü tüm ülke çapında bir günlük ortak grev kararı alınmıştır.

Hükümetin eğitim sistemini hem içerik, hem de yönetim anlayışı olarak kendi siyasal hedefleri ve ideolojik çizgisine paralel bir şekilde biçimlendirmesine sessiz ve tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Bu nedenle sendikalı ya da sendikasız ayrımı yapmadan, yıllardır Milli Eğitim Bakanlığı`nın yanlış ve taraflı uygulamaları nedeniyle mağdur olmuş, bugününden ve geleceğinden endişe eden bütün eğitim ve bilim emekçilerini, 26 Şubat Çarşamba günü yapacağımız greve katılmaya ve siyasi iktidarın her türden dayatmacı ve bizleri yok sayan uygulamalarına karşı sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz.

 

EĞİTİM SEN GENEL BAŞKANI             TÜRK EĞİTİM SEN GENEL BAŞKANI

        Ünsal YILDIZ                                          İsmail KONCUK    

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)