Sınavların her şey olduğunu savunanlara göre, sınav şampiyonlarının, hayatın her aşamasında zirvede olmaları gerekir. Ama araştırdığınızda, pek çoğu zirveyi görmeden aralarda yok olup gidiyor.
Çünkü sınavların yorgunluğunu üzerlerinden atamadıkları için bir sonraki hayat maratonunda gerilerde kalıyorlar.
Sınavsız bir hayat elbette düşünülemez.
Sınavlarla yaşamaya alışmamız gerekir.
Başarının ölçüsünü başka nasıl belirleyeceksiniz ki!
Bütün bunlar doğru ama peki ya sonrası?..
Çocuk ve gençlerimizi ciddiye alıyorsak, eğitime çeki düzen verirken, sınavların etkisini mümkün olduğunca azaltmalıyız ama maalesef bu yönde iyileştirmeler göremiyoruz.
Göremediğimiz için de, hem hayaller hem de kaynaklar yok olup gidiyor.
TED’in önceki yıllarda yaptığı bir araştırmaya göre, bir yılda, sınav sektörüne harcanan para 10 Milyar Dolar civarındaydı.
Bugünkü gazete manşetlerine baktığımızda, Çanakkale Köprüsü’nün maliyeti de 10 milyar Dolarmış.
Yani son 30 yılda sınavlar için harcadığımız para ile 30 tane Çanakkale Köprüsü yapar, yüzlerce üniversite kurabilirdik.
Peki onları yapmayıp, sınavlara harcadık da ne oldu?
Eğitimde çağ mı atladık?
Halimiz ortada!..