adscode
adscode

Stres ve obsesif kişilik damar sertliği eğilimini arttırıyor

Prof. Dr. Elmacı: - "Araştırmalar, stres ve obsesif kişilik yapısının damar sertliğine olan eğilimi artırdığına işaret ediyor. Bu durumun tıkanma veya kanamalara zemin oluşturduğuna dikkat çekiliyor"

Stres ve obsesif kişilik damar sertliği eğilimini arttırıyor
Sağlık
Memorial Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, araştırmaların, stres ve obsesif kişilik yapısının damar sertliğine olan eğilimi artırdığını işaret ettiğini belirtti.

Elmacı, yaptığı yazılı açıklamada, beyin hastalıklarının, dünyada ölüm nedenleri arasında kalp rahatsızlıklarından sonra ikinci, kalıcı veya geçici bir engele neden olarak yaşam kalitesini düşürme bakımından da ilk sırada yer aldığını anlattı.

Baş ağrısı, yürüme bozukluğu, görme kaybı gibi belirtilerin beyin hastalıkları konusunda önemli ipuçları olarak değerlendirildiğine dikkati çeken Elmacı, beyin damar hastalıklarının genellikle baş ağrısı, bulantı, kusma, farklı derecelerde bilinç kaybı, epileptik nöbet, konuşma bozukluğu, vücudun bir tarafında güçsüzlük ve uyuşma, ani ve geçici görme kaybıyla gelebildiğini kaydetti.

İlhan Elmacı, beyin tümörlerinde ise baş ağrısı, bulantı, kusma, sara nöbeti, konuşma ve davranış bozuklukları, vücudun bir tarafında güçsüzlük, uyuşma ve görme yetisinde azalma görülebildiğini belirterek, "Beynin dejeneratif hastalıkları, yürüme bozukluğu, unutkanlık, davranış değişiklikleri, uyku bozukluğu, idrar kontrolünde bozulma, zaman, mekan ve kişi tanımada bozulmayla ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.

- "Stres beyni tehlikeye atıyor

Prof. Dr. Elmacı, genetik eğilimin en önemli faktörlerden biri olmakla kafa travması geçirenlerin, kontrol altına alınmamış yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve kötü kolesterol değeri olanların, sigara tüketimi veya pasif içiciliğin, yaşamını yüksek stresle sürdürenlerin ve aile öyküsünde beyin hastalığı bulunanların beyin hastalıkları açısından daha fazla risk taşıdığını bildirdi.

Klinik çalışma ve araştırmaların beyin damar tıkanıklığı ve beyin kanamaları için stresin önemli ve kolaylaştırıcı bir faktör olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Elmacı, şöyle devam etti:

"Araştırmalar, stres ve obsesif kişilik yapısının ateroskleroz yani damar sertliğine olan eğilimi artırdığına işaret ediyor. Bu durumun tıkanma veya kanamalara zemin oluşturduğuna dikkati çekiliyor. Aniden ortaya çıkan baş ağrısı, bulantı, kusma gibi kafa içi basıncının hızlı ve şiddetli şekilde arttığını gösteren bulgular olduğunda, hastanın zaman kaybetmeden en yakın acil servise götürülmesi gerekiyor. Bu duruma bilinç kaybı da eklenirse olayın beyinle ilgili bir rahatsızlık olduğu netleşmiş olacağından hastanın beyin hastalıkları bakımından gerekli değerlendirme ve müdahalenin yapılabileceği bir hastaneye götürülmesi daha da önemli hale gelmiş olur. Bilinç kaybı olmadan ortaya çıkan kısa süreli görme kaybı, vücudun bir tarafında kısa süreli uyuşma ve güç kaybı durumlarından birinin veya hepsinin birden ortaya çıkıp çıkmadığının sorgulanması önemli görülüyor. Bu bulgular gelmekte olan kalıcı felcin habercisi olabileceği için hastaların zaman kaybetmeden ilgili bir sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerekiyor."

Acil değerlendirmenin hızlıca yapılabildiği, gerektiğinde ilgili hekimlerinin çağrı sistemi üzerinden ilk 30 dakika içinde hastayı yeniden değerlendirebildiği merkezlerin "doğru merkez" olarak kabul edildiğini aktaran Elmacı, "Bu tip hastanelerde, beyni ve beyin damarlarını ileri teknolojiyle geliştirilmiş radyoloji cihazları sayesinde hızlı şekilde incelemek mümkün hale geliyor. Sonrası beyin cerrahisi ekibinin acil müdahalesi ve tam teşekküllü nöro-yoğun bakım desteğiyle sürdürülüyor" değerlendirmesinde bulundu.

AA

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)